sucker - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sucker

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "sucker" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
sucker n. emici
sucker n. keriz
sucker n. enayi
General
sucker n. yağcı
sucker n. sürgün
sucker n. fışkın
sucker n. yolunacak kaz
sucker n. süt kuzusu
sucker n. kıç yalayıcı
sucker n. çekmen
sucker n. lolipop
sucker n. salak
sucker n. armut
sucker n. tulumba pistonu
sucker n. emme şeker
sucker n. emme organı
sucker n. meme emen hayvan
sucker n. asalak
sucker n. beleşçi
sucker n. (bir şeyin) meraklısı
sucker n. acemi kimse
sucker n. çömez
sucker n. saftirik
sucker n. yeni göçmen
sucker n. illinois yerlisi
sucker n. illinois sakini
sucker v. tomurcuklarını almak
sucker v. tomurcuklarını ayıklamak
sucker v. sürgünlerini ayıklamak
sucker v. aldatmak
sucker v. kandırmak
sucker v. kerizlemek
sucker v. dolandırmak
sucker v. kazıklamak
sucker v. tomurcuklanmak
sucker v. sürgün oluşturmak
Trade/Economic
sucker n. sadık müşteri
Technical
sucker n. emme cihazı
sucker n. emme makinesi
sucker n. emiş borusu
Biology
sucker n. çekmen
Marine Biology
sucker n. vantuz
sucker n. myxini sınıfına özgü bir canlı türü
sucker n. taşemen
Zoology
sucker n. çekmen
sucker n. emici boru
sucker n. meme emen hayvan
sucker n. vantuz
Botanic
sucker n. fışkın
sucker n. sürgün
Bookbindery
sucker n. vantuz lastiği
sucker n. vantuz aparatı
sucker n. kauçuk vantuz
sucker n. kitap katlama makinesine besleme yapan tertibat
Archaic
sucker n. alkolik kimse
sucker n. ayyaş kimse
Slang
sucker n. kalleş
sucker n. piç
sucker n. herif
sucker n. zımbırtı

Bedeutungen, die der Begriff "sucker" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 113 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
sucker rod n. at başı
sucker for compliments n. övgü budalası
all-day sucker n. lolipop
sucker bait n. bir kimseyi dolandırmak için kullanılan para gibi bir tuzak
sucker state n. (abd) illinois eyaleti
play somebody for a sucker v. enayi yerine koymak
be a sucker for v. bayılmak
play smb for a sucker v. enayi yerine koymak
Phrasals
sucker somebody into something/into doing something v. (birini birşey yapması için) kandırmak
sucker (one) into (doing something) v. (birini bir şey yapması) için kandırmak
sucker (one) into (doing something) v. (birini kerizleyip) bir şey yaptırmak
sucker into v. kandırmak
sucker into v. kerizlemek
sucker into v. kazıklamak
Proverb
never give a sucker an even break uyandırma kerizi
never give a sucker an even break kerizi yolmak sevaptır
never give a sucker an even chance kaz ise kazla
never give a sucker an even chance aptala şans verilmez
never give a sucker an even chance karşındaki aptalsa fırsatı değerlendireceksin
Colloquial
blood sucker n. başkalarını sömüren kimse
a born sucker n. doğuştan enayi
blood sucker n. kan emici
blood sucker n. şantajcı
sucker for n. -in hastası
sucker for n. -in bağımlısı
sucker for n. -in tiryakisi
sucker for n. '-e düşkün
sucker punch n. beklenmedik yenilgi
sucker punch n. yıkıcı başarısızlık
sucker [uk] n. cam vantuzu
sucker [uk] n. hortum vantuzu
sucker-punch v. beklenmedik anda yumruk atmak
never give a sucker an even chance expr. karşındaki enayiyse tokatlayacaksın
never give a sucker an even chance expr. karşındaki kerizse avantana bakacaksın
Idioms
a sucker for (someone or something) n. bir şeyin hastası
sucker for someone or something n. bir şeyin hastası olma
a sucker for (someone or something) n. (bir şeyi) gözü kapalı sevme
sucker for someone or something n. bir şeye fetişi olma
a sucker for (someone or something) n. bir şeyin bağımlısı
sucker for someone or something n. gözü kapalı sevme
sucker for someone or something n. bir şeyin bağımlısı olma
play somebody for a sucker v. birine salak muamelesi yapmak
play (one) for a sucker v. birini keriz/enayi yerine koymak
play somebody for a sucker v. birini enayi yerine koymak
play somebody for a sucker v. birisine aptalmış gibi davranmak
play somebody for a sucker v. birini salak yerine koymak
be a sucker for v. -in bağımlısı olmak
be a sucker for v. -in tiryakisi olmak
be a sucker for v. -e düşkün olmak
Speaking
there's a sucker born every minute expr. dünya enayi ile dolu
Technical
gully sucker n. aspiratörlü baca boşaltıcısı
sand sucker n. kum pompası
sand sucker n. tarak makinesinde kullanılan santrifüj pompa
Marine
whale sucker n. pruva ve üst güvertesi suyu yaracak şekilde yuvarlatılmış buharlı gemi
Petrol
sucker-rod elevator n. pompa çubuğu kaldırma bileziği
sucker rod n. pompa çubuğu
sucker rod hook n. pompa çubuğu kancası
Veterinary
wind-sucker n. hava yutan at
Marine Biology
carp sucker (carpiodes cyprinus) n. kuzey amerika'da yaşayan, tüy benzeri uzun sırt yüzgeci olan, remora familyasından tatlı su balığı
redhorse sucker n. kuzey amerika'da yaşayan kırmızı yüzgeçli bir vantuz balığı
redhorse sucker n. kuzey amerika'daki nehir ve göllerde yaşayan bir balık cinsi
whale sucker (remilegia australis)) n. yapışan balığı
whale sucker (remilegia australis)) n. vantuz balığı
ambulacral sucker n. ambulakral ayakçık
reddish log sucker n. kangal balığı
cornish sucker n. ördek balığı
sucker fish n. remora
yaqui sucker (catostomus bernardini) n. catostomidae familyasına ait ışın yüzgeçli bir balık
hog sucker (hypentelium nigricans) n. catostomidae familyasına ait bir kuzey amerika balığı
chub sucker n. doğu ve orta abd'de yaygın bulunan bir tür kefal
sand sucker n. kaliforniya kıyılarında yaşayan mavimsi gri bir mezgit balığı
shark sucker n. remora balığı
skate sucker n. pontobdella cinsi tatlı su sülüğü
Zoology
blood sucker n. sülük
sucker foot n. emici ayak
sucker foot n. emici hortum
sucker tube n. emici ayak
sucker tube n. emici hortum
Agriculture
sucker shoot n. dip sürgünü
maleic hydrazide sucker control agent n. maleik hidrazit filiz sürme kontrol maddesi
Ornithology
wind-sucker n. kerkenez
sap sucker n. sphyrapicus cinsi ağaçkakan
sap sucker n. kuzey amerika'nın doğusunda yaşayan sarı karınlı bir ağaçkakan
sap sucker n. sphyrapicus cinsine benzer küçük ağaçkakan
cherry sucker n. benekli sinekkapan
Entomology
apple sucker (psylla mali) n. elma yaprakpiresi
pear sucker n. armut yaprakpiresi
Slang
sucker punch n. beklenmedik bir anda atılan yumruk
sucker list n. keriz/enayi listesi
sucker list n. keklik listesi
sucker stroking n. nabza göre şerbet verme
sucker list n. yolunacak kazlar listesi
dick-sucker n. oral çeken erkek
dick-sucker n. sakso çeken erkek
dick-sucker n. saksocu
dick-sucker n. aşağılık herif
dick-sucker n. alçak herif
dick-sucker n. adi herif
dick-sucker n. rezil herif
dick-sucker n. ciğeri beş para etmez herif
dick-sucker n. pislik herif
dick-sucker n. ahlaksız herif
dick-sucker n. adi/ahlaksız saksocu
egg-sucker n. yalaka
egg-sucker n. yağcı kimse
egg-sucker n. dalkavuk
egg-sucker n. şakşakçı kimse
egg-sucker n. yaltakçı kimse
egg-sucker n. pohpohçu kimse
make a sucker out of someone v. birini enayi yerine koymak
sucker someone into something v. birini kandırmak/aldatmak
make a sucker out of someone v. birini kazıklamak
sucker someone in v. birini kandırmak/aldatmak