attentive - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
attentive dikkatli adj.
  • Kevin Hart has an attentive audience today.
  • Kevin Hart'ın günümüzde dikkatli bir seyircisi var.
  • My audience was, and this is striking in this day and age, attentive, interested, and also unperturbed.
  • Dinleyicilerim, bugün ve bu çağda dikkat çekici bir şekilde, dikkatli, ilgili ve aynı zamanda tedirgin değildi.
  • My audience was, and this is striking in this day and age, attentive, interested, and also unperturbed.
  • Dinleyicilerim dikkatli, ilgili ve aynı zamanda sakindiler, ve bu durum günümüzde ve çağımızda çok çarpıcı.
Show More (35)
attentive özenli adj.
  • An attentive law firm can solve any legal problem you have.
  • Özenli bir hukuk bürosu her türlü yasal sorununuzu çözebilir.
  • I think Tom is attentive.
  • Tom'un özenli olduğunu düşünüyorum.
  • I'm not as attentive as I should be.
  • Olmam gerektiği kadar özenli değilim.
Show More (15)
attentive nazik adj.
  • She is very attentive to her grandmother.
  • Büyük annesine karşı çok naziktir.
Show More (-2)