Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | tek durum | whack n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | tek çıt çıkmadığı durum | deafening silence n. |
Idioms | tek tarafın çıkar sağladığı bir durum/anlaşma olmak | be a one-way street v. |
Idioms | tek tarafın yararına bir anlaşma/durum olmak | be a one-way street v. |
Politics | ||
Politics | tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum | federal emergency management agency n. |
Medical | ||
Medical | durum bildirir tek hekim raporu | individual practitioner's health status report n. |
Archaic | ||
Archaic | tek veya belirli durum | nonce n. |