|
- Tom is in pain, isn't he?
- Tom acı çekiyor, değil mi?
- I don't want to be in pain.
- Acı çekmek istemiyorum.
- Nobody realized Tom was in pain.
- Tom'un acı çektiğini kimse fark etmiyordu.
- Tom never let his friends know that he was in pain.
- Tom arkadaşlarının acı çektiğini bilmesine asla izin vermedi.
- Tom knew Mary was in pain.
- Tom, Mary'nin acı çektiğini biliyordu.
- Why didn't you tell Tom you were in pain?
- Neden Tom'a acı çektiğini söylemedin?
- Tom kept on walking even though he was in pain.
- Tom acı çekmesine rağmen yürümeye devam etti.
- Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
- You seem to be in pain.
- Acı çekiyor gibisin.
- I am in pain.
- Acı çekiyorum.
- Nobody realized that Tom was in pain.
- Kimse Tom'un acı çektiğini fark etmedi.
- I can see Tom is in pain.
- Tom'un acı çektiğini anlayabiliyorum.
- Nobody realized Tom was in pain.
- Hiçkimse Tom'un acı çektiğinin farkında değildi.
- How could you tell Tom was in pain?
- Tom'un acı çektiğini nasıl anladın?
- Tom sensed that Mary was in pain.
- Tom Mary'nin acı çektiğini hissetti.
- Tom was in pain.
- Tom acı çekiyordu.
- You could tell that Tom was in pain.
- Tom'un acı çektiğini söyleyebilirsin.
- Tom was in pain, but tried to hide it.
- Tom acı çekiyordu ama bunu saklamaya çalışıyordu.
- Nobody realized Tom was in pain.
- Kimse Tom'un acı çektiğini fark etmedi.
- I can see Tom is in pain.
- Tom'un acı çektiğini görebiliyorum.
- Tom is in pain.
- Tom acı çekiyor.
- You could tell that Tom was in pain.
- Tom'un acı çektiği belliydi.
Show More (19)
|