blast - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
blast patlama n.
  • She was hit by a blast of emotion.
  • Bir duygu patlamasıyla sarsıldı.
  • Only a few people were injured in the blast.
  • Patlamada sadece birkaç kişi yaralanmıştır.
  • Tom died in the blast.
  • Tom patlamada öldü.
Show More (10)
blast kahretsin interj.
  • Oh, blast! I've left my laptop at the office!
  • Ya, kahretsin! Dizüstü bilgisayarımı ofiste unutmuşum!
Show More (-2)
blast bangır bangır çalmak v.
  • The car radio was blasting out pop music.
  • Arabanın radyosunda bangır bangır pop müzik çalıyordu.
Show More (-2)
blast sertçe vurarak atmak v.
  • He blasted the ball to left field.
  • Topa sertçe vurarak sol kanada fırlattı.
Show More (-2)
blast şiddetle esmek v.
  • An ice-cold wind was blasting through the canyon.
  • Kanyonda buz gibi bir rüzgar şiddetle esiyordu.
Show More (-2)
blast püskürme n.
  • A blast of hot air hit us.
  • Bir sıcak hava püskürmesi bizi vurdu.
Show More (-2)
blast hezimete uğratmak v.
  • The Knicks were blasted 103–89 by the Hawks.
  • Knicks, Hawks tarafından 103-89 skorla hezimete uğratıldı.
Show More (-2)
blast ateş püskürmek v.
  • The people blasted the government for high inflation.
  • Halk, yüksek enflasyon nedeniyle hükümete ateş püskürdü.
Show More (-2)
blast patlatarak açmak v.
  • The missile blasted a huge hole in the building.
  • Füze binada kocaman bir delik açtı.
Show More (-2)
blast patlatmak v.
  • The 2 km railroad was blasted through the mountain.
  • 2 km uzunluğundaki demiryolu dağ patlatılarak açıldı.
Show More (-2)
blast korna veya ıslıktan tek seferde çıkan ses n.
  • The taxi driver gave a furious blast on his horn.
  • Taksi şoförü öfkeli bir şekilde kornaya bastı.
Show More (-2)
blast şiddetli rüzgar n.
  • And weary winter comin' fast and cozy here beneath the blast.
  • Yorucu kış, şiddetli rüzgârla birlikte hızla ve rahat bir şekilde geliyor.
Show More (-2)
blast patlatma n.
  • Blast!
  • Patlat!
Show More (-2)