Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) boş yere tartışmak |
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) önemsiz konular üzerine tartışmak |
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) önemsiz bir şey için tartışmak/kavga etmek |
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için tartışmak |
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) çekişmek |
Phrasals | quibble with (someone) v. | (biriyle) saçma sapan didişmek |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | quibble over (something) with (someone) v. | (biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak |
Phrasals | quibble over (something) with (someone) v. | (biriyle) boş yere tartışmak |
Phrasals | quibble with (someone) over (something) v. | (biriyle önemsiz şeyler) üzerinde münakaşa etmek/tartışmak |
Phrasals | quibble with (someone) over (something) v. | (biriyle) boş yere tartışmak |