astute - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
astute zeki adj.
  • I want to voice here my gratitude to Günter Verheugen, who has proved to be an astute, passionate negotiator.
  • Burada, zeki ve tutkulu bir müzakereci olduğunu kanıtlayan Günter Verheugen'e minnettarlığımı dile getirmek istiyorum.
  • I want to voice here my gratitude to Günter Verheugen, who has proved to be an astute, passionate negotiator.
  • Burada, zeki ve tutkulu bir müzakereci olduğunu kanıtlayan Günter Verheugen'e şükranlarımı sunmak istiyorum.
  • You're very astute.
  • Çok zekisin.
Show More (0)
astute akıllı adj.
  • The astute and sensible SME can insure for a modest premium.
  • Akıllı ve mantıklı KOBİ'ler mütevazı bir prim karşılığında sigorta yaptırabilirler.
  • An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
  • Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
Show More (-1)