sorunlar

Bedeutungen von dem Begriff "sorunlar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sorunlar	issues n.
The only way you can address issues, such as the decline in aid flows during the 1990s, is through multilateral efforts. 1990'larda yardım akışındaki azalma gibi sorunları ele almanın tek yolu çok taraflı çabalardır. More Sentences
2	General	sorunlar	troubles n.
We are concerned about the troubles spreading out in the region. Bölgede yayılan sorunlardan endişe duyuyoruz. More Sentences
Idioms
3	Idioms	sorunlar	storm clouds n.

Bedeutungen, die der Begriff "sorunlar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 85 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	toplumsal sorunlar	social problems n.
It's a very big social problem. Bu çok büyük bir toplumsal sorun. More Sentences
2	General	sosyal sorunlar	social problems n.
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences
3	General	ekonomik sorunlar	economic problems n.
Each of them has significant political and economic problems. Her birinin önemli siyasi ve ekonomik sorunları var. More Sentences
4	General	güncel sorunlar	current problems n.
They need to be able to take all the current problems of the new economy into account. Yeni ekonominin tüm güncel sorunlarını dikkate alabilmelidirler. More Sentences
5	General	potansiyel sorunlar	potential problems n.
I can confirm that the Commission will address the Parliament's concerns by looking into this potential problem. Komisyon'un bu potansiyel sorunu inceleyerek Parlamento'nun endişelerini gidereceğini teyit edebilirim. More Sentences
6	General	bölgesel sorunlar	regional problems n.
Among all the candidate countries, Turkey is experiencing the most acute regional problems. Tüm aday ülkeler arasında, en ciddi bölgesel sorunları yaşamakta olan ülke Türkiye'dir. More Sentences
Psychology
7	Psychology	duygusal sorunlar	emotional problems n.
Tom had severe emotional problems. Tom'un ciddi duygusal sorunları vardı. More Sentences
Environment
8	Environment	çevresel sorunlar	environmental problems n.
These environmental problems have a knock-on effect beyond coastal regions to inland regions. Bu çevresel sorunlar, kıyı bölgelerinin ötesinde iç bölgelere de zincirleme etki yapmaktadır. More Sentences
General
9	General	bölgesel sorunlar	territorial questions n.
10	General	din ve uluslararası sorunlar	religion and international affairs n.
11	General	islam ve sosyal sorunlar	islam and social problems n.
12	General	acil halledilmesi gereken işler/sorunlar	immediate concerns n.
13	General	(çözülmesi gereken) acil sorunlar	immediate concerns n.
14	General	iç sorunlar	domestic affairs n.
15	General	bölgesel sorunlar	regional challenges n.
16	General	ev veya aile ilişkileri ile ilgili sorunlar	domestic problems n.
17	General	ana sorunlar	key issues n.
18	General	önemli sorunlar	key issues n.
19	General	sık karşılaşılan sorunlar	common problems n.
20	General	üstesinden gelinmesi gereken sorunlar	desafio n.
21	General	mekanik sorunlar	mechanical problems n.
22	General	konudan türeyerek onu karmaşıklaştıran sorunlar	ramifications n.
23	General	bir ülkeyi veya ekonomiyi etkileyen sorunlar	malaise n.
24	General	şirketin kuruluş ve büyüme sürecinde yaşanan sorunlar	growing pains n.
25	General	bir öğretmen veya profesyonel danışman tarafından öğrencilere ders seçme, mesleğe hazırlanma, ileri eğitim ve kişisel sorunlar konusunda verilen tavsiye	guidance n.
26	General	ikincil sorunlar veya zorluklar içermeyen	simple adj.
Phrases
27	Phrases	sorunlar üst üste gelir	trouble never comes alone expr.
28	Phrases	sorunlar üst üste gelir	troubles never come alone expr.
Proverb
29	Proverb	sorunlar paylaşıldıkça azalır	trouble shared is a trouble halved
30	Proverb	sorunlar paylaştıkça azalır	a trouble shared is a trouble halved
31	Proverb	sorunlar konuştukça azalır	a trouble shared is a trouble halved
32	Proverb	sorunlar paylaşıldıkça azalır	trouble shared is trouble halved
33	Proverb	sorunlar paylaştıkça azalır	trouble shared is trouble halved
34	Proverb	sorunlar konuştukça azalır	trouble shared is trouble halved
Colloquial
35	Colloquial	hayattaki bütün sorunlar	all the problems in life n.
36	Colloquial	varlıklı insanların yaşadığı ufak tefek sorunlar	champagne problems n.
37	Colloquial	tıbbi tedaviye ihtiyacı olmayıp güven duymak için veya duygusal sorunlar nedeniyle doktora giden kimseler	worried well n.
38	Colloquial	sınıf içinde bazı sorunlar yaşamak	have certain problems in the class v.
39	Colloquial	aksilikler/sorunlar ardı ardına gelir	(it's) one damn thing after another expr.
40	Colloquial	aksilikler/sorunlar hep üst üste gelir	(it's) one damn thing after another expr.
Idioms
41	Idioms	başlangıçta ortaya çıkan sorunlar	teething problems n.
42	Idioms	başlangıçta karşılaşılan sorunlar	teething troubles n.
43	Idioms	bir olayın en başında yaşanan sorunlar	teething problems n.
44	Idioms	sorunlar silsilesi	chapter of accidents n.
45	Idioms	sorunlar/sıkıntılar	bump in the road n.
46	Idioms	sorunlar ve zorluklar	the slings and arrows n.
47	Idioms	zorluklar/sorunlar yaşıyor olmak	be in a bad way v.
48	Idioms	sorunlar silsilesi olmak	be a chapter of accidents [uk/australia] v.
49	Idioms	başlangıçta ortaya sorunlar çıkmak	have teething problems v.
50	Idioms	bir olayın en başında sorunlar yaşanmak	have teething problems v.
51	Idioms	başlangıçta ortaya sorunlar çıkmak	have teething troubles v.
52	Idioms	bir olayın en başında sorunlar yaşanmak	have teething troubles v.
53	Idioms	aksilikler/sorunlar ardı ardına gelir	one thing after another expr.
54	Idioms	aksilikler/sorunlar ardı ardına gelir	it's one thing after another expr.
55	Idioms	aksilikler/sorunlar hep üst üste gelir	one thing leads to another expr.
56	Idioms	aksilikler/sorunlar hep üst üste gelir	It's one thing after another! expr.
57	Idioms	aksilikler/sorunlar hep üst üste gelir	If it's not one thing it's another! expr.
58	Idioms	aksilikler/sorunlar hep üst üste gelir	It's just one thing after another! expr.
Speaking
59	Speaking	sorunlar meydana gelebilir	problems may arise expr.
60	Speaking	sorunlar meydana gelebilir	problems can arise expr.
Trade/Economic
61	Trade/Economic	ammeyi ilgilendiren sorunlar	public affairs n.
Politics
62	Politics	başlıca sorunlar	key disputes n.
63	Politics	etnik sorunlar	ethnic problems n.
64	Politics	küresel ekonomik sorunlar	global economic issues n.
65	Politics	öngörülen sorunlar	anticipated problems n.
66	Politics	politik sorunlar	policy issues n.
67	Politics	siyasal sorunlar ve hukuki güç	political questions and judicial power n.
Technical
68	Technical	küçük sorunlar	less serious faults n.
Medical
69	Medical	madde bağımlılığı, akıl hastalığı veya diğer davranışsal sorunlar için tedavi sağlayan sağlık hizmeti tesisi	rehab n.
70	Medical	madde bağımlılığı, akıl hastalığı veya diğer davranışsal sorunlar için tedavi sağlayan sağlık hizmeti tesisi	residential treatment center n.
71	Medical	hastalığın seyri boyunca görülen sorunlar	problems during the course of a disease n.
Psychology
72	Psychology	yanal sorunlar	laterality problems n.
Social Sciences
73	Social Sciences	şehre özgü sorunlar	urbiculture n.
74	Social Sciences	sosyal sistemin istikrarını zayıflatan uygulama veya davranış kalıplarının neden olduğu sorunlar	dysfunction n.
Education
75	Education	dünya siyasetinde güncel sorunlar	current issues in world politics n.
76	Education	siyasette etnik sorunlar ve milliyetçilik	politics of nationalism and ethnicity n.
77	Education	türk siyasal yaşamında güncel sorunlar	problems and issues in turkish politics n.
Religious
78	Religious	(roma katolik kilisesi'nde) törenler, yasal ve idari sorunlar, inanç ve ahlak sorunları gibi dini konuları inceleyen bir papalık mahkemesi bölümü	roman congregation n.
Environment
79	Environment	sonuçlar ve sorunlar	conclusion and challenges n.
Slang
80	Slang	hayatının bazı alanlarında sorunlar yaşayan biseksüel kişi	disaster bi n.
81	Slang	boktan sorunlar/problemler/sıkıntılar	shit-bag n.
82	Slang	can sıkıcı sorunlar/problemler	shit-bag n.
83	Slang	aksilikler/sorunlar ardı ardına gelir	odtaa (one damn thing after another) expr.
Modern Slang
84	Modern Slang	öfkeyle ilgili problemler/sorunlar	anger issues n.
85	Modern Slang	öfkeyle ilgili problemler/sorunlar	anger problems n.