|
- We are indeed sorry for his mistake.
- Biz onun hatası için gerçekten özür dileriz.
- I'm sorry Mohammed, I forgot your name!
- Özür dilerim Muhammed, senin adını unuttum!
- I'm sorry if this is a stupid question.
- Aptalca bir soruysa özür dilerim.
- Sorry to have kept you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to have caused you so much trouble.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I couldn't explain it well.
- İyi açıklayamadığım için özür dilerim.
- I'm sorry for any trouble I've caused you.
- Başınıza açtığım dertler için özür dilerim.
- I'm sorry for the delay.
- Gecikme için özür dilerim.
- I am sorry that I have troubled you so much.
- Sizi bu kadar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I've forgotten your name.
- Özür dilerim, adınızı unuttum.
- I'm sorry to trouble you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry about yelling at you like that.
- Sana öyle bağırdığım için özür dilerim.
- They refuse to say they're sorry.
- Özür dilemeyi reddediyorlar.
- I said sorry, didn't I?
- Özür diledim, değil mi?
- We're sorry, Tom.
- Özür dileriz, Tom.
- How many times do I have to say I'm sorry?
- Kaç kere özür dilemem gerekiyor?
- I'm sorry about yesterday.
- Dün için özür dilerim.
- I am sorry, but what's your name again?
- Özür dilerim ama adınız neydi demiştiniz?
- I'm sorry I opened my mouth.
- Ağzımı açtığım için özür dilerim.
- I'm sorry I lied to Tom.
- Tom'a yalan söylediğim için özür dilerim.
- Look, Tom, I'm sorry I intruded.
- Bak Tom, rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry, I do not understand the meaning of the question.
- Özür dilerim, sorunun anlamını kavrayamıyorum.
- Sorry to trouble you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I was rude to you.
- Sana kaba davrandığım için özür dilerim.
- Oh, I'm really sorry.
- Ah, çok özür dilerim.
- I am sorry to all of you for being late.
- Geç kaldığım için hepinizden özür dilerim.
- I am sorry, but I never apologize.
- Özür dilerim ama ben asla özür dilemem.
- I'm sorry to trouble you, but could you tell me the way to the station?
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bana istasyonun yolunu tarif edebilir misiniz?
- I'm sorry I kept you waiting so long.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't notice that you needed help.
- Yardıma ihtiyacın olduğunu fark etmediğim için özür dilerim.
- Sorry, I wasn't paying attention.
- Özür dilerim, dikkat etmemiştim.
- I am sorry to have kept you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- I am sorry to have taken up your valuable time.
- Değerli vaktinizi aldığım için özür dilerim.
- I'm very sorry to have troubled you.
- Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim.
- Sorry for the intrusion.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to bother you at a time like this.
- Böyle bir zamanda sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to interrupt you, but there's something you should see.
- Böldüğüm için özür dilerim ama görmeniz gereken bir şey var.
- I'm sorry if I scared you.
- Seni korkuttuysam özür dilerim.
- I'm sorry I'm dressed like this.
- Böyle giyindiğim için özür dilerim.
- I wanted to say sorry.
- Özür dilemek istedim.
- Look, Tom, I'm sorry I intruded.
- Bak Tom, böldüğüm için özür dilerim.
- I'm awfully sorry I made fun of your hair.
- Saçınla dalga geçtiğim için çok özür dilerim.
- We're sorry, Tom.
- Özür dileriz Tom.
- I'm sorry I had to lie to you.
- Sana yalan söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't understand what they said.
- Özür dilerim, ne dediklerini anlamadım.
- I'm sorry I hurt your feelings.
- Duygularını incittiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to have caused you so much trouble.
- Size bu kadar sorun çıkardığım için özür dilerim.
- I'm sorry I opened your mail by mistake.
- Mailinizi yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
- I'm sorry I kept you waiting.
- Seni beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry that I made you stop doing that.
- Bunu yapmanı engellediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I'm so stupid.
- Bu kadar aptal olduğum için özür dilerim.
- I'd be sorry if I were rude to you.
- Sana kaba davrandıysam özür dilerim.
- I'm sorry I was so slow.
- Çok yavaş davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I misled you.
- Seni yanlış yönlendirdiysem özür dilerim.
- I'm sorry I brought it up.
- Konuyu açtığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to scare you.
- Özür dilerim, seni korkutmak istememiştim.
- Sorry for calling you so early.
- Bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
- Sorry I didn't reply sooner.
- Daha önce cevap vermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I have another meeting.
- Özür dilerim, başka bir görüşmem var.
- I'm sorry, I was distracted.
- Özür dilerim, dikkatim dağılmıştı.
- I'm sorry I yelled at him.
- Ona bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to frighten you.
- Özür dilerim, seni korkutmak istememiştim.
- I'm sorry if I got in the way.
- Yolunuza çıktıysam özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean it.
- Özür dilerim, öyle demek istemedim.
- I'm sorry to have kept you waiting for such a long time.
- Sizi bu kadar uzun süre beklettiğim için özür dilerim.
- I'm really sorry.
- Gerçekten özür dilerim.
- I'm sorry I've caused so many problems.
- Bu kadar çok soruna neden olduğum için özür dilerim.
- Sorry for keeping it secret from you.
- Senden sır sakladığım için özür dilerim.
- I'm sorry I lied to you.
- Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
- For the millionth time, I'm sorry.
- Milyonuncu kez özür dilerim.
- I'm sorry, I forgot my homework at home.
- Özür dilerim, ödevimi evde unutmuşum.
- Sorry, I didn't mean to snap at you.
- Özür dilerim, seni terslemek istememiştim.
- I'm sorry I'm late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- I don't know what to say other than I'm sorry.
- Özür dilemekten başka ne diyeceğimi bilmiyorum.
- We're sorry for what we did.
- Yaptığımız şey için özür dileriz.
- I'm sorry I startled you.
- Seni ürküttüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry that I didn't email you sooner.
- Sana daha önce e-posta göndermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I woke you up.
- Seni uyandırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I hurt your feelings.
- Duygularını incittiysem özür dilerim.
- I made a mistake and I'm sorry.
- Bir hata yaptım ve özür dilerim.
- I'm sorry for calling so late.
- Bu kadar geç aradığım için özür dilerim.
- I'm sorry that I kissed Tom.
- Tom'u öptüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry I was late for class today.
- Bugün derse geç kaldığım için özür dilerim.
- Sorry for calling you so early.
- Seni bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
- I'm sorry to have disturbed you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I was so rude.
- Çok kaba davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry for any trouble I've caused.
- Sebep olduğum tüm sorunlar için özür dilerim.
- Sorry to bother you, Tom.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Tom.
- I'm sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
- We're sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık için özür dileriz.
- I'm sorry I ever doubted you.
- Senden şüphe ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for bothering you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I'm late replying to your email.
- E-postanıza geç cevap verdiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to trouble you so often.
- Sizi bu kadar sık rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I want to say nothing but sorry.
- Özür dilemekten başka bir şey söylemek istemiyorum.
- I'm sorry for everything.
- Her şey için özür dilerim.
- I'm sorry to bother you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry if my words hurt you.
- Sözlerim seni incittiyse özür dilerim.
- I'm sorry I'm such a huge disappointment to you.
- Senin için büyük bir hayal kırıklığı olduğum için özür dilerim.
- I'm sorry I got you into this.
- Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry for what I said to you.
- Sana söylediklerim için özür dilerim.
- I'm sorry to have kept you waiting for so long.
- Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I really am.
- Özür dilerim, gerçekten.
- Sorry, I didn't want to scare you.
- Özür dilerim, seni korkutmak istemedim.
- I'm sorry, if I hurt you.
- Seni incittiysem, özür dilerim.
- I'm sorry I didn't let you drive.
- Sürmene izin vermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I was so mean.
- Çok kaba davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry if my words hurt you.
- Sözlerim sizi incittiyse özür dilerim.
- I am sorry that I have not written to you for such a long time.
- Sana uzun zamandır yazmadığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I startled you.
- Seni korkuttuysam özür dilerim.
- I'm sorry if I'm rude to you.
- Sana kaba davranıyorsam özür dilerim.
- Sorry for being so late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I forgot your name.
- Özür dilerim, adını unuttum.
- I am sorry, I didn't mean to say I didn't like your dress.
- Özür dilerim, elbiseni beğenmediğimi söylemek istememiştim.
- I'm sorry to always be bothering you.
- Seni sürekli rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I shot you.
- Seni vurduğum için özür dilerim.
- Sorry that I love you.
- Seni sevdiğim için özür dilerim.
- Sorry about earlier.
- Daha önce olanlar için özür dilerim.
- Sorry to disturb you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for ruining your birthday party.
- Doğum günü partini mahvettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for not being here yesterday.
- Dün burada olamadığım için özür dilerim.
- I'm sorry I was so rude to your sister.
- Kardeşine bu kadar kaba davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry to have kept you waiting for a long time.
- Sizi uzun süre beklettiğim için özür dilerim.
- Oh, I'm so sorry.
- Ah, çok özür dilerim.
- I am sorry to have troubled you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, but I didn't understand what you said in English.
- Özür dilerim ama İngilizce ne dediğinizi anlamadım.
- I'm sorry for the late response.
- Geç cevap için özür dilerim.
- I'm sorry I was late this morning.
- Bu sabah geç kaldığım için özür dilerim.
- I'm sorry that I broke my promise.
- Sözümü tutmadığım için özür dilerim.
- Sorry for the interruption.
- Kestiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for criticizing you.
- Seni eleştirdiğim için özür dilerim.
- You're right, I'm sorry.
- Haklısın, özür dilerim.
- I'm sorry for the delay in my reply.
- Cevabımdaki gecikme için özür dilerim.
- I'm sorry if my words caused you pain.
- Sözlerim sana acı verdiyse özür dilerim.
- I'm sorry I misunderstood you.
- Özür dilerim, seni yanlış anladım.
- I'm sorry, it won't happen again.
- Özür dilerim, bir daha olmayacak.
- I'm sorry to trouble you so much.
- Sizi bu kadar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I made you cry yesterday.
- Dün seni ağlattığım için özür dilerim.
- I'm sorry, Tom, I didn't mean it that way.
- Özür dilerim Tom, öyle demek istemedim.
- I'm sorry if my words caused you pain.
- Sözlerim size acı verdiyse özür dilerim.
- I'm sorry that I got you involved in this.
- Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
- We are sorry for the inconvenience.
- Rahatsızlık için özür dileriz.
- I'm sorry about what happened to Tom.
- Tom'a olanlar için özür dilerim.
- I'm not buying you another drink until you say sorry.
- Özür dileyene kadar sana bir içki daha ısmarlamıyorum.
- I'm sorry I was so rude to you.
- Sana kaba davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry for missing your call, Tom.
- Aramanı kaçırdığım için özür dilerim, Tom.
- I'm sorry for being late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- I'm sorry I said anything.
- Bir şey söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
- Özür dilerim, sana aynı şekilde geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I don't follow.
- Özür dilerim, anlayamadım.
- I'm sorry I lied to you before.
- Sana daha önce yalan söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry about the other day.
- Geçen gün için özür dilerim.
- I'm sorry, I did my best.
- Özür dilerim, elimden geleni yaptım.
- I'm sorry I have kept you waiting so long.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for the late response.
- Geç cevap verdiğim için özür dilerim.
- I'm sorry that I lied to you yesterday.
- Dün sana yalan söylediğim için özür dilerim.
- I'm so sorry.
- Çok özür dilerim.
- I'm sorry, but could you buy me some bread?
- Özür dilerim ama bana biraz ekmek alabilir misiniz?
- I'm sorry if I woke you.
- Uyandırdıysam özür dilerim.
- I'm sorry I lost my temper and said rude things.
- Kendimi kaybedip kaba şeyler söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry, but I didn't catch what you said.
- Özür dilerim ama ne dediğinizi anlamadım.
- Sorry, my mistake.
- Özür dilerim, benim hatam.
- I'm sorry I yelled at you yesterday.
- Dün sana bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to hurt your feelings.
- Özür dilerim, duygularını incitmek istememiştim.
- I'm sorry I misspelled it.
- Yanlış yazdığım için özür dilerim.
- I'm sorry for not being more supportive when you needed me to be.
- Bana ihtiyacın olduğunda daha fazla destek olamadığım için özür dilerim.
- I'm terribly sorry for being late.
- Geç kaldığım için çok özür dilerim.
- Sorry, I was a jerk.
- Özür dilerim, pislik gibi davrandım.
- I am sorry, but I never apologize.
- Üzgünüm ama asla özür dilemem.
- I'm sorry to call so late.
- Bu kadar geç aradığım için özür dilerim.
- I'm sorry for not having answered earlier.
- Daha önce cevap veremediğim için özür dilerim.
- Sorry for bothering you at this busy time.
- Bu yoğun zamanda sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I'm not allowed to give you that information.
- Özür dilerim, o bilgiyi size verme iznim yok.
- I'm sorry, I forgot to do my homework.
- Özür dilerim, ödevimi yapmayı unuttum.
- I'm sorry, could you repeat that please?
- Özür dilerim, tekrar eder misiniz lütfen?
- Sorry, I was distracted.
- Özür dilerim, dikkatim dağılmıştı.
- I am sorry if I scared you.
- seni korkuttuysam özür dilerim.
- I'm sorry I yelled at you.
- Sana bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry for interrupting.
- Böldüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't return your call right away.
- Aramana hemen cevap vermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry for having deceived you.
- Sizi aldattığım için özür dilerim.
- I'm sorry I did that.
- Bunu yaptığım için özür dilerim.
- Sorry for calling you at this hour.
- Bu saatte aradığım için özür dilerim.
- I'm not buying you another drink until you say sorry.
- Özür dileyinceye kadar sana başka bir içki ısmarlamıyorum.
- I'm sorry for shouting at you.
- Sana bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry for everything I've done to you.
- Sana yaptığım her şey için özür dilerim.
- I'm very sorry for the mistake.
- Hata için çok özür dilerim.
- I'm sorry, but I think you're mistaken.
- Özür dilerim ama sanırım yanılıyorsunuz.
- I'm sorry for making you cry.
- Seni ağlattığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to startle you.
- Özür dilerim, seni korkutmak istememiştim.
- I'm sorry I told you.
- Sana söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I'm so late.
- Böyle geciktiğim için özür dilerim.
- Sorry, I didn't mean to interrupt you.
- Özür dilerim, bölmek istememiştim.
- I'm awfully sorry that I was late.
- Geç kaldığım için çok özür dilerim.
- I'm sorry I forgot to wake you up.
- Seni uyandırmayı unuttuğum için özür dilerim.
- Sorry, I didn't mean to interrupt.
- Özür dilerim, bölmek istemedim.
- I'm sorry if my being here embarrasses you.
- Burada olmam sizi utandırıyorsa özür dilerim.
- I'm sorry to interrupt you while you're talking.
- Konuşmanızı böldüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry to bother you again.
- Sizi tekrar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry, I complained a lot.
- Özür dilerim, çok şikayet ettim.
- I'm sorry, I thought you were someone else.
- Özür dilerim, seni başka biri sandım.
- I'm sorry I didn't keep my promise.
- Sözümü tutmadığım için özür dilerim.
- Sorry to bother you!
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim!
- I'm sorry that I bothered you.
- Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry for the delay.
- Gecikme için özür dilerim.
- I'm sorry about last night.
- Dün gece için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't do what you asked.
- İstediğin şeyi yapmadığım için özür dilerim.
- I'm sorry I kept you waiting.
- Sizi beklettiğim için özür dilerim.
- I'm very sorry for my actions.
- Davranışlarım için çok özür dilerim.
- I'm sorry I got you in trouble.
- Başını belaya soktuğum için özür dilerim.
- I'm sorry I hurt you.
- Seni incittiğim için özür dilerim.
- I'm dreadfully sorry.
- Çok özür dilerim.
- I'm sorry we dragged you into this.
- Seni bu işe bulaştırdığımız için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't know what else to do.
- Özür dilerim, başka ne yapacağımı bilemedim.
- I'm sorry I made you worry.
- Seni endişelendirdiğim için özür dilerim.
- I'm sorry about what happened back there.
- Orada olanlar için özür dilerim.
- Listen, I'm sorry we bothered you.
- Dinle, seni rahatsız ettiğimiz için özür dilerim.
- I'm sorry to disturb you so late at night.
- Gecenin bu saatinde seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I startled you.
- Seni korkuttuğum için özür dilerim.
- Sorry, I was just talking to myself.
- Özür dilerim, az önce kendi kendime konuşuyordum.
- I'm awfully sorry I've made you cry.
- Seni ağlattığım için çok özür dilerim.
- Sorry to have disturbed you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry that I lied to you.
- Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
- Although he was wrong, he didn't say he was sorry.
- Haksız olmasına rağmen özür dilemedi.
- I'm sorry I didn't reply to you sooner.
- Sana daha önce cevap vermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't do that.
- Bunu yapmadığım için özür dilerim.
- I'm sorry to interrupt you.
- Böldüğüm için özür dilerim.
- Sorry that I haven't written in ages.
- Uzun zamandır yazmadığım için özür dilerim.
- I'm terribly sorry for being late.
- Geciktiğim için çok özür dilerim.
- I'm sorry if I woke you up.
- Uyandırdıysam özür dilerim.
- I'm sorry for acting like a jerk.
- Pislik gibi davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry I ruined your party.
- Partini mahvettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry that I said such mean things about you and Tom.
- Sen ve Tom hakkında kötü şeyler söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry we're late.
- Geç kaldığımız için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to offend you.
- Özür dilerim, seni kırmak istememiştim.
- Hi, sorry I didn't understand you.
- Merhaba, sizi anlayamadığım için özür dilerim.
- I'm sorry about everything.
- Her şey için özür dilerim.
- I'm very sorry for being late.
- Geç kaldığım için çok özür dilerim.
- Sorry for the dumb question.
- Aptalca soru için özür dilerim.
- I'm sorry that I acted like a jerk.
- Bir pislik gibi davrandığım için özür dilerim.
- Please tell Tom I'm sorry.
- Lütfen Tom'a özür dilediğimi söyleyin.
- I'm sorry I bothered you.
- Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm utterly sorry!
- Çok özür dilerim!
- I'm sorry I hurt Tom.
- Tom'u incittiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't call sooner.
- Daha önce aramadığım için özür dilerim.
- I'm sorry that I've kept you waiting so long.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry about the way I acted last night.
- Dün geceki davranış şeklimden dolayı özür dilerim.
- I'm sorry I kissed Tom.
- Tom'u öptüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry, I love you.
- Özür dilerim, seni seviyorum.
- I'm terribly sorry.
- Çok özür dilerim.
- We're sorry we jumped to conclusions.
- Hemen sonuca vardığımız için özür dileriz.
- I'm sorry I interrupted you.
- Sözünüzü kestiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean that.
- Özür dilerim, öyle demek istemedim.
- I am sorry to have made you wait.
- Sizi beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to bother you so often.
- Sizi bu kadar sık rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry to be late.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- I'm sorry, but I have forgotten your name.
- Özür dilerim ama adınızı unuttum.
- I'm sorry I was so rude.
- Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
- Sorry, I forgot.
- Özür dilerim, unuttum.
- Look, Tom, I'm sorry I bothered you.
- Bak Tom, seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry if I snapped at you.
- Seni terslediysem özür dilerim.
- Is it too late to say I'm sorry?
- Özür dilemek için çok mu geç?
- We are sorry for his mistake.
- Yaptığı hata için özür dileriz.
- I'm sorry for the mess.
- Dağınıklık için özür dilerim.
- I'm sorry I got you mixed up in this.
- Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I frightened you.
- Sizi korkuttuysam özür dilerim.
- I'm sorry I said that.
- Bunu söylediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I stepped on your foot.
- Ayağınıza bastığım için özür dilerim.
- I'm so sorry, but I forgot your name.
- Çok özür dilerim ama adınızı unuttum.
- I'm sorry I canceled our date last night.
- Dün geceki randevumuzu iptal ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, my love.
- Özür dilerim, aşkım.
- I'm sorry, I meant no offence.
- Özür dilerim, gücendirmek istemedim.
- Sorry for disturbing you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I just wanted to help.
- Özür dilerim, sadece yardım etmek istedim.
- Sorry that I'm calling so early.
- Bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I hurt you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
- I'm sorry I've kept you waiting so long.
- Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I am sorry to trouble you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry for the interruption.
- Böldüğüm için özür dilerim.
- I'm sorry that I said the things I did.
- Söylediğim şeyler için özür dilerim.
- I'm sorry to waste your time.
- Zamanınızı harcadığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I really messed up.
- Özür dilerim, gerçekten batırdım.
- I'm sorry, I misunderstood.
- Özür dilerim, yanlış anlamışım.
- I'm sorry for disturbing you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, if I hurt you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
- I'm sorry I called you a liar.
- Sana yalancı dediğim için özür dilerim.
- I'm very sorry.
- Çok özür dilerim.
- Sorry for the harsh words.
- Sert kelimeler için özür dilerim.
- I'm sorry for the delay in responding.
- Cevap vermekte geciktiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for not being more supportive.
- Daha destekleyici olamadığım için özür dilerim.
- I'm sorry that I've caused so many problems.
- Bu kadar çok soruna neden olduğum için özür dilerim.
- I'm sorry I kept you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I dropped my knife.
- Özür dilerim, bıçağımı düşürdüm.
- I'm sorry, I didn't catch that.
- Özür dilerim, anlamadım.
- I'm sorry to disturb you while you're talking.
- Konuşurken rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for keeping you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry if I'm bothering you.
- Rahatsız ettiysem özür dilerim.
- Sorry for the stupid question.
- Aptalca soru için özür dilerim.
- I'm sorry to have kept you waiting so long.
- Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry if I've been rude to you.
- Sana kaba davrandıysam özür dilerim.
- I'm sorry that I didn't reply sooner.
- Daha önce cevap vermediğim için özür dilerim.
- I am so sorry to have kept you waiting.
- Sizi beklettiğim için çok özür dilerim.
- I'm sorry for reproaching you.
- Sana sitem ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry if I spoke out of turn.
- Yersiz konuştuysam özür dilerim.
- I'm sorry I frightened you.
- Seni korkuttuğum için özür dilerim.
- Sorry to trouble you, Tom, but we have a problem I think you can help us solve.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim Tom ama sanırım çözmemizde yardım edebileceğin bir sorunumuz var.
- Sorry, I made a mistake.
- Özür dilerim, bir hata yaptım.
- I'm sorry for yelling at you yesterday.
- Dün sana bağırdığım için özür dilerim.
- Sorry, I mistook you for someone else.
- Özür dilerim, sizi başkasıyla karıştırdım.
- I'm sorry I'm such a big disappointment to you.
- Senin için büyük bir hayal kırıklığı olduğum için özür dilerim.
- I'm sorry to have caused you all this trouble.
- Sana bu kadar sorun çıkardığım için özür dilerim.
- I'm sorry I asked.
- Sorduğum için özür dilerim.
- Once again, sorry.
- Bir kez daha özür dileriz.
- I am sorry if I am bothering you.
- Sizi rahatsız ediyorsam özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't know where else to go.
- Özür dilerim, başka nereye gideceğimi bilemedim.
- I'm sorry if I made you uncomfortable.
- Seni rahatsız ettiysem özür dilerim.
- I'm sorry for what I did.
- Yaptığım şey için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't trust you.
- Sana güvenmediğim için özür dilerim.
- Sorry about the other day.
- Geçen gün için özür dilerim.
- I'm sorry to have kept you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to disturb you, but there's a phone call for you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama size bir telefon var.
- Sorry if I startled you, ladies.
- Sizi korkuttuysam özür dilerim hanımlar.
- I'm sorry if this is a stupid question.
- Bu aptalca bir soru ise özür dilerim.
- I'm sorry Mohammed, I forgot your name!
- Özür dilerim Muhammed, adını unuttum!
- I'm sorry I yelled at them.
- Onlara bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry to have bothered you.
- Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I can't help you.
- Özür dilerim, sana yardım edemem.
- I'm sorry, did I do something wrong?
- Özür dilerim, yanlış bir şey mi yaptım?
- I'm sorry about what I said before.
- Daha önce söylediklerim için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't call.
- Aramadığım için özür dilerim.
- Flowers can be useful to say thank you or sorry.
- Çiçekler teşekkür etmek ya da özür dilemek için yararlı olabilir.
- I'm sorry, but aren't you Tom Jackson?
- Özür dilerim ama siz Tom Jackson değil misiniz?
- I'm sorry I jumped to conclusions.
- Hemen sonuca vardığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I disturbed you.
- Seni rahatsız ettiysem özür dilerim.
- Sorry for frightening you.
- Seni korkuttuğum için özür dilerim.
- Sorry, I said too much.
- Özür dilerim, çok konuştum.
- I am sorry if I disturbed you.
- Rahatsız ettiysem özür dilerim.
- Sorry for telephoning you so early.
- Bu kadar erken aradığım için özür dilerim.
- Sorry, I've got my hands full now.
- Özür dilerim, şu an elim kolum dolu.
- I'm sorry I got mad.
- Kızdığım için özür dilerim.
- I'm very sorry I came home so late.
- Eve bu kadar geç geldiğim için çok özür dilerim.
- I'm sorry I yelled at her.
- Ona bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry I caused problems.
- Sorunlara neden olduğum için özür dilerim.
- I'm sorry I was rude before.
- Daha önce de kaba davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't answer sooner.
- Daha erken cevap veremediğim için özür dilerim.
- I'm sorry I yelled at Tom.
- Tom'a bağırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I don't know what else to say.
- Özür dilerim, başka ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Sorry for any mistakes.
- Hatalar için özür dilerim.
- I'm sorry, could you say that again?
- Özür dilerim, tekrar söyler misiniz?
- Sorry, I didn't know.
- Özür dilerim, bilmiyordum.
- Sorry for the late reply.
- Geç cevap için özür dilerim.
- I'm sorry, did I say something wrong?
- Özür dilerim, yanlış bir şey mi söyledim?
- I am sorry to have kept you waiting so long.
- Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I doubted you.
- Senden şüphe ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry that I made you do that.
- Sana bunu yaptırdığım için özür dilerim.
- Sorry to bother you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for dragging you out of bed so early in the morning.
- Sabahın erken saatlerinde seni yataktan kaldırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I don't know what to say.
- Özür dilerim, ne diyeceğimi bilemiyorum.
- I'm sorry for what I've done.
- Yaptıklarım için özür dilerim.
- I'm sorry I didn't get you anything.
- Sana bir şey almadığım için özür dilerim.
- I'm sorry I haven't called you in a while.
- Seni bir süredir aramadığım için özür dilerim.
- I'm sorry ma'am, is there a problem?
- Özür dilerim hanımefendi, bir sorun mu var?
- I'm sorry if I made you uncomfortable.
- Sizi rahatsız ettiysem özür dilerim.
- Sorry for the harsh words.
- Sert sözlerim için özür dilerim.
- I'm sorry I acted like a child last night.
- Dün gece bir çocuk gibi davrandığım için özür dilerim.
- I'm sorry I made you wait so long.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry I got you involved in this.
- Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
- Look, Tom, I'm sorry I hurt you.
- Bak Tom, seni incittiğim için özür dilerim.
- Tom said that he was sorry.
- Tom özür dilediğini söyledi.
- I'm sorry I hit you.
- Sana vurduğum için özür dilerim.
- I'm sorry to be such a bother.
- Böyle bir rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
- I'm sorry about what I said.
- Söylediklerim için özür dilerim.
- Sorry to keep you waiting.
- Sizi beklettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for having deceived you.
- Seni kandırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I couldn't write earlier because I was ill.
- Özür dilerim, hasta olduğum için daha önce yazamadım.
- Sorry I didn't understand earlier.
- Daha önce anlayamadığım için özür dilerim.
- I'm sorry for not having answered earlier.
- Daha önceden cevap vermediğim için özür dilerim.
- I'm sorry to cause you so much trouble.
- Size bu kadar sorun çıkardığım için özür dilerim.
- Mother, I'm sorry for causing you trouble all the time.
- Anne, sana sürekli sorun çıkardığım için özür dilerim.
- I'm sorry if I made you feel unwelcome.
- İstenmediğinizi hissettirdiysem özür dilerim.
- I'm sorry for breaking my promise.
- Sözümü tutmadığım için özür dilerim.
- I'm sorry I broke my promise.
- Sözümü tutmadığım için özür dilerim.
- Sorry, I didn't understand earlier.
- Özür dilerim, daha önce anlamamışım.
- I'm sorry, I digress.
- Özür dilerim, konuyu dağıttım.
- I'm sorry I broke your antique lamp.
- Antika lambanı kırdığım için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't hear that.
- Özür dilerim, duymadım.
- Sorry about earlier.
- Öncesi için özür dilerim.
- Sorry for all the typos.
- Tüm yazım hataları için özür dilerim.
- I'm sorry if I disappointed you.
- Seni hayal kırıklığına uğrattıysam özür dilerim.
- I'm sorry, I don't mean to pry.
- Özür dilerim, burnumu sokmak istememiştim.
- I'm sorry for all the pain I caused you.
- Sana yaşattığım tüm acılar için özür dilerim.
- Sorry again!
- Tekrar özür dilerim!
- I'm sorry that I'm dressed like this.
- Böyle giyindiğim için özür dilerim.
- I'm sorry to disturb you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Sorry, I didn't know.
- Özür dilerim, haberim yoktu.
- I'm sorry if I overstepped my authority.
- Yetkimi aştıysam özür dilerim.
- Sorry to trouble you, but my car is broken, can you help me?
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama arabam bozuldu, yardım edebilir misin?
- I'm sorry if I offended anyone.
- Birini kırdıysam özür dilerim.
- Sorry to have kept you waiting so long.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
- Sorry for bombarding you with so many questions.
- Seni bu kadar çok soruyla bombardımana tuttuğum için özür dilerim.
- I'm sorry that I've made you so unhappy.
- Seni bu kadar mutsuz ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry for dragging you into this.
- Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
- I am sorry if I scared you.
- Sizi̇ korkuttuysam özür di̇leri̇m.
- I will not say I'm sorry.
- Özür dilerim demeyeceğim.
- We're sorry for misunderstanding you.
- Sizi yanlış anladığımız için özür dileriz.
- I'm sorry, I dialed the wrong number.
- Özür dilerim, yanlış numarayı çevirdim.
- I'm sorry I gave you a hard time.
- Sana zor anlar yaşattığım için özür dilerim.
- He refuses to say he's sorry.
- Özür dilemeyi reddediyor.
- I am sorry to trouble you so much.
- Sizi bu kadar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I left my homework at home.
- Özür dilerim, ödevimi evde unutmuşum.
- Sorry if I didn't understand something.
- Bir şeyi anlamadıysam özür dilerim.
- I'm sorry if I embarrassed you.
- Seni utandırdıysam özür dilerim.
- I'm sorry that I hurt you.
- Seni incittiğim için özür dilerim.
- I'm sorry, I didn't mean to overstep my bounds.
- Özür dilerim, haddimi aşmak istememiştim.
Show More (414)
|