approach - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
approach yaklaşım n.
  • The Commission considers this to be the most cost-effective approach.
  • Komisyon bunun en uygun maliyetli yaklaşım olduğunu düşünmektedir.
  • We are now agreeing a new approach with the Government of Ethiopia and even with the United States.
  • Şimdi Etiyopya Hükümeti ve hatta Amerika Birleşik Devletleri ile yeni bir yaklaşım üzerinde anlaşmaya varıyoruz.
  • This is a social approach which my group applauds.
  • Bu, grubumun alkışladığı sosyal bir yaklaşımdır.
Show More (616)
approach yaklaşma n.
  • It is necessary to approach this with caution.
  • Buna ihtiyatla yaklaşmak gerekir.
  • I should, however, also like to approach the matter from a political perspective.
  • Bununla birlikte konuya siyasi bir perspektiften de yaklaşmak istiyorum.
  • In that case, however, both Turkey and Greece need to approach the problem of Greek and Turkish nationalism.
  • Ancak bu durumda hem Türkiye hem de Yunanistan'ın Yunan ve Türk milliyetçiliği sorununa yaklaşması gerekmektedir.
Show More (21)
approach yaklaşım sergilemek v.
  • All of us here are duty bound to take an especially responsible approach to investing in this area.
  • Burada bulunan hepimiz, bu alana yatırım yapma konusunda özellikle sorumlu bir yaklaşım sergilemekle yükümlüyüz.
  • We must have a concerted, organised and united approach to prevent illegal imports.
  • Yasadışı ithalatı önlemek için uyumlu, organize ve birleşik bir yaklaşım sergilemeliyiz.
  • We agree that the Commission is taking the right approach there in aligning financial compensation payments gradually.
  • Komisyon'un mali tazminat ödemelerini kademeli olarak düzenlemekle doğru bir yaklaşım sergilediğini kabul ediyoruz.
Show More (11)
approach yaklaşmak v.
  • Inevitably, as enlargement approaches reality, the voices of doubters are beginning to be heard.
  • Kaçınılmaz olarak, genişleme gerçeğe yaklaştıkça, şüphecilerin sesleri de duyulmaya başlıyor.
  • Inevitably, as enlargement approaches reality, the voices of doubters are beginning to be heard.
  • Kaçınılmaz olarak, genişleme gerçeğe yaklaştıkça, şüphecilerin sesleri duyulmaya başlıyor.
  • No sooner has one typhoon passed than the next one approaches.
  • Bir tayfun geçer geçmez bir sonraki yaklaşıyor.
Show More (11)
approach ele almak v.
  • Our approach is based entirely on differentiation, which means that each country is treated individually.
  • Yaklaşımımız tamamen farklılaştırmaya dayanmaktadır; bu da her ülkenin ayrı ayrı ele alındığı anlamına gelmektedir.
  • On this basis, on 20 June 2001, the Commission decided to review the rules and to approach it in two stages.
  • Bu temelde Komisyon 20 Haziran 2001 tarihinde kuralları gözden geçirmeye ve iki aşamada ele almaya karar vermiştir.
  • Each individual issue has to be approached and discussed in a frank and transparent way.
  • Her bir mesele açık ve şeffaf bir şekilde ele alınmalı ve tartışılmalıdır.
Show More (3)
approach yanaşmak v.
  • As he entered the hall, two men approached him.
  • Salona girdiğinde iki adam ona yanaştı.
  • That girl, she's so beautiful that no boy dares approach her.
  • O kız o kadar güzel ki hiçbir erkek ona yanaşmaya cüret edemez.
  • He approached me after the lesson.
  • Dersten sonra yanıma yanaştı.
Show More (0)
approach yaklaşım tarzı n.
  • I therefore value this line of approach.
  • Bu nedenle bu yaklaşım tarzına değer veriyorum.
  • I hope that you will agree with this line of approach.
  • Bu yaklaşım tarzına katılacağınızı umuyorum.
Show More (-1)
approach yaklaşım göstermek v.
  • I will show you a new approach to foreign language learning.
  • Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.
  • I will show you a new approach to foreign language learning.
  • Size yabancı dil öğreniminde yeni bir yaklaşım göstereceğim.
Show More (-1)
approach görüşmek v.
  • When are you going to approach him about your pay rise?
  • Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?
  • When are you going to approach him about your pay rise?
  • Maaş zammın konusunu onunla ne zaman görüşeceksin?
Show More (-1)
approach istemek v.
  • Children should be able to approach grown-ups for advice.
  • Çocuklar yetişkinlerden tavsiye isteyebilmelidir.
Show More (-2)
approach yanaşma n.
  • Our approach scared the cats.
  • Yanaşmamız kedileri ürküttü.
Show More (-2)
approach yakınlaşma n.
  • This is yet another area of convergence between the American and European approaches.
  • Bu, Amerikan ve Avrupa yaklaşımları arasındaki bir başka yakınlaşma alanıdır.
Show More (-2)
approach tutum n.
  • This approach might have a negative effect on the child in both senses.
  • Bu tutum çocuğu her iki anlamda da olumsuz etkileyebilir.
Show More (-2)
approach yol n.
  • Why don't we try a new approach?
  • Neden yeni bir yol denemiyoruz?
Show More (-2)
approach başvurmak v.
  • Tom approached them for help.
  • Tom yardım istemek için onlara başvurdu.
Show More (-2)