taşıyan kimse - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

taşıyan kimse



Bedeutungen von dem Begriff "taşıyan kimse" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Industry
taşıyan kimse bucker n.

Bedeutungen, die der Begriff "taşıyan kimse" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 61 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ücretle yük taşıyan kimse porter n.
elbisenin eteğini taşıyan kimse trainbearer n.
tabutu taşıyan kimse pallbearer n.
üzerinde taşıyan kimse bearer n.
golf oyuncunun sopalarını taşıyan kimse caddie n.
tören asasını taşıyan kimse bedel n.
sıyırıcı özellikleri taşıyan ya da uygulayan kimse skinnerian n.
sedye taşıyan kimse stretcher-bearer n.
tabut taşıyan kimse bearer n.
görevlerini yerine getirmeksizin dini unvan taşıyan kimse titular n.
ağır yük taşıyan kimse atlas n.
yasa dışı amaçlarla bıçak taşıyan kimse knifeman n.
yetkiyi temsil eden bir asa veya sembol taşıyan kimse virger n.
su taşıyan kimse bheesty [india] n.
su taşıyan kimse bheestie [india] n.
su taşıyan kimse bhisti [india] n.
su taşıyan kimse bhishti [india] n.
su taşıyan kimse bhistee [india] n.
vagonda ağır yükler taşıyan kimse wagoner n.
bir amaca veya role uygun olma potansiyeli taşıyan kimse material n.
sekizde bir oranında siyahı kanı taşıyan kimse métis n.
farklı bir dönemin özelliklerini taşıyan kimse revenant n.
insan taşıyan asansörlerin harekete geçmesinden sorumlu kimse dispatcher n.
ücretle yük taşıyan kimse drogher n.
ürün veya ekipman taşıyan kimse packer n.
yükleri köpeklere bağlayarak taşıyan kimse dogger n.
(kredi konusunda) risk taşıyan kimse fly-by-night n.
birden fazla farklı sınıfın özelliklerini taşıyan kimse participle [obsolete] n.
ilk çocuğunu karnında taşıyan kimse primipara n.
(bir şeyi) kaydırak yapı ile taşıyan kimse shooter n.
tahtırevan taşıyan kimse sirdar n.
tahtırevan taşıyan kimse sirdar bearer n.
haç taşıyan kimse crucifer n.
yalan haber taşıyan kimse purveyor n.
Colloquial
tabutu taşıyan kimse underbearer [us] n.
güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse good old boy [southern us] n.
laf taşıyan kimse ear hustler n.
laf taşıyan kimse ear-duster n.
Idioms
kendiyle aynı kanı taşıyan kimse flesh and blood n.
Law
tören asasını taşıyan kimse bedel n.
Medical
istenmeyen, zararlı veya yıkıcı herhangi bir şeyi taşıyan kimse typhoid mary n.
History
nehir limanları ile yük gemileri arasında tekneyle kömür taşıyan kimse keeler n.
geceleri fakir kişilerin cesetlerini gömü için taşıyan kimse vespillo n.
Religious
roma içinde veya yakınında bir roma katolik unvanı taşıyan kimse titular n.
eski uygulamaları bugüne taşıyan kimse revivalist n.
ibrani ruhunu taşıyan kimse hebraist n.
başpiskoposun önünde haçı taşıyan kimse crociary n.
piskopos asası taşıyan kimse crosier [obsolete] n.
başpiskoposun önünde haç taşıyan kimse crosier [obsolete] n.
haç taşıyan kimse cross-bearer n.
Military
teneke veya maşrapa içinde içki taşıyan kimse bombardman n.
savaş bayrağını taşıyan kimse colorbearer n.
savaş bayrağını taşıyan kimse colourbearer n.
culverin tipi silah taşıyan kimse culverineer n.
geçitlerde bayrak taşıyan kimse flag carrier n.
lidere ait kılıcı taşıyan kimse selictar n.
Theatre
tiyatro gösterileri sırasında dekorları taşıyan kimse scene shifter n.
Archaic
görevlerini yerine getirmeksizin dini unvan taşıyan kimse titulary n.
bayrak veya pankart taşıyan kimse ensign n.
Engineering
yer ölçme ekibinde hizalama çubuğu taşıyan kimse flagman n.
Slang
sekizde bir beyaz sekizde yedi zenci kanı taşıyan kimse sacatra n.