| 1 |
be present |
olmak |
v. |
|
- Tom is going to be present.
- Tom orada olacak.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- Does Tom have to be present?
- Tom burada olmak zorunda mı?
- Quite a few people were present at the meeting yesterday.
- Dün toplantıda oldukça az sayıda kişi vardı.
- I insist on your being present.
- Burada olman konusunda ısrar ediyorum.
- I didn't think Tom would be present.
- Tom'un burada olacağını sanmıyordum.
- Tom will probably be present.
- Tom muhtemelen burada olacak.
- I don't think Tom will be present.
- Tom'un orada olacağını sanmıyorum.
Show More (5)
|
| 2 |
be present |
hazır bulunmak |
v. |
|
- All are present.
- Herkes hazır bulundu.
- Every member of the cabinet was present.
- Kabinenin tüm üyeleri hazır bulundu.
- All the members were present.
- Bütün üyeler hazır bulundu.
- The rules require us all to be present.
- Kurallar hepimizin hazır bulunmasını gerektiriyor.
- Tom is likely to be present.
- Tom muhtemelen hazır bulunacak.
Show More (2)
|
| 3 |
be present |
bulunmak |
v. |
|
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu veya su ya da nemin bulunduğu herhangi bir yerde kullanmayın.
- Does Tom have to be present?
- Tom'un bulunması gerekiyor mu?
Show More (-1)
|
| 4 |
be present |
hazır olmak |
v. |
|
- I'll be present.
- Hazır olacağım.
- Tom will be present.
- Tom hazır olacak.
Show More (-1)
|
