Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | public body n. | kamu kurumu | ||
I am concerned about placing an unreasonable burden on public bodies. Kamu kurumlarına makul olmayan bir yük getirilmesinden endişe duyuyorum. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | public body n. | kamu kuruluşu | ||
When the party placing the order is a public body, it represents the general public. Siparişi veren taraf bir kamu kuruluşu olduğunda genel halkı temsil eder. More Sentences |
||||
General | ||||
General | public body n. | devlet kuruluşu |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Law | ||
Law | public law body n. | kamu hukuku organı |
Politics | ||
Politics | non-departmental public body (ndpb) n. | bakanlık dışı kamu kurumu/organı/kuruluşu |
Politics | non-departmental public body (ndpb) n. | bakanlık dışı kamu kurumu |
Politics | non-departmental public body (ndpb) n. | bakanlık dışı bağımsız kamu kurumu |
Politics | public auditing body n. | kamusal denetim organı |
Politics | public international body n. | uluslararası kamu kuruluşu |