|
- The abrupt change of direction by the US might well be viewed with a degree of cynicism.
- ABD'nin ani yön değişikliği bir dereceye kadar sinizmle karşılanabilir.
- The fourth demand would then have to be to avoid abrupt changeovers between programming periods in future.
- Bu durumda dördüncü talep, gelecekte programlama dönemleri arasında ani geçişlerden kaçınmak olacaktır.
- She looked puzzled at the abrupt question posed by a reporter.
- Bir muhabirin sorduğu ani soru karşısında şaşkın görünüyordu.
- Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
- Bill'in ani tavrı, onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
- She looked puzzled at the abrupt question posed by a reporter.
- O bir gazeteci tarafından yöneltilen ani soruya şaşırmış görünüyordu.
- The car made an abrupt turn.
- Araba ani bir dönüş yaptı.
- Don't make abrupt moves.
- Ani hareketler yapmayın.
- He made an abrupt departure.
- O ani kalkış yaptı.
- Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
- Bill'in ani tavırları, yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
- That was abrupt.
- O aniydi.
- He was confused by the abrupt question.
- Ani soru karşısında kafası karıştı.
- That was abrupt.
- Bu ani oldu.
Show More (9)
|