salmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

salmak



Bedeutungen von dem Begriff "salmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
salmak release v.
General
salmak add v.
salmak send v.
salmak loose v.
salmak unbind v.
salmak let go v.
salmak emit v.
salmak let out v.
salmak let off v.
salmak put v.
salmak set free v.
salmak give a loose v.
salmak abstringe v.
salmak cast v.
salmak turn v.
salmak enfree v.
salmak untether v.
salmak untie v.
salmak lowse v.
salmak omit [obsolete] v.
salmak solve [obsolete] v.
salmak unleash v.
salmak stagger v.
salmak relieve v.
Phrasals
salmak kick up v.
salmak let up v.
salmak dish out v.
Colloquial
salmak chiz v.
Idioms
salmak set free v.
Law
salmak relesse [obsolete] v.
Technical
salmak release v.
Archaic
salmak demit v.
salmak dissolve v.
Slang
salmak spring v.

Bedeutungen, die der Begriff "salmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 132 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kök salmak strike v.
kök salmak plant v.
kök salmak take root v.
nam salmak become famous v.
ün salmak become famous v.
haber salmak send news v.
çayıra salmak put out to grass v.
korku salmak spread terror v.
dal salmak pish out branches v.
dal budak salmak ramify v.
dal budak salmak run riot v.
dal budak salmak branch v.
dal budak salmak develop branches v.
haber salmak send news to v.
dal budak salmak (bitki) run rampant v.
üstüne salmak set on somebody v.
salmak (köpek vb) unleash v.
kök salmak strike root v.
dal budak salmak shoot out branches v.
ün salmak acquire fame v.
üzerine salmak set v.
kök salmak (bitki) take root v.
çayıra salmak grass v.
kök salmak root v.
birinin yüreğine korku salmak put fear in someone's heart v.
yüreklere korku salmak put fear in hearts v.
birinin kalbine korku salmak put fear in someone's heart v.
haber salmak send a message or news to v.
koku salmak give off odour v.
koku salmak give off smell v.
koku salmak emit odour v.
(gaz vb) salmak exhale v.
kılavuz salmak hob v.
korku salmak spread fear v.
saçını salmak let one's hair free v.
kök salmak radicate v.
köpekleri üzerine salmak sic the dogs on v.
sargı ile salmak put on a bandage v.
dal budak salmak arborize v.
dal budak salmak arborise v.
yeniden salmak re-emit v.
köpekleri (bir avın) üstüne salmak bait v.
iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak middle of the cable v.
(saçı) salmak dishevel v.
sıkıca kök salmak irradicate v.
korku salmak fearmonger v.
kök salmak inracinate v.
kafesten salmak discage v.
(ışık, ateş, duman) salmak shoot v.
köpeği üzerine salmak slate [dialect] [uk] v.
(köpek, kuş) avın üzerine salmak slip v.
havaya salmak disgorge v.
Phrasals
(şahini) ıslık çalarak salmak whistle off v.
dışarı salmak give off v.
kök salmak (düşünce/fikir) seep into (somewhere) v.
suyunu salmak ooze with something v.
üzerine salmak sic somebody on somebody v.
'-den bir şey salmak emit (something) from (something) v.
(bir şeyin) içine yaymak/salmak emit (something) into (something) v.
(bir şeyin) içine (bir şey) salmak/salgılamak discharge (something) into (something) v.
bir şeyi bir şeyin içine salmak discharge something into something v.
içine (bir duygu) salmak strike (something) into v.
içine bir duygu salmak strike into v.
yukarı doğru bir şey salmak belch something up v.
yukarı salmak belch out v.
dışarı salmak bellow out v.
-in içine (bir şey) salmak/salgılamak discharge into v.
(birini/bir şeyi) salmak/bırakmak ease off on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) salmak/bırakmak ease up (on someone or something) v.
(bir şey) salmak give forth (something) v.
'-i salmak let go of v.
bir hayvanı geri salmak let go of v.
(birini/bir şeyi) salmak/bırakmak let off on (someone or something) v.
suyunu salmak ooze with v.
dışarıya salmak vent out v.
(birini/bir şeyi birinin) üstüne salmak set (someone or something) upon (one) v.
(birini/bir şeyi birinin) üstüne salmak set (someone or something) on (one) v.
(birini/bir şeyi birinin) üzerine salmak/saldırtmak sic (someone or something) on (someone) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne salmak unleash (someone or something) against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne salmak unleash (someone or something) on (someone or something) v.
üstüne salmak unleash against v.
üstüne salmak unleash on v.
Colloquial
salmak/bırakmak let off on v.
kendini salmak let yourself go v.
Idioms
birini salmak/göndermek cast adrift v.
bir evcil hayvanı dışarıya salmak put an animal out v.
bir yere kök salmak put down roots v.
dal budak salmak branch out v.
dal budak salmak spread like wildfire v.
kök salmak take root v.
kök salmak take hold v.
birini salmak/salıvermek whistle (one) down the wind v.
(birine) korku salmak give (someone) the shakes v.
alttan alttan korku salmak give (someone) the shakes v.
endişe salmak give (someone) the shakes v.
(hayvanı/hayvanları) çayıra salmak turn (something) out to grass v.
(birinin) içine korku salmak strike terror into (one's) heart v.
(birinin) içine dehşet salmak strike terror into (one's) heart v.
(dışkı, gaz) salmak let go v.
(birinin) içine korku salmak throw a scare into (someone) v.
(birinin) içine endişe/kaygı salmak throw a scare into (someone) v.
bir şeyi salmak/salıvermek whistle something down the wind v.
(birini) salmak let loose of (someone) v.
(birini/bir şeyi) salmak let (something or someone) slide v.
(bir şeyi) salmak let (something) loose v.
(bir şeyi) ortaya salmak let (something) loose v.
'-i salmak let loose of v.
birini/bir şeyi salmak let somebody/something loose v.
bir şeyi salmak let something lie v.
(bir hayvanı) çayıra salmak put (something) out to grass v.
kök salmak put roots down v.
(birine) korku salmak put the fear of god in (one) v.
-e korku salmak put the fear of god into v.
(birinin) içine allah korkusu salmak rub the fear of god into (one) v.
(birine) korku salmak rub the fear of god into (one) v.
(birinin) içine korku salmak strike fear into (one) v.
(birinin) içine korku salmak strike fear into (one's) heart v.
(birinin) içine korku salmak strike terror into (one) v.
(birinin) içine korku salmak strike terror into the heart of (someone) v.
Trade/Economic
vergi salmak impose a tax v.
Technical
suyu arklara salmak sluice v.
Marine
yelkeni doğru konuma getirmek için biraz salmak trim out v.
Chemistry
(ısı, gaz, enerji) salmak evolve v.
Biochemistry
(hücreleri veya kimyasal maddeleri) salmak mobilize v.
(hücreleri veya kimyasal maddeleri) salmak mobilise v.
Botanic
kök salmak enroot v.
Agriculture
(mısır) kök salmak spane v.
Breeding
çayıra salmak run v.
Literature
kendini salmak outwind [obsolete] v.
Archaic
çayıra salmak impasture v.
Ornithology
(şahini) açık havaya başlığı olmadan salmak weather v.
British Slang
kobrayı salmak bury the bishop (au) v.