backward - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
backward geriye doğru adj.
  • The old woman took a step backwards.
  • Yaşlı kadın geriye doğru bir adım attı.
  • Tom glanced backward over his shoulder and waved goodbye.
  • Tom omzunun üzerinden geriye doğru baktı ve el sallayarak veda etti.
  • He fell backward.
  • Geriye doğru düştü.
Show More (7)
backward geriye adv.
  • I walk slowly, but I never walk backward.
  • Yavaşça yürürüm ama asla geriye yürümem.
  • It's not possible to travel backward in time.
  • Zamanda geriye yolculuk yapmak mümkün değil.
  • Tom stumbled and fell backward.
  • Tom tökezledi ve geriye düştü.
Show More (2)
backward geri adv., adj.
  • Almost without exception, the proposals being made represent steps backward as compared with the Convention's draft.
  • Neredeyse istisnasız olarak, yapılan teklifler Sözleşme taslağına kıyasla geri adımları temsil etmektedir.
  • It would be more accurate to talk about steps backward than progress.
  • İlerlemeden ziyade geri adımlardan bahsetmek daha doğru olacaktır.
  • Use a forward slash in the URL, not a backward slash.
  • URL'de ileri eğik çizgi kullanın, geri eğik çizgi değil.
Show More (1)
backward geriye dönük adj.
  • It is not often you see something so restrictive and backward looking.
  • Bu kadar kısıtlayıcı ve geriye dönük bir yaklaşıma pek sık rastlanmaz.
  • It is not often you see something so restrictive and backward looking.
  • Bu kadar kısıtlayıcı ve geriye dönük bir uygulamaya pek sık rastlanmaz.
Show More (-1)
backward geç öğrenen adj.
  • Backward children may need special schooling methods.
  • Geç öğrenen çocukların özel eğitim yöntemlerine ihtiyacı olabilir.
Show More (-2)
backward geri kalmış adj.
  • The backward and medieval practice of stoning still forms part of its criminal justice system.
  • Geri kalmış ve ortaçağdan kalma recm uygulaması hala ceza adalet sisteminin bir parçasını oluşturmaktadır.
Show More (-2)
backward utangaç adj.
  • She is backward in expressing her opinion.
  • Fikrini ifade ederken utangaçtır.
Show More (-2)
backward çekingen adj.
  • She is backward in expressing her opinion.
  • Fikrini ifade etmede çekingendir.
Show More (-2)
backward geri geri adv.
  • I walk slowly, but I never walk backward.
  • Yavaş yürürüm ama asla geri geri gitmem.
Show More (-2)