Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | sıradan bir şekilde | unglamourously adv. |
General | sıradan bir şekilde | blandly adv. |
General | sıradan bir şekilde | nondescriptly adv. |
General | sıradan bir şekilde | unoriginally adv. |
General | sıradan bir şekilde | ordinarily adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak | put something in layman’s terms v. |
General | yüce ve sıradan iki şeyin gülünç bir şekilde yan yana gelmesiyle nitelenen | bathetic adj. |
Formal | ||
Formal | yüce ve sıradan iki şey gülünç bir şekilde yan yana gelerek | bathetically adv. |
Literature | ||
Literature | 1980'lerde abd'de ortaya çıkıp sıradan yaşamı çok ayrıntılı bir şekilde tasvir eden bir yazı üslubu | dirty realism n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | misafirlerin sıradan bir etkinliğe davet edilir gibi davet edildiği ve gelin ve damadın sürpriz bir şekilde evlendiği düğün | ambush wedding n. |