Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
hücrede
hücrede
History
Sentences
Meanings of
"hücrede"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
hücrede
in solitary
adv.
Sami is
in solitary.
Sami tek kişilik
hücrede.
More Sentences
Meanings of
"hücrede"
with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)
Category
Turkish
English
Law
1
Law
hücrede tecrit
solitary confinement
n.
He's in
solitary confinement.
Hücrede tecritte
tutuluyor.
More Sentences
2
Law
hücrede tecrit
cell isolation
n.
3
Law
hücrede kalan bir suçlunun topluma dönüş için hazırlık olarak dışarıda geçirmesine izin verilen süre
mobility
n.
4
Law
hücrede tecrit
solitary
n.
Technical
5
Technical
elektrolitik hücrede elektrolitin katodu çevreleyen kısmı
catolyte
n.
Computer
6
Computer
hücrede ortala
cell center
n.
Medical
7
Medical
hormonaların hücrede etki göstermek için yapıştığı algaçlara verilen isim
hormonal receptor
n.
Pathology
8
Pathology
bir hücrede (iki yerine) üç kez meydana gelen kromozom
trisome
n.
9
Pathology
hücrede normal kromozom sayısının bir fazlasına neden olan kromozomal bozukluk
trisomy
n.
10
Pathology
hücrede bozukluk
cytopathy
n.
11
Pathology
bir hücrede üç kez meydana gelen (kromozom)
trisomic
adj.
Biology
12
Biology
hücrede çekirdek zarının içinde protein liflerinden oluşan ince tabaka
lamina
n.
13
Biology
mitoz bölünme sırasında hücrede meydana gelen bir yapı
amphiaster
n.
14
Biology
bölünen hücrede metafaz sırasında kromozomların hizalandığı hayali düzlem
metaphase plate
n.
15
Biology
hücrede çekirdeğe benzeyen cisim
paranucleus
n.
16
Biology
(organ, organizma veya hücrede) eksenin farklı uçlarında gelişen morfolojik farklılık
pole
n.
17
Biology
(organ, organizma veya hücrede) kutbun farklı uçlarında gelişen fizyolojik farklılık
pole
n.
18
Biology
hücrede yapısal farklılaşma kaybı içeren
anaplastic
adj.
19
Biology
konak hücrede oluşmuş
endobiotic
adj.
Biochemistry
20
Biochemistry
tüm mesajcı rna'ların belirli bir hücrede toplanması
transcriptome
n.
21
Biochemistry
bir hücrede yüksek potasyum iyon ve düşük sodyum iyon konsantrasyonunu tutan moleküler bir mekanizma
sodium pump
n.
22
Biochemistry
(hücrede) potasyum iyonlarını içeri ve sodyum iyonlarını dışarı taşıyan bir mekanizma
sodium-potassium pump
n.
Slang
23
Slang
(bir süreliğine) hücrede/hücreye
in the hole for (something)
expr.
24
Slang
(bir şey) yüzünden hücrede/hücreye
in the hole for (something)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hücrede
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy