türbülanslı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

türbülanslı



Bedeutungen von dem Begriff "türbülanslı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
türbülanslı turbulent adj.
General
türbülanslı combustious [obsolete] adj.
Technical
türbülanslı turbulent adj.
Automotive
türbülanslı swirling adj.
Abbreviation
türbülanslı turbt adj.
Archaic
türbülanslı combustious adj.

Bedeutungen, die der Begriff "türbülanslı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
türbülanslı uçuş bumpy flight n.
hızla hareket eden türbülanslı su kütlesi roil n.
türbülanslı (su/hava) turbulent adj.
Technical
türbülanslı sınır tabakası turbulent boundary layer n.
türbülanslı akım turbulent flow n.
türbülanslı akım tortuous flow n.
türbülanslı akış turbulent flow n.
türbülanslı bileşeni turbulent component n.
türbülanslı akım sinuous flow n.
türbülanslı akım eddy flow n.
türbülanslı akım turbulence flow n.
Automotive
türbülanslı yanma odası turbulence combustion chamber n.
türbülanslı akım turbulent flow n.
türbülanslı hava akımı dirty air n.
türbülanslı emme portları swirl intake ports n.
türbülanslı yanma swirl combustion n.
türbülanslı yüksek sıkıştırma high compression swirl n.
türbülanslı yüksek sıkıştırmalı motor high compression swirl engine n.
yüksek türbülanslı port teknolojisi high swirl port technology n.
yüksek türbülanslı yanma high swirl combustion n.
Environment
türbülanslı olmayan nonturbulent adj.
Geography
güçlü akıntıların su altındaki çıkıntı veya resiflere çarpmasıyla veya rüzgarın akıma ters yönde esmesiyle oluşan türbülanslı su yüzeyi overfall n.
Geology
volkanın şiddetle patlamasından sonra yamaçlardan hızla akan, türbülanslı akkor gaz, kül ve kaya parçalarından oluşan yıkıcı bulut nuée ardente n.
Archaic
türbülanslı hale gelmek (rüzgar, hava) ruffle v.