Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
walk on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"walk on"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
walk on
v.
yüzüstü bırakmak
2
General
walk on
v.
ileri gitmek
3
General
walk on
v.
terketmek
Phrasals
4
Phrasals
walk on
v.
yürümeye devam etmek
Bedeutungen, die der Begriff
"walk on"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
go on a walk
v.
yürüyüşe çıkmak
General
2
General
go on a walk
v.
yürüyüş yapmak
3
General
walk on air
v.
sevincinden uçmak
4
General
walk on eggshells
v.
temkinli davranmak
5
General
walk on air
v.
etekleri zil çalmak
6
General
walk on air
v.
sevinçten havalara uçmak
7
General
walk on tiptoe
v.
ayakucuna basarak yürümek
8
General
walk out on
v.
terk etmek
9
General
walk on the street
v.
yolda yürümek
10
General
walk on the road
v.
yolda yürümek
11
General
walk on the street
v.
sokakta yürümek
12
General
walk around on the street
v.
sokakta dolaşmak
13
General
walk on air
v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek
14
General
walk on eggs
v.
ayağını denk almak
15
General
walk on air
v.
sevinçten ayakları yere değmemek
16
General
walk out on
v.
bırakmak
17
General
walk out on one's husband and children
v.
kocasını ve çocuklarını terk etmek
18
General
walk out on one's husband and children
v.
kocasını ve çocuklarını yüzüstü bırakmak
19
General
walk on fire
v.
ateşin üstünde yürümek
20
General
walk on the beach
v.
sahilde/kumsalda yürümek
21
General
walk on the red carpet
v.
kırmızı halının üzerinde yürümek
22
General
walk on the red carpet
v.
kırmızı halıda yürümek
23
General
walk on the bridge
v.
köprü üzerinde yürümek
24
General
walk into the house with shoes on
v.
eve ayakkabıyla girmek
25
General
go on a nature walk
v.
doğaya yürüyüşe çıkmak
26
General
go on a nature walk
v.
doğa yürüyüşüne çıkmak
Phrasals
27
Phrasals
walk in on someone or something
v.
(bir konuşmayı/tartışmayı vb) içeri girerek bölmek
28
Phrasals
walk back on (something)
v.
(bir şeyden) geri çekilmek
29
Phrasals
walk back on (something)
v.
(bir şeyden) geri adım atmak
30
Phrasals
walk in on
v.
-i içeri girerek bölmek
31
Phrasals
walk out on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) terk etmek
32
Phrasals
walk out on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) bırakmak/bırakıp gitmek
Colloquial
33
Colloquial
walk-on
n.
plansız olarak takıma katılan sporcu
34
Colloquial
walk-on
n.
burssuz olarak takıma katılan oyuncu
35
Colloquial
walk-on
v.
plansız olarak takıma katılmak
36
Colloquial
walk-on
v.
takıma burssuz olarak katılmak
37
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
çık git
38
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
defol git
39
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
git buradan
40
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
çık git buradan
41
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
git başımdan
42
Colloquial
take a long walk on a short pier
exclam.
defol git başımdan
Idioms
43
Idioms
walk on the wild side
n.
maceralı bir süreç
44
Idioms
walk on the wild side
n.
çılgınca bir süreç
45
Idioms
walk on the wild side
n.
hovarda zamanlar
46
Idioms
walk on the wild side
n.
çılgın zamanlar
47
Idioms
walk on the wild side
n.
macera dolu zamanlar
48
Idioms
walk on thin ice
v.
ayağını denk almak
49
Idioms
walk on eggshells
v.
ayağını denk almak
50
Idioms
walk on eggs
v.
dikkat etmek
51
Idioms
walk on eggs
v.
dikkatli olmak
52
Idioms
walk on eggshells
v.
dikkat etmek zorunda olmak
53
Idioms
walk on stage and off again
v.
çok kısa bir rolü olmak
54
Idioms
walk on thin ice
v.
dikkatli olmak
55
Idioms
walk on eggshells
v.
dikkatli olmak
56
Idioms
walk on thin ice
v.
dikkat etmek
57
Idioms
walk on eggshells
v.
dikkat etmek
58
Idioms
walk on eggs
v.
dikkat etmek zorunda olmak
59
Idioms
walk on thin ice
v.
dikkat etmek zorunda olmak
60
Idioms
walk on eggshells
v.
ince buz üzerinde yürümek
61
Idioms
walk on thin ice
v.
ince buz üzerinde yürümek
62
Idioms
walk on eggs
v.
ince buz üzerinde yürümek
63
Idioms
walk on air
v.
sevinçten havalara uçmak
64
Idioms
walk on the balls of the feet
v.
parmak ucunda yürümek
65
Idioms
walk on thin ice
v.
temkinli davranmak
66
Idioms
walk on eggs
v.
temkinli davranmak
67
Idioms
walk on air
v.
(mutluluktan) ayakları yerden kesilmek
68
Idioms
take a walk on the wild side
v.
maceraya atılmak
69
Idioms
take a walk on the wild side
v.
çılgınlık yapmak
70
Idioms
take a walk on the wild side
v.
hovardalık yapmak
71
Idioms
take a walk on the wild side
v.
çılgınca şeyler yapmak
72
Idioms
take a walk on the wild side
v.
macera yaşamak
73
Idioms
walk on sunshine
v.
mutluluktan uçmak
74
Idioms
walk on sunshine
v.
bulutların üstünde uçmak
75
Idioms
walk on sunshine
v.
mutluluktan bulutların üstünde dolaşmak
76
Idioms
walk on sunshine
v.
sevinçten havalara uçmak
77
Idioms
walk on sunshine
v.
çok mutlu olmak
78
Idioms
walk on sunshine
v.
ayağı yerden kesilmek
79
Idioms
walk on sunshine
v.
ayakları yere değmemek
80
Idioms
walk on the wild side
v.
maceraya atılmak
81
Idioms
walk on the wild side
v.
çılgınlık yapmak
82
Idioms
walk on the wild side
v.
hovardalık yapmak
83
Idioms
walk on the wild side
v.
çılgınca şeyler yapmak
84
Idioms
walk on the wild side
v.
macera yaşamak
85
Idioms
walk on water
v.
imkansız bir şeyi yapmak
86
Idioms
walk on water
v.
sıra dışı bir şey yapmak
87
Idioms
walk on water
v.
olmayacak bir şeyi gerçekleştirmek
88
Idioms
walk on water
v.
olağanüstü bir olay yaratmak
89
Idioms
walk on water
v.
imkansızı başarmak
90
Idioms
walk on water
v.
bir mucize gerçekleştirmek
91
Idioms
walk on water
v.
mucizeler yaratmak
92
Idioms
walk on water
v.
mucize göstermek
93
Idioms
float/walk on air
v.
sevinçten havalara uçmak
94
Idioms
float/walk on air
v.
etekleri zil çalmak
95
Idioms
float/walk on air
v.
sevincinden uçmak
96
Idioms
float/walk on air
v.
sevinçten ayakları yere değmemek
97
Idioms
float/walk on air
v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek
98
Idioms
walk on a thin line between (something) and (something else)
v.
(bir şeyle başka bir şey) arasında ince bir çizgi üzerinde yürümek/ilerlemek
Speaking
99
Speaking
don't walk on the grass
expr.
çimenlerin üstünde yürümeyin
Theatre
100
Theatre
walk-on
n.
figüran
Cinema
101
Cinema
walk-on
n.
figüranlık
Slang
102
Slang
walk on eggshells
v.
temkinli davranmak
103
Slang
walk on rocky socks
v.
sarhoşluktan yürüyememek
104
Slang
walk on rocky socks
v.
sarhoşluktan düzgün yürüyememek
105
Slang
walk on rocky socks
v.
yalpalamak
106
Slang
walk on rocky socks
v.
sarhoşluktan sağa sola sallanarak yürümek
107
Slang
walk on rocky socks
v.
sarhoşluktan yamuk yumuk yürümek
108
Slang
walk on rocky socks
v.
sağa sola yalpalayarak yürümek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of walk on
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy