|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altını |
guinea n.
|
|
2 |
General |
yirmi bir oyunu |
blackjack n.
|
|
3 |
General |
yirmi bir oyunu |
vingt-et-un n.
|
|
4 |
General |
yirmi bir oyunu |
twenty-one n.
|
|
5 |
General |
bir şeyin yirmi sekizde biri |
twenty-eighth n.
|
|
6 |
General |
bir şeyin yirmi beşte biri |
twenty-fifth n.
|
|
7 |
General |
bir şeyin yirmi beşte biri |
twenty-first n.
|
|
8 |
General |
bir nesne veya kelimenin ne olduğunu en fazla yirmi soru sorarak tahmin etmeye çalışılan bir oyun |
twenty questions n.
|
|
9 |
General |
yirmi bir oyunu |
vingtun n.
|
|
10 |
General |
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altını |
meg [obsolete] n.
|
|
11 |
General |
yirmi geyiklik bir sürü |
little herd n.
|
|
12 |
General |
(laban hareket analizinde) yirmi temel dansçı hareketini sembolize eden çok yüzlü hayali bir şekil |
icosahedron n.
|
|
13 |
General |
yirmi sekiz domino taşı ile oynanan bir oyun |
forty-two n.
|
|
14 |
General |
yirmi sekizde bir |
twenty-eighth adj.
|
|
15 |
General |
yirmi beşte bir |
twenty-fifth adj.
|
|
16 |
General |
yirmi birde bir |
twenty-first adj.
|
|
17 |
General |
yirmi bir tane olan |
twenty-one adj.
|
|
|
18 |
General |
bir dizinin yirmi beşinci etkinliğine dair |
silver adj.
|
|
19 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi sekizi |
twenty-eight pron.
|
|
20 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi beşi |
twenty-five pron.
|
|
21 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi dokuzu |
twenty-nine pron.
|
|
22 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi biri |
twenty-one pron.
|
|
23 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi yedisi |
twenty-seven pron.
|
|
24 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi altısı |
twenty-six pron.
|
|
25 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi üçü |
twenty-three pron.
|
|
26 |
General |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi ikisi |
twenty-two pron.
|
|
27 |
General |
otobüs her yirmi dakikada bir geçer |
the bus runs every twenty minutes expr.
|
|
Colloquial |
|
28 |
Colloquial |
yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart istemek |
hit me v.
|
|
29 |
Colloquial |
(kart ver yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) |
hit me v.
|
|
30 |
Colloquial |
kart gönder (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) |
hit me v.
|
|
31 |
Colloquial |
kart alayım (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) |
hit me v.
|
|
32 |
Colloquial |
(bir saate) yirmi kala |
20 to (some hour) expr.
|
|
Idioms |
|
33 |
Idioms |
özgür, beyaz ve yirmi bir yaşında |
free, white, and twenty-one expr.
|
|
Trade/Economic |
|
34 |
Trade/Economic |
yirmi dolarlık bir banknot |
twenty n.
|
|
35 |
Trade/Economic |
yirmi dolarlık bir banknot |
twenty dollar bill n.
|
|
36 |
Trade/Economic |
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altınının yarısı |
smelt n.
|
|
Technical |
|
37 |
Technical |
bir tahılın yirmi dörtte birine denk gelen kuyumcu ağırlık birimi |
karob n.
|
|
|
38 |
Technical |
(antik roma'da) yaklaşık olarak bir onsun yirmi dörtte birine denk gelen ağırlık ölçü birimi |
scruple n.
|
|
Automotive |
|
39 |
Automotive |
bir batarya sınıflandırması yirmi beş amper derecesi |
twenty-five-ampere rate n.
|
|
40 |
Automotive |
bir batarya sınıflandırması yirmi amper derecesi |
twenty-hour rate n.
|
|
Pharmaceutics |
|
41 |
Pharmaceutics |
en yaygın yirmi üç pnömokok zincirine karşı etkili bir aşı markası |
pneumovax® n.
|
|
Math |
|
42 |
Math |
yirmi dörtte bir |
twenty-fourth n.
|
|
43 |
Math |
yirmi dokuzda bir |
twenty-ninth n.
|
|
44 |
Math |
yirmi yedide bir |
twenty-seventh n.
|
|
45 |
Math |
bir seri veya dizide yirmi yedinci eleman |
twenty-seventh n.
|
|
46 |
Math |
yirmi altıda bir |
twenty-sixth n.
|
|
47 |
Math |
yirmi üçte bir |
twenty-third n.
|
|
48 |
Math |
bir şeyin yirmi dörtte biri olan |
twenty-fourth adj.
|
|
49 |
Math |
bir şeyin yirmi dokuzda biri olan |
twenty-ninth adj.
|
|
50 |
Math |
bir şeyin yirmi ikide biri olan |
twenty-second adj.
|
|
51 |
Math |
bir şeyin yirmi yedide biri olan |
twenty-seventh adj.
|
|
52 |
Math |
bir şeyin yirmi altıda biri olan |
twenty-sixth adj.
|
|
53 |
Math |
bir şeyin yirmi üçte biri olan |
twenty-third adj.
|
|
Geometry |
|
54 |
Geometry |
her bir yüzü ikizkenar üçgen olan yirmi dört yüzlü |
trigonal trisoctahedron n.
|
|
Statistics |
|
55 |
Statistics |
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde oluşan gruplardan her biri |
ventile n.
|
|
56 |
Statistics |
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde grupları ayıran değerlerden her biri |
ventile n.
|
|
Chemistry |
|
57 |
Chemistry |
molekülünde yirmi üç karbon atomu olan bir hidrokarbon |
trikosane n.
|
|
Astronomy |
|
58 |
Astronomy |
bir günün öğle saatinden diğerininkine kadar geçen yirmi dört saatin sayılmasıyla ölçülen ortalama güneş zamanı |
astronomical time n.
|
|
59 |
Astronomy |
bir güneş gününün yirmi dört saatlik bölümü |
solar hour n.
|
|
Botanic |
|
60 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
american agave (agave americana) n.
|
|
61 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
sentry plant n.
|
|
62 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
american aloe n.
|
|
63 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
agave n.
|
|
64 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
century plant n.
|
|
65 |
Botanic |
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi |
maguey n.
|
|
Social Sciences |
|
66 |
Social Sciences |
eş ve hane halkının bir parçasını oluşturan yirmi bir yaşın altındaki bakmakla yükümlü olunan çocuklar |
immediate dependents n.
|
|
Literature |
|
67 |
Literature |
(washington irvin'in hikayesinde) hayatının yirmi yılını uykuda geçirdikten sonra tamamen değişmiş bir dünya ile karşılaşan serseri bir karakter |
rip van winkle n.
|
|
History |
|
68 |
History |
yirmi dönümlük bir arazi birimi |
yardland n.
|
|
Card |
|
69 |
Card |
kuralları yirmi bir oyununa benzeyip sayı hedefinin on beş olduğu bir iskambil oyunu |
quinze n.
|
|
Librarianship |
|
70 |
Librarianship |
yirmi dört yapraktan oluşan bir kitap |
vigesimo-quarto n.
|
|