kılçık - Turkish English Dictionary

kılçık

Meanings of "kılçık" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
kılçık bone n.
This fish has a lot of bones.
Bu balığın bir sürü kılçığı var.

More Sentences
kılçık fish bone n.
The dog ate the fish, bones, tail and all.
Köpek balığı yedi; kılçıkları, kuyruğu ve her şeyiyle.

More Sentences
kılçık fishbone n.
General
kılçık string n.
kılçık beard n.
kılçık spine n.
Textile
kılçık swift adj.
Gastronomy
kılçık awn n.
Botanic
kılçık awn n.

Meanings of "kılçık" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
General
kılçık (bitkide) awn n.
kılçık (fasulye vb) string n.
kılçık ayıklamak pick the bones out of fish v.
kılçık ayıklamak pick the bones v.
kılçık çıkarmak pick the bones v.
kılçık çıkarmak pick the bones out of fish v.
Technical
kılçık tabancası tagging gun n.
kılçık anten fishbone antenna n.
Textile
kılçık tabancası swift gun n.
kılçık tabancası gunnisongun n.
Gastronomy
kılçık temizleyici deboner n.
Marine Biology
(bazı sınıflandırmalarda) yüzgeçlerinde kılçık bulunmayan veya yüzgeç kılçıkları kısmi gelişmiş olan, çift akciğere sahip protopterus ve lepidosiren cinsi akciğerli balıkları içeren bir grup dipneumona n.
Zoology
balıklarda karın duvarına kadar uzanan kaburga veya uzun kılçık pleural n.
Botanic
ot ve tahıllarda kılçık arista n.
buğday kabuğundaki kısa kılçık beak n.
Agriculture
kılçık brom bromus n.
kılçık kıran makinesi awner n.
(tahıl) kılçık yerine başlıklı hooded adj.