Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
German - English
History
eye someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"eye someone"
with other terms in English Turkish Dictionary : 232 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
give someone the glad eye
v.
birine pas vermek
2
General
watch someone with an eagle eye
v.
birisini son derece dikkatli bir gözle incelemek
3
General
give someone an evil eye
v.
kötü gözle bakmak
4
General
watch someone with eagle eye
v.
birisini son derece dikkatli bir biçimde izlemek
5
General
give someone the glad eye
v.
birine davetkar bir bakış yöneltmek
6
General
keep an eye on (someone)
v.
dikkat etmek
7
General
look someone in the eye
v.
gözlerine bakmak
8
General
give someone a black eye
v.
birinin gözünü morartmak
Colloquial
9
Colloquial
eye (someone) up
v.
(birini) yakından incelemek
10
Colloquial
eye (someone) up
v.
(birini) süzmek
11
Colloquial
eye (someone) up
v.
(birini) gözüyle kesmek
Idioms
12
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
gözünü morartmak
13
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
kara çalmak
14
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
lekelemek
15
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
kusur bulmak
16
Idioms
give someone a black eye
v.
gününü göstermek
17
Idioms
cast (one's) eye on (someone or something)
v.
göz koymak
18
Idioms
cast (one's) eye on (someone or something)
v.
gözünü dikmek
19
Idioms
give someone the big eye
v.
birini süzmek
20
Idioms
give someone the big eye
v.
birine uzun uzun bakmak
21
Idioms
give someone the eye
v.
birisine yabancı gibi bakmak
22
Idioms
give someone the big eye
v.
birini tepeden tırnağa incelemek
23
Idioms
keep one's eye on someone
v.
birisine göz kulak olmak
24
Idioms
give someone the eye
v.
birini kesmek
25
Idioms
give someone the eye
v.
birini süzmek
26
Idioms
give someone the eye
v.
birine alıcı gözle bakmak
27
Idioms
have one's eye on someone
v.
birisine göz kulak olmak
28
Idioms
give someone the eye
v.
birisine soğuk bakmak
29
Idioms
give someone a black eye
v.
birinin gözünü morartmak
30
Idioms
look someone in the eye
v.
birisinin gözlerinin içine bakmak
31
Idioms
keep one's eye on someone
v.
birisinden (göz kulak olmak amacıyla) gözlerini ayırmamak
32
Idioms
have one's eye on someone
v.
birisinden (göz kulak olmak amacıyla) gözlerini ayırmamak
33
Idioms
give someone the big eye
v.
birine arzu ile bakmak
34
Idioms
have one's beady eye on someone
v.
dikkatle bakmak/izlemek
35
Idioms
have one's beady eye on someone
v.
dik dik bakmak
36
Idioms
have one's beady eye on someone
v.
dikkatlice bakmak/izlemek
37
Idioms
have one's beady eye on someone
v.
gözünü dikmek
38
Idioms
have one's beady eye on someone
v.
gözlerini dikmek
39
Idioms
look someone in the eye
v.
güvensizlik sergilemeden biriyle dürüst bir şekilde konuşmak
40
Idioms
cast (one's) eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözüne kestirmek
41
Idioms
cast (one's) eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz dikmek
42
Idioms
cast (one's) eye on (someone or something)
v.
(bir şeyde) gözü kalmak
43
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birinin) yüzüne saldırarak/vurarak gözünü morartmak
44
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
45
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birine/bir şeye) leke sürmek
46
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birinin/bir şeyin ismini) karalamak
47
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birinin/bir şeyin ismine) gölge düşürmek
48
Idioms
give (someone or something) a black eye
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
49
Idioms
give someone a black eye
v.
birine ders vermek (ceza)
50
Idioms
give someone a black eye
v.
birine haddini bildirmek
51
Idioms
give someone a black eye
v.
birine gününü göstermek
52
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) iğrenerek bakmak
53
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) aşağılayarak/küçümseyerek bakmak
54
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) kibirle bakmak
55
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) kınayan gözlerle bakmak
56
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) ayıplayarak bakmak
57
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) kuşkuyla bakmak
58
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) şüpheyle bakmak
59
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) ters bakmak
60
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) kötü bakmak
61
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) kötü kötü bakmak
62
Idioms
give (someone) the stink eye
v.
(birine) ters ters bakmak
63
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
64
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
65
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
66
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek
67
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için gözünü dört açmak
68
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
69
Idioms
hit someone in the eye (or between the eyes)
v.
vurulmak
70
Idioms
hit someone in the eye (or between the eyes)
v.
çarpılmak
71
Idioms
hit someone in the eye (or between the eyes)
v.
çok etkilemek
72
Idioms
hit someone in the eye (or between the eyes)
v.
hemen gözüne çarpmak
73
Idioms
hit someone in the eye (or between the eyes)
v.
hemen dikkatini çekmek
74
Idioms
keep a beady eye on (someone or something)
v.
gözünü (birinin/bir şeyin) üstünden ayırmamak
75
Idioms
keep a beady eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
76
Idioms
keep a beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek
77
Idioms
keep a beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek
78
Idioms
keep one's beady eye on (someone or something)
v.
gözünü (birinin/bir şeyin) üstünden ayırmamak
79
Idioms
keep one's beady eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
80
Idioms
keep one's beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek
81
Idioms
keep one's beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek
82
Idioms
look someone in the eye
v.
dürüstçe birinin yüzüne/gözüne bakmak
83
Idioms
look someone in the eye
v.
birinin gözünün içine bakmak
84
Idioms
look someone in the eye
v.
birinin gözünün içine baka baka
85
Idioms
spit in the eye of someone
v.
birinin haince yüzüne vurmak
86
Idioms
spit in the eye of someone
v.
birinin yüzüne tokat gibi indirmek
87
Idioms
spit in the eye of someone
v.
birini bilerek aşağılamak
88
Idioms
spit in the eye of someone
v.
bilerek/haince birinin canını sıkacak bir şey yapmak
89
Idioms
spit in the eye of someone
v.
bilerek/haince birini üzecek bir şey yapmak
90
Idioms
spit in the eye of someone
v.
bilerek/haince birini kızdıracak bir şey yapmak
91
Idioms
spit in the eye of someone
v.
bilerek/haince birini sinirlendirecek bir şey yapmak
92
Idioms
do someone in the eye
v.
birini kandırmak/aldatmak
93
Idioms
do someone in the eye
v.
birini faka bastırmak
94
Idioms
do someone in the eye
v.
birinin gözünü boyamak
95
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
96
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü göstermek
97
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
98
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
99
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) pür dikkat izlemek
100
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
101
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatle izlemek
102
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
103
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek
104
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözünü dört açıp izlemek
105
Idioms
be more to (someone or something) than meets the eye
v.
göründüğünden daha fazlası olmak
106
Idioms
be more to (someone or something) than meets the eye
v.
görünenden fazlası olmak
107
Idioms
be more to (someone or something) than meets the eye
v.
gözün gördüğünden fazlası olmak
108
Idioms
catch the eye of someone
v.
birinin dikkatini çekmek
109
Idioms
catch the eye of someone
v.
birinin ilgisini çekmek
110
Idioms
catch the eye of someone
v.
birinin gözüne takılmak
111
Idioms
catch the eye of someone
v.
birinin gözüne çarpmak
112
Idioms
catch the eye of (someone)
v.
(birinin) dikkatini çekmek
113
Idioms
catch the eye of (someone)
v.
(birinin) gözüne takılmak
114
Idioms
catch the eye of (someone)
v.
(birinin) gözüne çarpmak
115
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) pür dikkat izlemek
116
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
117
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek
118
Idioms
cock an eye at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gözünü dört açmak
119
Idioms
give someone the evil eye
v.
birine sinirli sinirli bakmak
120
Idioms
give someone the evil eye
v.
birine ters ters bakmak
121
Idioms
have (got) an eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
122
Idioms
have (got) an eye on (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
123
Idioms
have (got) an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
124
Idioms
have (got) an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz koymak
125
Idioms
have (got) an eye on (someone or something)
v.
(birinde/bir şeyde) gözü olmak/kalmak
126
Idioms
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
127
Idioms
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
128
Idioms
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
129
Idioms
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz koymak
130
Idioms
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
(birinde/bir şeyde) gözü olmak/kalmak
131
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
132
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatle izlemek
133
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dik dik bakmak
134
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gözünü dikmek
135
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gözlerini dikmek
136
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
137
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatlice gözlemlemek
138
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
139
Idioms
have (one's) beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatlice izlemek
140
Idioms
have a beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkatle bakmak
141
Idioms
have a beady eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dikkatlice izlemek
142
Idioms
have a beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dik dik bakmak
143
Idioms
have a beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gözünü dikmek
144
Idioms
have a beady eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gözlerini dikmek
145
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
146
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
147
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek
148
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
149
Idioms
have (one's) eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için gözünü dört açmak
150
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözden kaçırmamak
151
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
152
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek
153
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak
154
Idioms
have an eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için gözünü dört açmak
155
Idioms
have half an eye on (someone or something)
v.
bir gözü (başka birinde/bir şeyde) olmak
156
Idioms
have half an eye on (someone or something)
v.
tam dikkatini vermemek
157
Idioms
have half an eye on (someone or something)
v.
dikkati (başka birinde/bir şeyde) olmak
158
Idioms
have one eye on (someone or something)
v.
bir gözü/dikkati başka (birinde/bir şeyde) olmak
159
Idioms
keep (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
160
Idioms
keep (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak
161
Idioms
keep (one's) eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
162
Idioms
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
163
Idioms
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak
164
Idioms
keep (one's) eye skinned (for someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
165
Idioms
keep one's an eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
166
Idioms
keep one's an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
167
Idioms
keep one's an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
168
Idioms
keep one's an eye on (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
169
Idioms
keep one's an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
170
Idioms
keep an eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak
171
Idioms
keep an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
172
Idioms
keep an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dikkat etmek
173
Idioms
keep an eye on (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) gözünü ayırmamak
174
Idioms
keep an eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
175
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
176
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
177
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
178
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
179
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
180
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
181
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) göz kulak olmak
182
Idioms
keep a close eye on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakar olmak
183
Idioms
keep a weather eye on (someone or something) [uk/australia]
v.
(biri/bir şey hakkında) gözlerini dört açmak
184
Idioms
keep a weather eye on (someone or something) [uk/australia]
v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek
185
Idioms
keep a weather eye on (someone or something) [uk/australia]
v.
(biri/bir şey hakkında) tetikte olmak
186
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü açmak
187
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözü açık olmak
188
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak
189
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı dikkatli olmak
190
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
191
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
bir gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
192
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bakarak olmak
193
Idioms
keep an eye out for (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için tetikte olmak
194
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü açmak
195
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözü açık olmak
196
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak
197
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı dikkatli olmak
198
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) karşı gözünü dört açmak
199
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
bir gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
200
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(birine/bir şeye) bakarak olmak
201
Idioms
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
(biri/bir şey) için tetikte olmak
202
Idioms
keep half an eye on (someone or something)
v.
bir gözü başka (birinde/bir şeyde) olmak
203
Idioms
keep half an eye on (someone or something)
v.
bir gözüyle (başka birini/bir şeyi) izlemek
204
Idioms
keep one eye on (someone or something)
v.
bir gözü (birinde/bir şeyde) olmak
205
Idioms
keep one eye on (someone or something)
v.
dikkatinin yarısı (birinde/bir şeyde) olmak
206
Idioms
keep one eye on (someone or something)
v.
bir gözüyle (birine/bir şeye) bakmak/göz kulak olmak
207
Idioms
see eye to eye with (someone)
v.
(biriyle) hemfikir olmak
208
Idioms
see eye to eye with (someone)
v.
(biriyle) aynı kanaatte olmak
209
Idioms
see eye to eye with (someone)
v.
(biriyle) aynı düşüncede olmak
210
Idioms
watch (someone or something) with an eagle eye
v.
(birini/bir şeyi) dikkatlice izlemek
211
Idioms
watch (someone or something) with an eagle eye
v.
(birini/bir şeyi) yakından izlemek
212
Idioms
watch (someone or something) with an eagle eye
v.
(birini/bir şeyi) göz hapsinde tutmak
213
Idioms
watch (someone or something) with an eagle eye
v.
(birini/bir şeyi) çok dikkatli izlemek
214
Idioms
it's all fun and games until someone loses an eye
expr.
biri kafasının yarana kadar
215
Idioms
it's all fun and games until someone loses an eye
expr.
biri gözünü çıkarana kadar
216
Idioms
one eye on (someone or something)
expr.
bir gözü (birinin/bir şeyin) üstünde
217
Idioms
one eye on (someone or something)
expr.
bir gözü (birinde/bir şeyde)
218
Idioms
one eye on (someone or something)
expr.
ara ara (bir şeye) göz atan
219
Idioms
one eye on (someone or something)
expr.
göz ucuyla (bir şeyi) kontrol eden
220
Idioms
one eye on (someone or something)
expr.
bir gözüyle bir şeyi kontrol eden
221
Idioms
one in the eye for someone [uk]
expr.
birine kapak
222
Idioms
one in the eye for someone [uk]
expr.
biri için bir mağlubiyet/yenilgi
223
Idioms
one in the eye for someone [uk]
expr.
biri için bir hayal kırıklığı
224
Idioms
one in the eye for someone [uk]
expr.
birine vurulmuş bir darbe
225
Idioms
one in the eye for someone [uk]
expr.
biri için bir hezimet
226
Idioms
there is more to (someone or something) than meets the eye
expr.
görünenden daha fazla yeteneği/becerisi/özelliği var
227
Idioms
there is more to (someone or something) than meets the eye
expr.
bu (birinin/bir şeyin) sadece gözle görünen kısmı
228
Idioms
there is more to (someone or something) than meets the eye
expr.
gözle görülenden/göz önünde olandan daha fazlası var
Speaking
229
Speaking
i have one’s eye on someone
v.
gözü üzerinde olmak
230
Speaking
i have one’s eye on someone
v.
gözü üstünde olmak
British Slang
231
British Slang
give someone the hairy eye
v.
birine aşağılayarak bakmak
232
British Slang
give someone the hairy eye
v.
birine şüpheyle bakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of eye someone
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy