scarce - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

scarce

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "scarce" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
scarce adj. kıt
scarce adv. nadir
General
scarce adj. seyrek
scarce adj. eksik
scarce adj. az bulunur
scarce adj. sınırlı
scarce adj. zoraki
scarce adj. az
scarce adj. zor bulunur
scarce adj. nadir
scarce adv. zorla
Technical
scarce adj. az bulunur

Bedeutungen, die der Begriff "scarce" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 64 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
scarce skill n. bulunmaz yetenek
become scarce v. beti bereketi kalmamak
be scarce v. az gelmek
make oneself scarce v. tüymek
become scarce v. kıtlaşmak
be scarce v. az olmak
become scarce v. beti bereketi kaçmak
make oneself scarce v. sırra kadem basmak
scarce [obsolete] adj. eli sıkı
scarce [obsolete] adj. cimri
scarce [obsolete] adj. tutumlu
Idioms
make one's self scarce v. tüymek
make one's self scarce v. ortadan kaybolmak
be as scarce as hen's teeth v. bulunmaz hint kumaşı olmak
make oneself scarce v. çabucak kaybolmak
be as scarce as hen's teeth v. köküne kıran girmek
be as scarce as hen's teeth v. kıran girmek
make oneself scarce v. ortadan kaybolmak
make oneself scarce v. sırra kadem basmak
make oneself scarce v. toz olmak
make oneself scarce v. yok oluvermek
make scarce v. tüymek
make scarce v. sırra kadem basmak
make scarce v. ortadan kaybolmak
make scarce v. toz olmak
make scarce v. yok oluvermek
make scarce v. ortalıktan kaybol/toz ol
make scarce v. ortalarda görünme
scarce as hen's teeth [old-fashioned] adj. çok nadir
scarce as hen's teeth [old-fashioned] adj. az bulunan
scarce as hen's teeth [old-fashioned] adj. nadir bulunan
good men are scarce expr. bu devirde iyi koca kaldı mı?
as scarce as hen's teeth expr. bulunmaz hint kumaşı gibi
scarce as hen's teeth expr. çok nadiren olan
scarce as hen's teeth expr. çok nadir bulunan
as scarce as hen's teeth expr. çok nadiren olan
as scarce as hen's teeth expr. çok nadir bulunan
as scarce as hens' teeth expr. çok nadiren olan
as scarce as hens' teeth expr. çok nadiren bulunan
scarce as hens' teeth expr. çok nadiren olan
scarce as hens' teeth expr. çok nadiren bulunan
as scarce as hen's teeth expr. çok nadiren bulunan
as scarce as hen's teeth expr. köküne kıran girmiş
make yourself scarce expr. ortalıktan kaybol/toz ol
good men are scarce expr. kocanın iyisi zor bulunur
Speaking
make yourself scarce expr. ortalarda görünme
Trade/Economic
scarce currency n. az bulunan para
labor-scarce country n. emek kıt ülke
labour scarce country n. işgücü kıt ülke
labor scarce country n. işgücü kıt ülke
scarce goods n. kıt mallar
scarce resources n. kıt kaynaklar
scarce credit n. kıt kredi
scarce factor n. kıt faktör
scarce currency n. kıt para
scarce commodity n. nadir bulunur mal
Technical
scarce source n. kıt kaynak
Telecom
scarce resource n. kıt kaynak
scarce resource n. kıt kaynaklar
Zoology
scarce swallowtail n. erik kırlangıç kuyruk
Environment
water-scarce adj. su sıkıntısı çeken
water-scarce adj. su yönünden kıtlık çeken
water scarce adj. su kıtlığı çeken
water scarce adj. su sıkıntısı/kıtlığı yaşayan