|
- I just want to make sure Tom is all right.
- Tom'un iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
- I wanted to make sure you were all right.
- İyi olduğundan emin olmak istedim.
- I felt all right.
- Kendimi iyi hissettim.
- Are you children all right?
- İyi misiniz çocuklar?
- He will come all right.
- İyi olacak.
- I guess Tom will be all right.
- Sanırım Tom iyi olacak.
- I think Tom will be all right.
- Sanırım Tom iyi olacak.
- This place is all right.
- Burası iyi.
- We're glad you're all right.
- İyi olduğuna memnunuz.
- I wonder if Tom is really all right.
- Tom'un gerçekten iyi olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if Tom is all right.
- Tom'un iyi olup olmadığını merak ediyorum.
- You're going to be all right.
- Sen iyi olacaksın.
- I'm going to be all right, aren't I?
- İyi olacağım, değil mi?
- Let's hope Tom is all right.
- Tom'un iyi olduğunu umalım.
- Are you sure you're going to be all right?
- İyi olacağınıza emin misiniz?
- Let's hope he's all right.
- Umarım iyidir.
- I'll be all right in a minute or two.
- Bir ya da iki dakika içinde iyi olacağım.
- I think I'm all right.
- Sanırım ben iyiyim.
- Tom is all right now, isn't he?
- Tom şu an iyi, değil mi?
- I think I did all right.
- İyi yaptığımı düşünüyorum.
- I'm going to be all right, aren't I?
- Ben iyi olacağım, değil mi?
- I think Tom is going to be all right.
- Bence Tom iyi olacak.
- She asked me if I was all right.
- O, bana iyi olup olmadığımı sordu.
- You're all right.
- Sen iyisin.
- Tom is doing all right.
- Tom iyi.
- She is all right at the moment.
- Şu anda iyi.
- I'm sure Tom will be all right.
- Tom'un iyi olacağından eminim.
- She's getting on all right.
- Gayet iyi gidiyor.
- Are you all right now?
- Şimdi iyi misin?
- I thought Tom did all right.
- Tom'un iyi iş çıkardığını düşündüm.
- Are you sure you're all right?
- İyi olduğundan emin misin?
- Tom is all right now, isn't he?
- Tom şimdi iyi, değil mi?
- Are you sure you're feeling all right?
- İyi hissettiğinden emin misin?
- We'll be all right.
- İyi olacağız.
- Tom might be all right.
- Tom iyi olabilir.
- I think that Tom will be all right.
- Sanırım Tom iyi olacak.
- Do you think Tom is all right?
- Sence Tom iyi mi?
- You all right?
- Sen iyi misin?
- That would be all right.
- Bu iyi olurdu.
- Is everyone all right?
- Herkes iyi mi?
- Are you feeling all right now, Tom?
- Şimdi iyi misin, Tom?
- I wonder if we'll be all right.
- İyi olup olmayacağımızı merak ediyorum.
- It may be all right.
- O iyi olabilir.
- They'll be all right.
- İyi olacaklar.
- This place is all right.
- Bu yer iyi.
- Are you all right?
- Sen iyi misin?
- I'm glad you're all right.
- İyi olduğuna sevindim.
- It'll be all right.
- İyi olacak.
- Tom seems to be all right.
- Tom iyi gibi görünüyor.
- Are you feeling all right?
- Kendini iyi hissediyor musun?
- I felt all right.
- Ben iyi hissettim.
- I'm doing all right.
- Ben iyiyim.
- Did you sleep all right?
- İyi uyudun mu?
- Tom should be all right.
- Tom iyi olmalı.
- I hope Tom's all right.
- Umarım Tom iyidir.
- I wonder whether we'll really be all right.
- Gerçekten iyi olup olmayacağımızı merak ediyorum.
- Are you sure you'll be all right?
- İyi olacağınıza emin misiniz?
- I'm going to be all right.
- Ben iyi olacağım.
- Tom said you'll be all right.
- Tom iyi olacağını söyledi.
- Tom is going to be all right, isn't he?
- Tom iyi olacak, değil mi?
- Are you girls all right?
- Siz kızlar iyi misiniz?
- Do you feel all right?
- Kendini iyi hissediyor musun?
- Tom says he's glad you're all right.
- Tom iyi olduğuna sevindiğini söyledi.
- I wonder if Tom is all right.
- Acaba Tom iyi mi?
- Let's hope she's all right.
- Onun iyi olduğunu umalım.
- The doctor says that Tom will be all right.
- Doktor, Tom'un iyi olacağını söyledi.
- We're all right.
- Biz iyiyiz.
- I just hope Tom and Mary are all right.
- Umarım Tom ve Mary iyilerdir.
- I feel all right.
- İyi hissediyorum.
- It's going to be all right, isn't it?
- İyi olacak, değil mi?
- Are you doing all right?
- Sen iyi misin?
- That was all right.
- O iyiydi.
- She is all right at the moment.
- O, şu anda iyidir.
- Let's hope she's all right.
- Umalım da kız iyi olsun.
- My mother said that she was all right.
- Annem iyi olduğunu söyledi.
- Tom is all right.
- Tom iyi.
- You'll be all right now.
- Artık iyi olacaksın.
- I think your work is all right.
- Bence işiniz iyi.
- Are you sure you're going to be all right?
- İyi olacağınızdan emin misiniz?
- Tom is managing all right.
- Tom gayet iyi idare ediyor.
- According to the X-ray, everything is all right.
- Röntgene göre, her şey iyi.
- I'll be perfectly all right.
- Çok iyi olacağım.
- I hope she's all right.
- Umarım iyidir.
- I'm sure Tom will be all right.
- Tom'un iyi olacağına eminim.
- Tom is managing all right on his own.
- Tom kendi başına gayet iyi idare ediyor.
- I'm doing all right.
- İyi gidiyorum.
- I'll be all right in a minute.
- Bir dakika içinde iyi olacağım.
- You're going to be all right.
- İyi olacaksın.
- I'm glad you're all right again.
- Tekrar iyi olduğuna memnun oldum.
- Mary will be all right, won't she?
- Mary iyi olacak, değil mi?
- As far as I am concerned, everything is all right.
- Bildiğim kadarıyla her şey iyi.
- That was all right.
- Bu iyiydi.
- Do you feel all right?
- İyi hissediyor musunuz?
- Tom'll be all right soon.
- Tom yakında iyi olacak.
- You'll be all right now.
- Şimdi iyi olacaksın.
- Tom's all right now.
- Tom şimdi iyi.
- The doctor says that Tom is going to be all right.
- Doktor Tom'un iyi olacağını söylüyor.
- I'm sure Tom is going to be all right.
- Tom'un iyi olacağından eminim.
- Tom is going to be all right.
- Tom iyi olacak.
- Is the cat all right?
- Kedi iyi mi?
- I'll be all right.
- Ben iyi olacağım.
- I wanted to make sure you were all right.
- İyi olduğunuzdan emin olmak istedim.
- I want to make sure you're going to be all right.
- İyi olacağından emin olmak istiyorum.
- Everything will be all right now.
- Şimdi her şey iyi olacak.
- Is Tom going to be all right?
- Tom iyi olacak mı?
- Tom will be all right in a few minutes.
- Tom birkaç dakika içinde iyi olacak.
- Mr Ford is all right now.
- Bay Ford şimdi iyi.
- You'll be all right.
- İyi olacaksın.
- Tom seems to be all right.
- Tom iyi görünüyor.
- Is everybody all right?
- Herkes iyi mi?
- I think Tom is going to be all right.
- Sanırım Tom iyi olacak.
- She asked me if I was all right.
- Bana iyi olup olmadığımı sordu.
- I'm glad you're all right again.
- Tekrar iyi olmana sevindim.
- Are you all right in there?
- Orada iyi misin?
- I'm glad you're all right.
- İyi olmana sevindim.
- I wonder if we'll be all right.
- Acaba iyi olacak mıyız?
- I think Tom is all right.
- Bence Tom iyi.
- Let's make sure he's all right.
- İyi olduğundan emin olalım.
- Tom asked me if I was all right.
- Tom bana iyi olup olmadığımı sordu.
- Let's hope Tom is all right.
- Umalım da Tom iyi olsun.
- I hope he's all right.
- Umarım o iyidir.
- She asked me whether I was all right.
- İyi olup olmadığımı sordu.
- Are you feeling all right now, Tom?
- Şimdi iyi hissediyor musun, Tom?
- Do you think Tom is all right?
- Tom'un iyi olduğunu düşünüyor musun?
- Tom and I'll be all right.
- Tom ve ben iyi olacağız.
- I wonder whether we'll really be all right.
- Acaba gerçekten iyi olacak mıyız?
- I think we'll be all right.
- Sanırım iyi olacağız.
- I'm all right.
- Ben iyiyim.
- I hope Tom's all right.
- Tom'un iyi olduğunu umuyorum.
- It's all going to be all right.
- Her şey iyi olacak.
- Are you going to be all right, Tom?
- İyi olacak mısın, Tom?
- Is she all right?
- O iyi mi?
- You're all right, aren't you?
- İyisin, değil mi?
- Are you girls all right?
- Kızlar, siz iyi misiniz?
- Are you sure you're all right?
- İyi olduğuna emin misin?
- Are you going to be all right?
- İyi olacak mısın?
- We're glad you're all right.
- İyi olmana sevindik.
- It looks all right.
- İyi görünüyor.
- Tom will be all right.
- Tom iyi olacak.
- Tom is all right, isn't he?
- Tom iyi, değil mi?
- I'm going to be all right.
- İyi olacağım.
- Tom seemed to be all right.
- Tom iyi görünüyordu.
- I hope she's all right.
- Onun iyi olduğunu umuyorum.
- I think we're all right.
- Bence biz iyiyiz.
- He was ill, but today he's all right.
- Hastaydı ama bugün iyi.
- He was ill, but today he's all right.
- O hastaydı, ama bugün iyi.
- We're all right now.
- Şimdi iyiyiz.
- Let's hope he's all right.
- Onun iyi olduğunu umalım.
- I'm all right now.
- Şimdi iyiyim.
- Are you sure you'll be all right?
- İyi olacağınızdan emin misiniz?
- He will come all right.
- Onun için herşey iyi olacaktır.
- They'll be all right.
- Onlar iyi olacak.
- Are you all right, Tom?
- İyi misin, Tom?
- Are you feeling all right?
- İyi hissediyor musun?
- Tom, are you sure you're all right?
- Tom, iyi olduğuna emin misin?
- I wonder if Tom is really all right.
- Acaba Tom gerçekten iyi mi?
- Tom is all right at the moment.
- Tom şu anda iyi.
- Is he all right?
- O iyi mi?
- You'll be all right, won't you?
- İyi olacaksın, değil mi?
- Tom said it was all right.
- Tom bunun iyi olduğunu söyledi.
- I think we're all right.
- Sanırım biz iyiyiz.
- She's getting on all right.
- Onun durumu iyi gidiyor.
- They're all right.
- Onlar iyi.
- We did all right.
- İyi iş çıkardık.
- I think that Tom will be all right.
- Bence Tom iyi olacak.
- Tom is doing all right.
- Tom iyi gidiyor.
- I'll be all right.
- İyi olacağım.
- Is it all right?
- Bu iyi mi?
- Are you going to be all right?
- Sen iyi olacak mısın?
- My watch is running all right.
- Saatim iyi çalışıyor.
- Tom is doing all right, isn't he?
- Tom iyi gidiyor, değil mi?
- Tom will be all right, won't he?
- Tom iyi olacak, değil mi?
- You're going to be all right, aren't you?
- İyi olacaksın, değil mi?
- It'll be all right.
- Bu iyi olacak.
- I'll be all right in a minute or two.
- Bir iki dakika içinde iyi olacağım.
- She asked me whether I was all right.
- Bana iyi olup olmadığımı sordu.
- Tom is all right now.
- Tom şimdi iyi.
- Are you telling me that I'm going to be all right?
- Bana iyi olacağımı mı söylüyorsun?
- Bill shouted that he was all right.
- Bill iyi olduğunu haykırdı.
- Tom did all right.
- Tom iyi iş çıkardı.
- I'm sure Tom is going to be all right.
- Tom'un iyi olacağına eminim.
- I think we'll be all right.
- Bence iyi olacağız.
- As long as we love each other, we'll be all right.
- Birbirimizi sevdiğimiz sürece, biz iyi olacağız.
- I think I'm all right.
- Sanırım iyiyim.
- I think Tom will be all right.
- Bence Tom iyi olacak.
- Is Tom all right?
- Tom iyi mi?
- I think your work is all right.
- Bence çalışman gayet iyi.
- That's quite all right.
- Bu oldukça iyi.
- Are you doing all right?
- İyi misin?
- I hope he's all right.
- Onun iyi olduğunu umuyorum.
Show More (188)
|
|
- All right, you take these, both of you get in there and keep quiet.
- Pekala, sen bunları al, ikiniz de içeri girin ve sessiz olun.
- All right, so I want to sing you a little song.
- Pekâlâ, sana kısa bir şarkı söylemek istiyorum.
- All right, Thomas, come down.
- Pekala, Thomas, aşağıya gel.
- All right, Sophie, show me the flash drive.
- Pekala Sophie, bana flaş belleği göster.
- All right, since you're staying, come here.
- Pekala, madem kalıyorsun, gel benimle.
- All right, I have not decided what to do about Stan.
- Pekala, Stan konusunda ne yapacağıma karar vermedim.
- All right, since you're staying, come here.
- Pekala, madem kalıyorsun, buraya gel.
- All right, you can come down from Mount Olympus now.
- Pekâlâ, artık Olimpos Dağı'ndan inebilirsin.
- All right, so I want to sing you a little song.
- Pekâlâ, sana ufak bir şarkı söylemek istiyorum.
- All right, do as I say and act fast.
- Pekala, dediğimi yap ve hızlı hareket et.
- All right, so I want to sing you a little song.
- Pekala, size kısa bir parça söylemek istiyorum.
- All right, give me a kiss.
- Pekala, bana bir öpücük ver.
- All right, what's done is done.
- Pekala, olan oldu bir kere.
- All right, I'll do my best.
- Pekala, elimden geleni yapacağım.
- All right, let's do this.
- Pekala, bunu yapalım.
- All right, everyone, remain calm.
- Pekala, herkes sakin olsun.
- All right, everyone, remain calm.
- Pekala, millet, kendinize hakim olun.
- All right, Tom, try it now.
- Pekala Tom, şimdi dene.
- All right, that's enough.
- Pekala, bu kadar yeter.
- All right, people, let's go.
- Pekala, millet, gidelim.
- All right, let's do this.
- Pekala, hadi yapalım şunu.
- All right, I'm listening.
- Pekala, ben dinliyorum.
- All right everyone, listen up.
- Pekala millet, dinleyin.
- All right, what's going on?
- Pekala, ne oluyor?
- All right, listen carefully.
- Pekala, dikkatle dinleyin.
- All right, let's just do this.
- Pekâlâ, hadi yapalım şunu.
- Well, that's all right.
- Pekala, sorun değil.
- All right, what's going on here?
- Pekala, burada neler oluyor?
- All right, hold on a second.
- Pekala, bir saniye bekle.
- All right, let's get going.
- Pekala, gidelim.
- All right, here's the plan.
- Pekala, işte plan.
- All right, let's give it a try.
- Pekala, bir deneyelim.
- All right, what's done is done.
- Pekala, olan oldu.
- All right, let's just forget it.
- Pekala, unutalım gitsin.
- All right, what's going on here?
- Pekala, burada ne oluyor?
- All right, listen carefully.
- Pekala, dikkatlice dinle.
- All right, but don't say I didn't warn you.
- Pekala ama seni uyarmadığımı söyleme.
- All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
- Pekala, kendi bildiğin gibi yap, ama başarısız olursan beni suçlama.
- All right, I give up.
- Pekala, pes ediyorum.
- All right, I'm in charge now.
- Pekala, artık yetki bende.
- All right, let's just do this.
- Pekala, şunu yapalım gitsin.
- All right, let's get out of here.
- Pekala, buradan çıkalım.
- All right, who are you?
- Pekala, sen kimsin?
- All right, let's try it again.
- Pekala, tekrar deneyelim.
- All right, let's move on.
- Pekala, yola devam edelim.
- All right, let's give it a try.
- Pekala, onu bir deneyelim.
- All right, what's going on?
- Pekala, neler oluyor?
- All right, let's get going.
- Pekala, hadi gidelim.
- All right, let's play some ball.
- Pekala, hadi biraz top oynayalım.
- All right, let's play some ball.
- Pekala, biraz top oynayalım.
- All right, people, let's go.
- Pekala millet, gidelim.
- Well, that's all right.
- Pekala, sorun yok.
- All right, let's get back to work.
- Pekala, işe geri dönelim.
- All right, Tom, try it now.
- Pekala, Tom, onu şimdi dene.
- All right, here's the deal.
- Pekala, işte anlaşma.
- All right, let's settle down.
- Pekala, sakinleşelim.
- All right, let's move on.
- Pekala, devam edelim.
- All right, let's get out of here.
- Pekala, gidelim buradan.
- All right, I give up.
- Pekala, vazgeçiyorum.
Show More (56)
|