1 |
be named after (someone or something) |
(birinin/bir şeyin) ismi verilmek |
v. |
|
- My first son was named after my uncle.
- İlk oğluma amcamın ismi verildi.
- He must have been named after his grandfather.
- Ona dedesinin ismini vermiş olmalılar.
- All the streets in this area are named after famous people.
- Bu bölgedeki tüm sokaklara ünlü kişilerin isimleri verilmiş.
- I was named after my great-grandfather.
- Bana büyük büyük dedemin ismi verildi.
Show More (1)
|
2 |
be named after (someone or something) |
ismini (birinden/bir şeyden) almak |
v. |
|
- He must have been named after his grandfather.
- Dedesinin ismini almış olmalı.
- He must have been named after his grandfather.
- Büyükbabasının ismini almış olmalı.
- Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after.
- Takımyıldızlarının çoğu, isimlerini aldıkları yaratıklara ya da karakterlere pek benzemez.
Show More (0)
|