on one's own - Turkish English Dictionary
History

on one's own

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "on one's own" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
Common Usage
on one's own adv. kendi kendine
General
on one's own adv. kendi başına
on one's own adv. başkasından yardım görmeden
on one's own adv. tek başına
on one's own adv. yalnız
on one's own adv. yalnızca
on one's own adv. kendi hesabına
on one's own adv. bir başına
on one's own adv. kendi başına
on one's own adv. yalnız başına
Colloquial
on one's own expr. kendi başına
on one's own expr. tek başına
on one's own expr. yalnız
Trade/Economic
on one's own expr. kendi hesabına

Meanings of "on one's own" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

English Turkish
General
be on one's own v. kendi kendini geçindirmek
stand on one's own feet v. kendi yağıyla kavrulmak
be thrown back on one's own resources v. yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
stand on one's own two feet v. kendi yağıyla kavrulmak
be on one's own v. yalnız başına kalmak
have one's own back on somebody v. intikamını almak
be on one's own responsibility v. yaptığı şeyden kendisi sorumlu olmak
be on one's own v. başkasından yardım görmeden geçinmek/rızkını kazanmak
stand on one's own legs v. kimseye muhtaç olmamak
get one's own back on somebody v. intikamını almak
be on one's own v. başının çaresine bakmak
stand on one's own legs v. ayakları üzerinde durmak
stand on one's own legs v. kendi ayakları üstünde durmak
have one's own back on v. acısını çıkartmak
get one's own back on v. acısını çıkarmak
have one's own back on v. acısını çıkarmak
get one's own back on v. acısını çıkartmak
be on one's own v. tek başına olmak
stand on one's own feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
on one's own initiation adv. kendi girişimiyle
on one's own responsibility adv. kendiliğinden
on one's own initiative adv. kendi inisiyatifini kullanarak
on one's own hook adv. kendi başına (yapmak)
on one's own hook adv. kendi kendine
on one's own hook adv. kendi kendine (yapmak)
on one's own hook adv. bağımsız olarak
on one's own initiative adv. kendi inisiyatifiyle
on one's own account adv. kendi yararına
on one's own account adv. kendi çıkarına
on one's own account adv. kendi adına
on one's own account adv. riski kendi kabul ederek
on one's own account adv. riski kendine ait olmak üzere
on one's own account adv. kendi aklıyla
on one's own account adv. kendi gücüyle
on one's own account adv. kendi başına
on one's own account adv. kendiliğinden
Colloquial
live on one's own v. tek başına yaşamak
on one's own hook expr. kendi kendine
on one's own terms expr. kendi koşullarına göre
on one's own hook expr. kendi girişimiyle
on one's own hook expr. kendi başına
on one's own terms expr. kendi tercihleri göre
Idioms
get one's own back on somebody v. birinden kuyruk acısını çıkarmak
get one's own back on somebody v. birinden intikamını almak
judge one on one's own merits v. birisini kendi içinde değerlendirmek
stand on one's own feet v. bağımsız olmak
stand on one's own feet v. ekonomik özgürlüğünü kazanmış olmak
get one's own back on someone v. intikamını almak
strike out on one's own v. kendi başına devam etmek
set out on one's own v. kendi yoluna gitmek
get one's own back on someone v. kuyruk acısını çıkartmak
stand on one's own feet v. kimseye bağımlı olmamak
set out on one's own v. kendi başına devam etmek
stand on one's own two feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own feet v. kendi yağı ile kavrulmak
stand on one's own two feet v. kendi yağı ile kavrulmak
strike out on one's own v. kendi yoluna gitmek
strike out on one's own v. kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak
set out on one's own v. kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak
stand on one's own feet v. kimseye muhtaç olmamak
stand on one's own (two) feet v. kendi işini kendi görmek
stand on one's own feet v. kendi ayakları üzerinde durmak
live on one's own v. (genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
be on (one's) (own) head v. günahı (birinin/kendi) boynuna olmak
be on (one's) (own) head v. vebali (birinin/kendi) boynuna olmak
be on (one's) (own) head v. karar (birine/kendine) kalmak
be on (one's) (own) head v. sorumluluk (birinde) olmak
be on (one's) (own) head v. (birinin/kendi) bileceği iş olmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi kendine) yetmek
live on (one's) (own) hump v. (kendi) yağıyla kavrulmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi) ayakları üzerinde durmak
live on (one's) (own) hump v. (kendi) geçimini sağlamak
live on (one's) (own) hump v. (kendini) geçindirmek
live on (one's) (own) hump v. (kendi) imkanlarıyla yaşamak
live on (one's) (own) hump v. (kendi kendine) bakmak
stand on one's own v. kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own v. kendi yağıyla kavrulmak
stand on one's own v. kendini idare edebilmek
stand on one's own v. bağımsız olmak
stand on one's own v. kimseye/hiçbir şeye bağımlı olmamak
stand on one's own v. bağımsız bir değeri olmak
stand on one's own v. kendi içerisinde/etrafındakilerden bağımsız bir değeri olmak
on one's own time expr. iş/mesai haricinde
on one's own time expr. mesai saatleri dışında
on one's own dime (payer de sa poche) expr. kendi cebinden
on one's own account expr. kendi kendine
on one's own dime (payer de sa poche) expr. kendi parasıyla
on one's own account expr. kendi hesabına
on (one's) own volition expr. (birinin) kendi iradesiyle
on (one's) own volition expr. (birinin) kendi isteğiyle
on (one's) own volition expr. (birinin) kendi tercihiyle/seçimiyle
on (one's) (own) head expr. vebali (birinin/kendi) boynuna
on (one's) (own) head expr. günahı (birinin/kendi) boynuna
on (one's) (own) head expr. (birinin/kendi) bileceği iş
on (one's) (own) head expr. sorumluluk (birinde)
on (one's) (own) head expr. karar (birine/kendine) kalmış
on (one's) (own) head be it expr. vebali (birinin/kendi) boynuna
on (one's) (own) head be it expr. günahı (birinin/kendi) boynuna
on (one's) (own) head be it expr. (birinin/kendi) bileceği iş
on (one's) (own) head be it expr. sorumluluk (birinde)
on (one's) (own) head be it expr. karar (birine/kendine) kalmış
on (one's) (own) head be it expr. sonucuna (biri/kendi) katlanır
on (one's) own ground expr. (birinin) kendi yerinde
on (one's) own ground expr. (birinin) kendi sahasında
on (one's) own ground expr. (birinin) kendi evinde
on (one's) own ground expr. (birinin) aşina/alışık olduğu bir alanda
on (one's) own ground expr. (birinin) kendi alanında
on (one's) own ground expr. (birinin) ilgisi/tecrübesi olan bir alanda
Slang
hang out on one's own v. tek tabanca takılmak