|
- Can this credit card be used internationally?
- Bu kredi kartı uluslararası olarak kullanılabilir mi?
- Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.
- Bok choy Çin yemeklerinde kullanılan bir sebzedir.
- This car is used by my father.
- Bu araba babam tarafından kullanılıyor.
- The fitting room is being used now.
- Deneme kabini şimdi kullanılıyor.
- The folic acid used in fortified foods poses greater health risks than naturally occurring folates.
- Zenginleştirilmiş besinlerde kullanılan folik asit, doğal olarak oluşan folatlardan daha büyük sağlık riskleri oluşturmaktadır.
- An estimated 20% of the water used by homeowners in cities is used for their grass.
- Şehirlerde ev sahipleri tarafından kullanılan suyun tahminen %20'si onların çimleri için kullanılır.
- Can this credit card be used internationally?
- Bu kredi kartı uluslararası kullanılabilir mi?
- Chili powder is greatly used in Indian cooking.
- Biber tozu Hint yemeklerinde çok kullanılır.
- Tom's number plates were stolen and used in a ram raid.
- Tom'un plakası çalındı ve bir koç baskınında kullanıldı.
- I think this word is no longer used.
- Bence bu kelime artık kullanılmıyor.
- Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped.
- Refah sadece kullanılacak bir araçtır, tapılacak bir ilah değil.
- This desk is used by him.
- Bu masa onun tarafından kullanılıyor.
- This sticky liquid can be used as a glue.
- Bu yapışkan sıvı yapıştırıcı olarak kullanılabilir.
- She doesn't understand the slang used by young people.
- O, genç insanlar tarafından kullanılan argo kelimeleri anlamıyor.
- This type of concrete has never been used in Singapore.
- Bu türde beton, Singapur'da hiç kullanılmamıştır.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
- Kazma, sert zeminleri kırmak için kullanılan uzun saplı bir alettir.
- Cowry shells were used for centuries as a form of money in Africa.
- Börülce kabukları Afrika'da yüzyıllar boyunca bir para birimi olarak kullanılmıştır.
- The Japanese public bathhouse was once used as a center of social life in one's neighborhood.
- Japon kamu hamamı bir zamanlar bir mahallede sosyal yaşamın merkezi olarak kullanılıyordu.
- It is used by a great many people.
- Pek çok kişi tarafından kullanılıyor.
- I wonder what that's used for.
- Bunun ne için kullanıldığını merak ediyorum.
- The machine is used in this way.
- Makine bu şekilde kullanılıyor.
- This knowledge can be used both for good or evil.
- Bu bilgi hem iyilik hem de kötülük için kullanılabilir.
- This knife is used to cut meat.
- Bu bıçak et kesmek için kullanılır.
- English is used in every part of the world.
- İngilizce dünyanın her yerinde kullanılır.
- Ice salt is used to melt snow.
- Karı eritmek için buz tuzu kullanılır.
- These tools are barely used at all.
- Bu aletler neredeyse hiç kullanılmıyor.
- Some of the cobalt used in phone and laptop batteries is dug out by hand in Congo.
- Telefon ve dizüstü bilgisayar bataryalarında kullanılan kobaltın bir kısmı Kongo'da elle çıkarılıyor.
- This room is used for various purposes.
- Bu oda çeşitli amaçlar için kullanılıyor.
- This product shall be used for local consumption only.
- Bu ürün sadece yerel tüketim için kullanılacak.
- Acupuncture is often used to treat pain.
- Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır.
- Laser rays are used in the restoration of ancient works.
- Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılıyor.
- Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped.
- Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır.
- This telescope must be used carefully.
- Bu teleskop dikkatli kullanılmalı.
- Either word can be used according to the free choice of the users.
- Kullanıcıların özgür seçimine göre her iki kelime de kullanılabilir.
- Icebreakers are used to carry cargo and break ice.
- Buzkıranlar yük taşımak ve buzu kırmak için kullanılır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
- Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
- Ökse otu yaygın olarak bir Noel süsü olarak kullanılır.
- Emojis have been used a lot recently, haven't they?
- Emojiler son zamanlarda fazla kullanılmıyor, değil mi?
- I'm being used.
- Kullanılıyorum.
- EPO can be used as a blood doping agent.
- EPO kan doping maddesi olarak kullanılabilir.
- Dictionaries are used to look up the words you don't know.
- Sözlükler bilmediğiniz kelimelere bakmak için kullanılır.
- Robots are used to manufacture cars.
- Robotlar araba üretiminde kullanılıyor.
- Salt is used to thaw ice.
- Buzları eritmek için tuz kullanılır.
- The pan is used for frying.
- Tava kızartma için kullanılır.
- This car has been used for the past ten years.
- Bu araba son on yıldır kullanılıyor.
- This type of concrete has never been used in Singapore.
- Bu tip beton Singapur'da hiç kullanılmadı.
- Special forces are used for special purposes.
- Özel kuvvetler özel amaçlar için kullanılır.
- This car has been used for the past ten years.
- Bu araba son on yıldır kullanılmaktadır.
- Your clothes were used.
- Kıyafetleriniz kullanılmıştı.
- Tofu can be used as a substitute for meat.
- Tofu, et yerine kullanılabilir.
- If it is wrongly used, the medicine will be a poison.
- Eğer yanlış kullanılırsa, ilaç zehir haline gelir.
- An abacus is a tool used in counting.
- Abaküs saymada kullanılan bir alettir.
- This phrase should only be used colloquially, never in a formal setting.
- Bu ifade sadece konuşma dilinde kullanılmalı, asla resmi bir ortamda kullanılmamalıdır.
- Iron is used in building ships.
- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- LASIK'te kornea yüzeyini ayarlamak için bir lazer kullanılır.
- Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.
- Kırmızı Işık Işınlaması, Doğu Almanya'da günlük olarak kullanılan bir kelimeydi.
- Iron is used in building ships.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.
- At the beginning of a sentence a capital letter is used.
- Bir cümlenin başında büyük harf kullanılır.
- Radishes are commonly used as a salad vegetable and eaten raw.
- Turp çoğunlukla salata sebzesi olarak kullanılır ve çiğ yenir.
- These tools are barely used at all.
- Bu araçlar neredeyse hiç kullanılmamaktadır.
- Generally, special forces are used in very specific and dangerous missions.
- Genelde özel kuvvetler çok özel ve tehlikeli görevlerde kullanılır.
- You're being used.
- Kullanılıyorsunuz.
- Icebreakers are used to carry cargo and break ice.
- Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır.
- These solvents, due to their volatility, evaporate into the atmosphere when used.
- Bu çözücüler uçuculukları nedeniyle kullanıldıklarında atmosfere buharlaşırlar.
- I think this word is no longer used.
- Sanırım bu kelime artık kullanılmıyor.
- This word isn't used like that.
- Bu kelime böyle kullanılmaz.
- I would like to know more about the technology which was used in the construction of the Egyptian pyramids.
- Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.
- In the Dutch town of Maastricht there ought to be 53 churches, but some of them are already used as shops, cafés or museums.
- Hollanda'nın Maastricht kentinde 53 kilise olması gerekiyor ama bazıları mağaza, kafe ya da müze olarak kullanılıyor.
- Atomic energy can be used for peaceful ends.
- Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.
- I meant it to be used as a textbook.
- Onun ders kitabı olarak kullanılmasını amaçladım.
- This can no longer be used.
- Bu artık kullanılamaz.
- These are used.
- Bunlar kullanılmış.
- The fitting room is being used now.
- Soyunma odası şu anda kullanılıyor.
- Nuclear power is used to generate electricity.
- Nükleer güç elektrik üretmek için kullanılır.
- The Coloseum was used until the year 217, when it was struck by lightning and burnt.
- Coloseum, yıldırım çarpıp yandığı 217 yılına kadar kullanıldı.
- English is used by many people.
- İngilizce birçok insan tarafından kullanılır.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum nükleer enerji üretiminde kullanılır.
- A hammer was used to break the window.
- Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.
- This room is used as a kitchen.
- Bu oda, mutfak olarak kullanılır.
- Signal lamps are used to transmit Morse code.
- Sinyal lambaları mors alfabesini iletmek için kullanılır.
- Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
- Tom yazlık evinin yasa dışı faaliyetler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
- A pan is used for frying.
- Bir tava kızartma için kullanılır.
- Many rivers have been so polluted that they can no longer be used for drinking water.
- Birçok nehir o kadar kirlendi ki artık içme suyu olarak kullanılamıyor.
- Salt is used to melt snow.
- Tuz kar eritmek için kullanılır.
- Mary's sentences can be used to learn English.
- Mary'nin cümleleri İngilizce öğrenmek için kullanılabilir.
- If you want to know how a certain word is used, look it up in this dictionary.
- Belirli bir kelimenin nasıl kullanıldığını öğrenmek istiyorsanız, bu sözlüğe bakın.
- These solvents, due to their volatility, evaporate into the atmosphere when used.
- Bu çözücüler, uçuculukları nedeniyle, kullanıldıklarında buharlaşarak atmosfere karışırlar.
- Arable land is land that can be used to grow crops.
- Ekilebilir arazi, ürün yetiştirmek için kullanılabilecek arazidir.
- They will be used for making people happy.
- Onlar insanları mutlu etmek için kullanılacak.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
- Doğru kullanıldığında, bazı zehirler faydalı olacaktır.
- What's this thing used for?
- Bu şey ne için kullanılıyor?
- We're being used.
- Kullanılıyoruz.
- An abacus is a tool used in counting.
- Abaküs sayı saymada kullanılan bir araçtır.
- In all relations between peoples, a neutral language must be used.
- Halklar arasındaki tüm ilişkilerde tarafsız bir dil kullanılmalıdır.
- In the Dutch town of Maastricht there ought to be 53 churches, but some of them are already used as shops, cafés or museums.
- Hollanda kenti Maastricht'te 53 tane kilise olması gerekir, ama onlardan bazıları zaten mağaza, kafe ya da müze olarak kullanılır.
- Gold golems are guardians used to guard treasure.
- Altın golemler hazineyi korumak için kullanılan muhafızlardır.
- A quadratic function cannot be used here.
- Burada ikinci dereceden bir fonksiyon kullanılamaz.
- At the beginning of a sentence a capital letter is used.
- Cümlenin başında büyük harf kullanılır.
- Everything that you say may be used against you.
- Söylediğiniz her şey size karşı kullanılabilir.
- Tom didn't know what the wood was going to be used for.
- Tom odunun ne için kullanılacağını bilmiyordu.
- The rooms are heated only when they are used.
- Odalar sadece kullanıldığı zaman ısıtılırlar.
- I have heard this proverb used.
- Bu atasözünün kullanıldığını duymuştum.
- Now, we show how this lemma can be used to prove our main theorem.
- Şimdi, bu lemmanın ana teoremimizi kanıtlamak için nasıl kullanılabileceğini göstereceğiz.
- Where's it used?
- O nerede kullanılır?
- Both words can be used according to the preference of the user.
- Her iki kelime de kullanıcının tercihine göre kullanılabilir.
- His clothes were used.
- Adamın kıyafetleri kullanılmıştı.
- Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
- Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır.
- Chili powder is often used in Indian cooking.
- Acı biber tozu Hint yemeklerinde sıkça kullanılır.
- Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
- Kum torbaları selden korunmak için geçici bir duvar örmek için kullanılabilir.
- The Centigrade scale is used in Japan.
- Santigrat ölçek Japonya'da kullanılır.
- Anything you say can be used against you.
- Söylediğiniz her şey aleyhinize kullanılabilir.
- This machine is used for polishing all kinds of metal.
- Bu makine, her türden metalin cilalanması için kullanılır.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
- Bir kazma, sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
- Cars made in Japan are used all over the world.
- Japonya'da üretilen arabalar dünyanın her yerinde kullanılır.
- The guillotine was widely used during the French Revolution.
- Giyotin Fransız Devrimi sırasında yaygın olarak kullanıldı.
- Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde kriptografi genellikle çevrimiçi iletişim ve işlemleri daha güvenli hale getirmek için kullanılmaktadır.
- We have two spare rooms upstairs, neither of which has been used for years.
- Üst katta iki yedek odamız var, bunlardan hiçbiri yıllardır kullanılmıyor.
- Where's it used?
- Nerede kullanıldı?
- In order to fully understand how a word is used, it needs to be used in many different contexts.
- Bir kelimenin nasıl kullanıldığını tam olarak anlayabilmek için birçok farklı bağlamda kullanılması gerekir.
- Science can be used for good or evil purposes.
- Bilim iyi ya da kötü amaçlar için kullanılabilir.
- Teak is a tropical dark wood used for making furniture.
- Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.
- Many early cars used a tiller instead of a steering wheel.
- İlk arabaların çoğunda direksiyon yerine yeke kullanılırdı.
- Anything you say may be used against you.
- Söylediğin her şey sana karşı kullanılabilir.
- English is a universal language and is used all over the world.
- İngilizce evrensel bir dildir ve dünyanın her yerinde kullanılmaktadır.
- A motel is like a hotel only much smaller and is used mostly by people traveling by automobile.
- Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.
- White phosphorus was used against civilians.
- Beyaz fosfor sivillere karşı kullanıldı.
- The folic acid used in fortified foods poses greater health risks than naturally occurring folates.
- Zenginleştirilmiş gıdalarda kullanılan folik asit, doğal olarak oluşan folatlardan daha büyük sağlık riskleri oluşturmaktadır.
- Turkish is about to become the second most used language in Tatoeba, surpassed only by English.
- Sadece İngilizcenin geride bıraktığı Türkçe, Tatoeba'da ikinci en çok kullanılan dil olmak üzere.
- Both words can be used according to the preference of the user.
- Kullanıcının tercihine göre her iki kelime de kullanılabilir.
- I meant it to be used as a textbook.
- Ders kitabı olarak kullanılmasını istemiştim.
- Don't let yourself be used.
- Kullanılmanıza izin vermeyin.
- Their clothes were used.
- Onların kıyafetleri kullanıldı.
- Iron is used in building ships.
- Demir gemi yapımında kullanılır.
- The telephone can't be used.
- Telefon kullanılamaz.
- The product should be used according to the instructions for use.
- Ürün, kullanım talimatlarına göre kullanılmalıdır.
- Traffic lights are used to direct traffic.
- Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
- I would like to know more about the technology which was used in the construction of the Egyptian pyramids.
- Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
- There are certain expressions which are now only used ironically.
- Artık sadece ironik olarak kullanılan bazı ifadeler var.
- Phenolphthalein is an indicator used in acid-base titrations.
- Fenolftalein asit-baz titrasyonlarında kullanılan bir indikatördür.
- A century ago, spittoons were still used.
- Bir yüzyıl önce, tükürük hokkaları hala kullanılıyordu.
- X rays are used to locate breaks in bones.
- X ışınları kemiklerdeki kırıkları tespit etmek için kullanılır.
- It can be used as a knife.
- O bir bıçak olarak kullanılabilir.
- The conversation was secretly recorded and used as evidence.
- Konuşma gizlice kaydedildi ve delil olarak kullanıldı.
- Every available car was being used.
- Bütün arabalar kullanılıyordu.
- The product should be used according to the instructions for use.
- Ürün kullanma kılavuzuna göre kullanılmalı.
- This verb is normally used only in the third person.
- Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.
- This sticky liquid can be used as glue.
- Bu yapışkan sıvı tutkal olarak kullanılabilir.
- The word is repeatedly used with that meaning.
- Kelime sürekli bu anlamda kullanılıyor.
- Exclamation marks are used much more frequently in German than they are in English.
- Almancada ünlem işaretleri İngilizcede olduğundan çok daha sık kullanılır.
- The fitting room is being used now.
- Elbise deneme odası şimdi kullanılıyor.
- This car is used by my father.
- Bu araba babam tarafından kullanılmaktadır.
- This word isn't used like that.
- Bu kelime öyle kullanılmaz.
- What is this object used for?
- Bu nesne ne için kullanılır?
- Yeast is used in making beer.
- Maya bira yapımında kullanılır.
- Turkish is about to become the second most used language in Tatoeba, surpassed only by English.
- Türkçe, Tatoeba'da İngilizce'yi geçerek en çok kullanılan ikinci dil olmak üzere.
- Mary's sentences can be used in exercises.
- Mary'nin cümleleri alıştırmalarda kullanılabilir.
- A baler is used to compress hay into bales.
- Balya makinesi, samanı balyalar halinde sıkıştırmak için kullanılır.
- It can be used as a knife.
- Bıçak olarak kullanılabilir.
- Dictionaries are used to look up the words you don't know.
- Sözlükler bilmediğiniz sözcükleri aramak için kullanılır.
- This phrase should only be used colloquially, never in a formal setting.
- Bu ifade sadece konuşma dilinde kullanılmalı, resmi olarak asla.
- We have two spare rooms upstairs, neither of which has been used for years.
- Üst katta iki boş odamız var, ikisi de yıllardır kullanılmıyor.
- Clothespins are used to hang up clothes.
- Mandallar kıyafet asmak için kullanılır.
- Her clothes were used.
- Kadının kıyafetleri kullanılmıştı.
- Tom didn't know what the wood was going to be used for.
- Tom ahşabın ne için kullanılacağını bilmiyordu.
- No one seems to know what this is used for.
- Kimse bunun ne için kullanıldığını bilmiyor gibi görünüyor.
- I need more examples to understand how the word is used.
- Kelimenin nasıl kullanıldığını anlamak için daha fazla örneğe ihtiyacım var.
- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
- Söylediğiniz her şey bir mahkemede size karşı kullanılabilir ve kullanılacaktır.
- I know what those are used for.
- Onların ne için kullanıldığını biliyorum.
- Anything you say may be used against you.
- Söyleyeceğiniz her şey aleyhinize kullanılabilir.
- If wisely used, money can do much.
- Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.
- The fitting room is being used now.
- Soyunma odası şimdi kullanılıyor.
- This tool, if used carelessly, can be very dangerous.
- Bu alet dikkatsiz kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.
- Nitrous oxide stopped being used as an anaesthetic a long time ago.
- Nitröz oksit uzun zaman önce anestezik olarak kullanılmayı bıraktı.
- Wires are used to convey electricity.
- Teller elektriği iletmek için kullanılır.
- Robots are used to manufacture cars.
- Robotlar araba üretmek için kullanılır.
- Propellers are not used on high speed aircraft.
- Pervaneler yüksek hızlı uçaklarda kullanılmaz.
- Salt is used to melt snow.
- Karı eritmek için tuz kullanılır.
- Teak is a tropical dark wood used for making furniture.
- Tik, mobilya yapımında kullanılan tropikal koyu renkli bir ağaçtır.
- They said use of force should be used only as a last choice.
- Güç kullanımının sadece son seçenek olarak kullanılması gerektiğini söylüyorlardı.
- Gasoline is used for fuel.
- Benzin yakıt için kullanılır.
- Garlic is used to improve the taste of food.
- Sarımsak, yemeklerin tadını iyileştirmek için kullanılır.
- A motel is like a hotel only much smaller and is used mostly by people traveling by automobile.
- Motel, otel gibidir, sadece çok daha küçüktür ve çoğunlukla otomobille seyahat eden insanlar tarafından kullanılır.
- The medicine used proved very effective.
- Kullanılan ilaç çok etkili oldu.
- Anything you say can be used against you in court.
- Söylediğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir.
- How many fluids are used in a car?
- Bir arabada kaç tane sıvı kullanılır?
- This knowledge can be used both for good or evil.
- Bu bilgi hem iyi hem kötü amaçla kullanılabilir.
- Many words used by Shakespeare have changed in meaning.
- Shakespeare tarafından kullanılan birçok kelimenin anlamı değişmiştir.
- This sticky liquid can be used as a glue.
- Bu yapışkan sıvı tutkal olarak kullanılabilir.
- The lion is often used as a symbol of courage.
- Aslan genellikle cesaretin sembolü olarak kullanılır.
- Na'vi language is used in Avatar.
- Avatar'da Na'vi dili kullanılıyor.
- Of course this phrase is only used by older people.
- Tabii ki bu cümle sadece yaşlı insanlar tarafından kullanılır.
- Scythes are used for mowing grass by hand.
- Tırpanlar otları elle biçmek için kullanılır.
- A capital letter is used at the beginning of a sentence.
- Büyük harf bir cümlenin başında kullanılır.
- Na'vi language is used in Avatar.
- Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
- Clothespins are used to hang up clothes.
- Mandallar kıyafetleri asmada kullanılır.
- The guillotine was widely used during the French Revolution.
- Giyotin, Fransız Devrimi sırasında yaygın bir şekilde kullanıldı.
- Photolithography is used to make integrated circuits.
- Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- This tool, if used carelessly, can be very dangerous.
- Bu alet dikkatsizce kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.
- Windsocks are used to indicate the direction and strength of the wind.
- Rüzgargülleri rüzgarın yönünü ve gücünü göstermek için kullanılır.
- Glass bottles aren't used much anymore.
- Cam şişeler artık çok kullanılmaz.
- Sodium hydroxide is used in making soaps.
- Sodyum hidroksit sabun yapımında kullanılır.
- The abacus was widely used in the Middle Ages.
- Abaküs Orta Çağ'da yaygın olarak kullanılıyordu.
- If you want to know how a certain word is used, look it up in this dictionary.
- Belirli bir sözcüğün nasıl kullanıldığını bilmek istiyorsanız, bu sözlüğe bakın.
- Which operating system is used on your computer?
- Bilgisayarınızda hangi işletim sistemi kullanılıyor?
- Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
- Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda.
- Salt is used to season food.
- Tuz, yiyecekleri çeşnilendirmek için kullanılır.
- In primitive societies barter was used.
- İlkel toplumlarda takas kullanılırdı.
- The telephone can't be used.
- Telefon kullanılamıyor.
- Fir trees are often used as Christmas trees.
- Köknar ağaçları genellikle Noel ağaçları olarak kullanılır.
- Each door has a detachable slide that can be used as a raft.
- Her kapının sal olarak kullanılabilen çıkarılabilir bir sürgüsü vardır.
- A hammer was used to break the window.
- Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanılmış.
- A capital letter is used at the beginning of a sentence.
- Cümlenin başında büyük harf kullanılır.
- Analgesics may be used if pain is severe.
- Ağrı şiddetliyse analjezikler kullanılabilir.
- Glass bottles aren't used much anymore.
- Cam şişeler artık pek kullanılmıyor.
- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
- Söylediğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
- Now, we show how this lemma can be used to prove our main theorem.
- Şimdi, bu yardımcı önermenin nasıl ana önermemizi kanıtlamak için kullanılabileceğini gösteriyoruz.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.
- Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- Her clothes were used.
- Onun giysileri kullanılmıştı.
- This can't be used anymore.
- Bu artık kullanılamaz.
- X rays are used to locate breaks in bones.
- X ışınları kemiklerdeki kırıkları bulmak için kullanılır.
- Windows is the most used operating system in the world.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Language can be used in different ways.
- Dil farklı şekillerde kullanılabilir.
- The word is frequently used in this sense.
- Sözcük sık sık bu anlamda kullanılır.
- Robots are used to manufacture cars.
- Robotlar araba üretmek için kullanılıyor.
- Pipe cleaners are used for cleaning pipes.
- Pipo temizleyicileri pipoları temizlemek için kullanılır.
- Laser rays are used in the restoration of ancient works.
- Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.
- This room is used by teachers.
- Bu oda öğretmenler tarafından kullanılır.
- The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
- Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
- This looks like it might be the weapon that was used to kill Tom.
- Bu Tom'u öldürmek için kullanılan silah olabilir gibi görünüyor.
- Everything can be used.
- Her şey kullanılabilir.
- So, how's the card used?
- Kart nasıl kullanılıyor?
- The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu tören için kullanılıyor.
- The Centigrade scale is used in Japan.
- Japonya'da santigrat ölçeği kullanılır.
- Flares are used to avoid heat-seeking missiles.
- İşaret fişekleri ısı güdümlü füzelerden kaçınmak için kullanılır.
- Camels are often used to travel in the desert.
- Develer genellikle çölde seyahat etmek için kullanılır.
- India ink produces an interesting pattern when used as a dye.
- Çini mürekkebi boya olarak kullanıldığında ilginç bir desen oluşturur.
- Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Kibir ve gurur farklı şeylerdir, ancak bu kelimeler genellikle eş anlamlı olarak kullanılır.
- This room is used for various purposes.
- Bu oda birçok amaçla kullanılır.
- Technology must be used for good, not evil.
- Teknoloji iyilik için kullanılmalı, kötülük için değil.
- The Japanese public bathhouse was once used as a center of social life in one's neighborhood.
- Japon hamamı bir zamanlar mahalledeki sosyal yaşamın merkezi olarak kullanılırdı.
- What's this thing used for?
- Bu şey ne için kullanılır?
- A pan is used for frying.
- Tava kızartma için kullanılır.
- This desk is used by Tom.
- Bu masa Tom tarafından kullanılır.
- Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.
- Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir.
- The end product is worth ten times as much as the materials used.
- Son ürün, kullanılan malzemenin on katı değerindedir.
- This desk is used by Yumi.
- Bu masa Yumi tarafından kullanılıyor.
- I wonder what that's used for.
- Onun ne için kullanıldığını merak ediyorum.
- Many of the railroads I see aren't even used anymore.
- Gördüğüm demiryollarının çoğu artık kullanılmıyor bile.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
- English is a universal language and is used all over the world.
- İngilizce evrensel bir dildir ve tüm dünyada kullanılmaktadır.
- They said use of force should be used only as a last choice.
- Onlar, gücün kullanımı sadece son seçenek olarak kullanılmalı diyor.
- The rooms are heated only when they are used.
- Odalar sadece kullanıldıkları zaman ısıtılır.
- The value of the coins depended on the weight of the metal used.
- Madeni paraların değeri kullanılan metalin ağırlığına bağlıydı.
- White phosphorus was used against civilians.
- Beyaz fosfor sivillere karşı kullanılırdı.
- Could you tell me what this is used for?
- Bunun ne için kullanıldığını bana söyleyebilir misin?
- A century ago, spittoons were still used.
- Bir asır önce, tükürük hokkaları hala kullanılıyordu.
- Many of the railroads I see aren't even used anymore.
- Gördüğüm demiryolu hatlarının çoğu artık kullanılmıyor bile.
- This looks like it might be the weapon that was used to kill Tom.
- Tom'u öldürmek için kullanılan silah bu olabilir gibi görünüyor.
- Windows is the most used operating system in the world.
- Windows dünyada en çok kullanılan işletim sistemidir.
- Iodine is used to purify water.
- İyot suyu arıtmak için kullanılır.
- The machine is used in this way.
- Makine bu şekilde kullanılır.
- Exclamation marks are used much more frequently in German than they are in English.
- Ünlem işaretleri Almanca'da İngilizce'dekinden çok daha sık kullanılır.
- This telescope must be used carefully.
- Bu teleskop dikkatlice kullanılmalı.
- I don't want to be used.
- Kullanılmak istemiyorum.
- This desk is used by Tom.
- Bu masa Tom tarafından kullanılıyor.
- Phenolphthalein is an indicator used in acid-base titrations.
- Fenolftalein asit baz titrasyonlarında kullanılan bir göstergedir.
- Yeast is used in making beer.
- Maya bira yapmada kullanılır.
- The end product is worth ten times as much as the materials used.
- Son ürünün değeri kullanılan malzemelerin on katı.
- Propellers are not used on high speed aircraft.
- Pervaneler, yüksek hızlı uçaklarda kullanılmaz.
- I know what those are used for.
- Bunların ne için kullanıldığını biliyorum.
- Wires are used to convey electricity.
- Kablolar elektrik iletmek için kullanılır.
- In all relations between peoples, a neutral language must be used.
- Halklar arasındaki tüm ilişkilerde, nötr bir dil kullanılmalıdır.
- Radishes are commonly used as a salad vegetable and eaten raw.
- Turp yaygın olarak salata sebzesi olarak kullanılır ve çiğ olarak yenir.
- Ice salt is used to melt snow.
- Buz tuzu karı eritmek için kullanılır.
- Tom said he's not being used.
- Tom kullanılmadığını söyledi.
- Garlic is used to improve the taste of food.
- Sarımsak, yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
- In molecular gastronomy, completely new appliances are used.
- Moleküler gastronomide tamamen yeni aletler kullanılıyor.
- These tools are used for building a house.
- Bu aletler bir ev inşa etmek için kullanılır.
- This desk is used by Yumi.
- Bu masa Yumi tarafından kullanılır.
- Cell phones are convenient, but I want them to be used responsibly.
- Cep telefonları kullanışlı ancak sorumlu bir şekilde kullanılmalarını istiyorum.
- Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels.
- Kömür, odun kömürü, kömür kok kömürü ve petrol kok kömürü yakıt olarak kullanılır.
- This room is used by teachers.
- Bu oda öğretmenler tarafından kullanılıyor.
- Anything you say can be used against you in court.
- Söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir.
- He felt that he was being used.
- Kullanıldığını hissediyordu.
- Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities.
- Tom yazlık evinin yasadışı faaliyetler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.
- These tools are used for building a house.
- Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
- In music or speaking, a pause is frequently used for dramatic effect.
- Müzikte ya da konuşmada, dramatik bir etki yaratmak için sık sık duraklama kullanılır.
- The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu, tören için kullanıldı.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
- Atmosferdeki karbondioksit miktarının artması nedeniyle dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- In primitive societies barter was used.
- İlkel toplumlarda takas kullanılmıştır.
- What are these things used for?
- Bunlar ne için kullanılıyor?
- Is the guillotine still used by certain countries?
- Giyotin belirli ülkeler tarafından hâlâ kullanılıyor mu?
- English is used by many people.
- İngilizce birçok kişi tarafından kullanılmaktadır.
- In legal documents, difficult words and phrases are often used.
- Yasal belgelerde, zor kelime ve ifadeler sık sık kullanılır.
- The word is frequently used in this sense.
- Bu kelime sıklıkla bu anlamda kullanılır.
- Is the guillotine still used by certain countries?
- Giyotin hala bazı ülkeler tarafından kullanılıyor mu?
- Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
- Uranyumun nükleer silahlarda kullanılabilmesi için zenginleştirilmesi gerekiyor.
- You're being used.
- Kullanılıyorsun.
- Their clothes were used.
- Onların giysileri kullanıldı.
- Where will this product be used?
- Bu ürün nerede kullanılacak?
- Science can be used for good or evil purposes.
- Bilim, iyi ve kötü amaçlar için kullanılabilir.
- This room is used as a kitchen.
- Bu oda mutfak olarak kullanılıyor.
- In legal documents, difficult words and phrases are often used.
- Yasal belgelerde genellikle zor kelimeler ve ifadeler kullanılır.
- Fir trees are often used as Christmas trees.
- Köknar ağaçları genellikle Noel ağacı olarak kullanılır.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.
- Makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- Pipe cleaners are used for cleaning pipes.
- Boru temizleyicileri boruları temizlemek için kullanılır.
- This machine is used for polishing all kinds of metal.
- Bu makine her türlü metali parlatmak için kullanılır.
- Language can be used in many ways.
- Dil birçok şekilde kullanılabilir.
- Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels.
- Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.
- Nuclear power is used to generate electricity.
- Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.
- These words aren't used in spoken language.
- Bu kelimeler, konuşma dilinde kullanılmaz.
- Chilli is very used in Indian cooking.
- Hint yemeklerinde acı biber çok kullanılır.
- Your clothes were used.
- Senin giysilerin kullanıldı.
- They used tools similar to those used there.
- Orada kullanılanlara benzer aletler kullandılar.
- Chemical symbols are used to identify chemical elements.
- Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.
- The abacus was widely used in the Middle Ages.
- Abaküs, Orta Çağ'da yaygın olarak kullanılmıştır.
- What drugs are used to lower blood pressure?
- Kan basıncını düşürmek için hangi ilaçlar kullanılır?
- Salt is used to thaw ice.
- Tuz buzu eritmek için kullanılır.
- The site is used for military purposes.
- Alan, askeri amaçlar için kullanılıyor.
- I wonder why the names Tom and Mary are often used in sentences that are in the Tatoeba Corpus.
- Tom ve Mary isimlerinin neden Tatoeba Corpus'taki cümlelerde sıkça kullanıldığını merak ediyorum.
- What is this object used for?
- Bu nesne ne için kullanılıyor?
- They will be used for making people happy.
- İnsanları mutlu etmek için kullanılacaklar.
- English is used in every part of the world.
- İngilizce dünyanın her yerinde kullanılıyor.
- The conversation was secretly recorded and used as evidence.
- Konuşma gizlice kaydedildi ve kanıt olarak kullanıldı.
- Could you tell me what this is used for?
- Bunun ne için kullanıldığını söyleyebilir misin?
- The lion is often used as a symbol of courage.
- Aslan çoğu zaman cesaret sembolü olarak kullanılır.
- It is used by a great many people.
- Bu, çok sayıda insan tarafından kullanılmaktadır.
- We're not used to this kind of weather.
- Bu tür havada kullanılmıyoruz.
- Windsocks are used to indicate the direction and strength of the wind.
- Rüzgâr ölçer rüzgarın yön ve gücünü göstermek için kullanılır.
- Anything you say can be used against you.
- Söylediğiniz her şey size karşı kullanılabilir.
- Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
- Çay ağacı yağı akne tedavisinde kullanılabilecek doğal bir ilaçtır.
- Emojis have been used a lot recently, haven't they?
- Emojiler son zamanlarda çok kullanılıyor, değil mi?
- This verb is normally used only in the third person.
- Bu fiil normalde sadece üçüncü şahıslarda kullanılır.
- The dough used for pancakes is thin.
- Krep için kullanılan hamur incedir.
- This bike is used by my brother.
- Bu bisiklet erkek kardeşim tarafından kullanılıyor.
- Traffic lights are used to regulate traffic.
- Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
- What's this used for?
- Bu ne için kullanılıyor?
- Early computers used punch cards.
- İlk bilgisayarlarda delikli kartlar kullanılırdı.
- Cars made in Japan are used all over the world.
- Japonya'da yapılan arabalar tüm dünyada kullanılmaktadır.
- What's this used for?
- Bu ne için kullanılır?
- Many rivers have been so polluted that they can no longer be used for drinking water.
- Birçok nehir o kadar çok kirlenmiş ki artık içme suyu için kullanılamıyorlar.
- An estimated 20% of the water used by homeowners in cities is used for their grass.
- Şehirlerdeki ev sahiplerinin kullandığı suyun tahminen %20'si çimler için kullanılıyor.
- Forks were used for many years in Europe and the Near East, but only for cooking.
- Çatallar Avrupa ve Yakın Doğu'da uzun yıllar boyunca kullanıldı, ancak sadece yemek pişirmek için.
Show More (340)
|