Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Geography | ||
Geography | tumen n. | doğu asya'da bir nehir |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Military | ||||
Military | tümen | division n. | ||
He is an indispensable member of the Canadian Air Division. Kanada Hava Tümeni'nin vazgeçilmez bir üyesidir. More Sentences |
||||
Military | tümen | division n. | ||
French soldiers, you are a few beaten men against a division. Fransız askerleri, siz bir tümene karşı yenilmiş birkaç adamsınız. More Sentences |
||||
Military | tümen | toman n. | ||
Military | tümen | tuman n. |