çalıntı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çalıntı



Bedeutungen von dem Begriff "çalıntı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çalıntı stolen adj.
General
çalıntı stolen goods n.
çalıntı fleece [obsolete] n.
çalıntı filched adj.
çalıntı pilfered adj.
çalıntı scissors-and-paste adj.
çalıntı servile adj.
Colloquial
çalıntı hot adj.
Slang
çalıntı hot adj.
çalıntı taxed adj.
çalıntı moody adj.
British Slang
çalıntı bent adj.

Bedeutungen, die der Begriff "çalıntı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çalıntı yapan kişi plagiarist n.
çalıntı mal spoil n.
çalıntı eşya steal n.
çalıntı yapma plagiarization n.
çalıntı mallar loot n.
çalıntı mal swag n.
çalıntı araba ile gezme joyride n.
çalıntı mallar spoils n.
çalıntı mal alıp satan kimse fence n.
çalıntı araba escape automobile n.
çalıntı araba getaway car n.
çalıntı eseri kendininmiş gibi yayımlama plagiarising n.
çalıntı eseri kendininmiş gibi yayımlama plagiarizing n.
çalıntı araç stolen vehicle n.
çalıntı kamyon stolen truck n.
çalıntı mercedes stolen mercedes n.
çalıntı kürk manto stolen fur coat n.
çalıntı kolye stolen necklace n.
çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer chop shop n.
çalıntı motosiklet stolen motorcycle n.
çalıntı yapma plagiarisation n.
büyükbaş hayvan çalıp çalıntı olduklarını gizlemek için kulak küpelerini değiştiren hırsız blotter [dialect] n.
çalıntı mal boodle n.
çalıntı malları alan kimse golliwog n.
çalıntı mal pilfery n.
çalıntı şey plagiarism n.
çalıntı mal plant n.
çalıntı mal deposu plant n.
çalıntı mal alan kimse smasher n.
çalıntı yapmak plagiarize v.
çalıntı mal satmak fence v.
çalıntı yapmak purloin v.
çalıntı eseri kendininmiş gibi yayımlamak plagiarise v.
çalıntı eseri kendininmiş gibi yayımlamak plagiarize v.
çalıntı yapmak plagiarise v.
(çalıntı sığır veya atların üzerindeki) dağlama işaretini değiştirmek duff [australia] v.
Phrasals
(birini) çalıntı vs. bir şeyle yakalamak catch (someone) with (someone or something) v.
(birini) çalıntı vs. bir şey üstündeyken yakalamak catch (someone) with (someone or something) v.
birini çalıntı/yasadışı bir şeyle yakalamak catch someone with something v.
Colloquial
çalıntı mal haul n.
çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer chop-shop n.
çalıntı mallarla dolu full of hot items expr.
Speaking
(aracın) çalıntı olduğu anlaşıldı it came back as stolen expr.
Trade/Economic
hırsızlardan çalıntı mal satın alan kimse receiver n.
çalıntı mal swag n.
çalıntı eşya alıp satan kişi fence n.
çalıntı malı alan kimse receiver of stolen goods n.
çalıntı mallar stolen property n.
Law
çalıntı mal ticareti handling stolen goods (uk) n.
kayıp veya çalıntı bildirimi report of lost or stolen items n.
hırsızın üzerinde bulunan çalıntı eşya mainor [uk] [obsolete] n.
çalıntı mal ticareti yapma suçu handling n.
çalıntı otoları parçalamak ve çenç yapmak break up stolen vehicles for their parts v.
kayıp veya çalıntı bildiriminde bulunmak file a report of lost or stolen item v.
çalıntı mal alıp satmak receive [uk] v.
Telecom
çalıntı telefona tekrar kullanılabilmesi için yeni çip takmak rechip v.
Automotive
çalıntı araçla gezme joyride n.
(çalıntı arabada) sürücü wheelman n.
(çalıntı arabada) şoför wheelman n.
Archaic
çalıntı malları alan kimse lock n.
çalıntı malların konulduğu yer lock n.
Slang
çalıntı mal hot n.
çalıntı (oto teyp vb) swag n.
çalıntı şey obtainium n.
kullanılmayan bir aracın plaka, seri numarası gibi bilgileri kullanarak kimliği değiştirilen çalıntı araç ringer n.
çalıntı mallar/eşyalar gear n.
çalıntı malların saklanıp dağıtıldığı mekan drop n.
çalıntı mal alıp satan kimse placer n.
çalıntı mal satın alma sting n.
kullanılmayan bir aracın plaka, seri numarası gibi bilgilerini kullanarak çalıntı aracın kimliğini değiştirmek ring v.
British Slang
çalıntı eşyalar satan kimse fence n.
sahte/çalıntı çek işine bulaşmış tip kite n.
sahte/çalıntı çek vermek kite v.
Modern Slang
çalıntı eşyalarla dolu yer ali baba's cave n.