|
- Days later, the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra, İtalyan Hükümeti tam da bu önlemleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- With that long list you make it sound as though I have been extremely busy.
- Bu uzun listeyle sanki son derece meşgulmüşüm gibi bir izlenim yaratıyorsunuz.
- Days later the Italian Government is busy enacting these very measures.
- Günler sonra İtalyan Hükümeti tam da bu tedbirleri yürürlüğe koymakla meşgul.
- We are busy drawing up long wish lists.
- Uzun dilek listeleri hazırlamakla meşgulüz.
- Max, if you want to talk to me, come down here, I'm busy.
- Max, benimle konuşmak istiyorsan aşağı gel, meşgulüm.
- We are both busy, but we make time for one another.
- İkimiz de meşgulüz ama birbirimize zaman ayırıyoruz.
- It seems to me like you've been busy avoiding them.
- Bana öyle geliyor ki onlardan kaçmakla meşgulsün.
- He is always busy.
- Her zaman meşguldür.
- I'm not busy anymore.
- Artık meşgul değilim.
- Final exams are coming up, so I'm busy.
- Final sınavları yaklaşıyor, bu yüzden meşgulüm.
- Tom only seems to be busy in the morning.
- Tom sadece sabahları meşgul görünüyor.
- I helped Tom even though I was busy.
- Meşgul olmama rağmen Tom'a yardım ettim.
- I'm still not all that busy.
- Hala o kadar meşgul değilim.
- You appeared busy.
- Sen meşgul görünüyordun.
- Her dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Tom is probably very busy.
- Tom muhtemelen çok meşgul.
- The hotel lobby is very busy.
- Otel lobisi çok meşgul.
- The line has been busy for 30 minutes now.
- Hat 30 dakikadır meşgul.
- I'm not at all busy.
- Hiç meşgul değilim.
- Tom looks like he's busy.
- Tom meşgul gibi görünüyor.
- You seem pretty busy here.
- Burada oldukça meşgul görünüyorsun.
- I guess they really weren't all that busy.
- Sanırım o kadar da meşgul değillerdi.
- Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Tom has been really busy lately.
- Tom son zamanlarda gerçekten meşgul.
- You don't look all that busy.
- O kadar da meşgul görünmüyorsun.
- I am so busy that I have no time to spare.
- O kadar meşgulüm ki ayıracak zamanım yok.
- Are they busy?
- Onlar meşgul mü?
- Tom isn't busy anymore.
- Tom artık meşgul değil.
- Tom is pretty busy.
- Tom oldukça meşgul.
- I might be busy on Monday.
- Pazartesi günü meşgul olabilirim.
- Tom is busy right now, isn't he?
- Tom şu anda meşgul, değil mi?
- They're busy repairing that now.
- Şu anda onu tamir etmekle meşguller.
- Tom says Mary didn't seem busy.
- Tom, Mary'nin meşgul görünmediğini söyledi.
- Why is he busy?
- O neden meşgul?
- She's been very busy this week.
- O bu hafta çok meşguldü.
- I have been as busy as a bee for the past two months.
- Son iki aydır arı gibi meşguldüm.
- I'm not busy tonight.
- Bu gece meşgul değilim.
- I'm extremely busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra son derece meşgulüm.
- I wonder if Tom is busy now.
- Acaba Tom şu anda meşgul mudur?
- Tom and Mary are busy planning their wedding.
- Tom ve Mary düğünlerini planlamakla meşgul.
- Tom was busy yesterday.
- Dün Tom meşguldü.
- I'm really busy now.
- Şu an gerçekten meşgulüm.
- We're busy right now.
- Şu anda meşgulüz.
- Tom said that Mary didn't look very busy.
- Tom, Mary'nin pek meşgul görünmediğini söyledi.
- It seems that Tom and Mary have been busy.
- Tom ve Mary meşgul gibi görünüyor.
- I might be busy on Monday.
- Pazartesi meşgul olabilirim.
- Tom is very busy today, isn't he?
- Tom bugün çok meşgul, değil mi?
- Tom seems busy.
- Tom meşgul görünüyor.
- I've been quite busy.
- Oldukça meşgulüm.
- I guess I'm not that busy.
- Ben o kadar meşgul değilim sanırım.
- I'm busy, so I can't help.
- Meşgulüm, o yüzden yardım edemem.
- Tom and I've both been very busy.
- Hem Tom hem de ben çok meşgulüz.
- Tom and I are both a little busy right now.
- Tom ve ben şu anda biraz meşgulüz.
- Tom is very busy now, isn't he?
- Tom şimdi çok meşgul, değil mi?
- Tom looks extremely busy.
- Tom son derece meşgul görünüyor.
- We're so busy.
- Çok meşgulüz.
- I'm sure that Tom is a very busy man.
- Tom'un çok meşgul bir adam olduğuna eminim.
- He is busy preparing for an examination.
- Sınav için hazırlanmakla meşgul.
- You look like you're busy.
- Meşgulsün gibi görünüyorsun.
- Tom was so busy.
- Tom çok meşguldü.
- Well, I'm busy, too.
- Ben de meşgulüm.
- He has been very busy this week.
- Bu hafta çok meşguldü.
- Tom doesn't seem so busy, does he?
- Tom o kadar meşgul görünmüyor, değil mi?
- Tom is a busy man.
- Tom meşgul bir adam.
- Tom looked really busy.
- Tom gerçekten meşgul görünüyordu.
- I'm busy preparing for the trip.
- Yolculuk için hazırlanmakla meşgulüm.
- Was Tom busy?
- Tom meşgul müydü?
- My mother is very busy just now.
- Annem şimdi çok meşgul.
- Look, I'm extremely busy.
- Bak, ben son derece meşgulüm.
- I was busy at that time.
- O zamanlar meşguldüm.
- Tom has been quite busy recently.
- Tom son zamanlarda oldukça meşgul.
- Mother is the busiest in my family.
- Ailemde en çok meşgul olan annemdir.
- Jack is busy cooking for us.
- Jack, bizim için yemek pişirmekle meşgul.
- I'm not busy at all.
- Hiç meşgul değilim.
- We're not busy.
- Biz meşgul değiliz.
- I'm usually not this busy.
- Genelde bu kadar meşgul değilimdir.
- You seem to be really busy.
- Gerçekten meşgul görünüyorsun.
- Nobody is so busy that they cannot find time to read.
- Kimse kitap okumaya vakit bulamayacak kadar meşgul değildir.
- Tom and Mary are busy.
- Tom ve Mary meşguller.
- His phone has been busy for an hour.
- Telefonu bir saatten beri meşgul çalıyor.
- Her father won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- None of us are busy right now.
- Hiçbirimiz şu anda meşgul değiliz.
- Tom isn't busy today.
- Tom bugün meşgul değil.
- It seems that Tom and Mary have been busy.
- Görünüşe göre Tom ve Mary meşgulmüş.
- I'm very busy these days.
- Bugünlerde çok meşgulüm.
- Tom is a very busy man, isn't he?
- Tom çok meşgul bir adam, değil mi?
- This seems to be a busy place.
- Burası meşgul bir yer gibi görünüyor.
- I was really busy.
- Gerçekten meşguldüm.
- We're busy people.
- Bizler meşgul insanlarız.
- She was very busy.
- O çok meşguldü.
- I helped my mother even though I was busy.
- Meşgul olmama rağmen anneme yardım ettim.
- Tom and I are always busy.
- Tom ve ben her zaman meşgulüz.
- You have been busy.
- Çok meşgulsün.
- Tom is a bit busy, so he can't help you today.
- Tom biraz meşgul, o yüzden bugün size yardımcı olamayacak.
- I'm very busy here.
- Ben burada çok meşgulüm.
- I'm too busy to help you do that today.
- Bugün onu yapmana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- Tom is really busy most of the time.
- Tom çoğu zaman gerçekten meşgul.
- He is a busy man, so you can only get in touch with him by telephone.
- O meşgul bir adam,onunla ancak telefonla iletişime geçebilirsin.
- Are you really that busy?
- Gerçekten o kadar meşgul müsünüz?
- He is always as busy as a bee.
- O, her zaman bir arı gibi meşguldür.
- Tom says Mary didn't seem busy.
- Tom Mary'nin meşgul görünmediğini söylüyor.
- I'm really very busy.
- Gerçekten çok meşgulüm.
- Tom seems as busy as ever.
- Tom her zamanki gibi meşgul görünüyor.
- I guess they really weren't so busy.
- Sanırım o kadar da meşgul değillerdi.
- Tom is quite busy now, isn't he?
- Tom şu anda oldukça meşgul, değil mi?
- I'm always busy.
- Her zaman meşgulüm.
- I'm busy again.
- Yine meşgulüm.
- Tom is definitely not busy.
- Tom kesinlikle meşgul değil.
- Tom and Mary are very busy.
- Tom ve Mary çok meşguller.
- The students were busy preparing for the school festival.
- Öğrenciler okul festivali için hazırlanmakla meşguldü.
- We were all so busy.
- Hepimiz çok meşguldük.
- You look extremely busy.
- Son derece meşgul görünüyorsun.
- Tom didn't seem to be very busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- He's tall and fat, and he's always busy.
- Uzun boylu, şişman ve her zaman meşgul.
- She's probably very busy.
- Muhtemelen çok meşguldür.
- She is very busy.
- Çok meşguldür.
- Tom is fairly busy today.
- Tom bugün oldukça meşgul.
- Have you been busy since yesterday?
- Dünden beri meşgul müsün?
- We're very busy just now.
- Biz şimdi çok meşgulüz.
- You are too busy in taking pictures!
- Sen fotoğraf çekmekle fazla meşgulsün!
- They're not all busy.
- Onların hepsi meşgul değil.
- Tom is busy and can't meet with you right now.
- Tom meşgul ve şu anda seninle görüşemez.
- I'm not as busy now as I was this time last year.
- Geçen sene bu seferki kadar meşgul değilim.
- The line is busy now.
- Hat şu an meşgul.
- You seem to be a busy man.
- Meşgul bir adam gibi görünüyorsun.
- The busy woman ignored the ringing telephone.
- Meşgul kadın çalan telefonu duymazdan geldi.
- I think Tom might be busy.
- Bence Tom meşgul olabilir.
- He has been busy since this morning.
- Bu sabahtan beri meşgul.
- I'm very busy here.
- Burada çok meşgulüm.
- I'm too busy to see them.
- Onları göremeyecek kadar meşgulüm.
- Tom is very busy right now.
- Tom şu anda çok meşguldür.
- She has been busy preparing for her trip to the U.S.
- ABD'ye yapacağı seyahat için hazırlık yapmakla meşgul.
- Father is busy writing letters.
- Baba mektupları yazmakla meşgul.
- He said no, he was busy.
- O hayır dedi, o meşguldü.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
- Ebeveynler yeni nesle gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinden koşmakla meşgul bir nesil olarak bakıyor.
- I guess I'm not that busy.
- Sanırım o kadar meşgul değilim.
- You aren't busy now, are you?
- Şimdi meşgul değilsin, değil mi?
- Father is now busy writing a letter.
- Babam şimdi bir mektup yazmakla meşgul.
- I've never seen Tom so busy.
- Ben de Tom'u hiç bu kadar meşgul görmemiştim.
- Tom is busy right now, isn't he?
- Tom şu an meşgul, değil mi?
- You look very busy today.
- Bugün çok meşgul görünüyorsun.
- I'm too busy to talk to you now.
- Şu an seninle konuşamayacak kadar meşgulüm.
- Tom didn't seem to be all that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
- I'm a busy guy.
- Ben meşgul bir adamım.
- Well, I'm busy, too.
- Şey, ben de meşgulüm.
- He's rather busy just now.
- Şu anda oldukça meşgul.
- He is very busy writing to his friends.
- Arkadaşlarına yazmakla çok meşgul.
- Mother was busy getting ready for dinner.
- Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü.
- I'm not as busy this month as I was last month.
- Bu ay geçen ay olduğum kadar meşgul değilim.
- We're always busy.
- Her zaman meşgulüz.
- Are you two busy?
- Siz ikiniz meşgul müsünüz?
- Tom seemed to be as busy as ever.
- Tom her zamanki gibi meşgul görünüyordu.
- I've been so busy recently.
- Son zamanlarda çok meşguldüm.
- Tom looks extremely busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- If you are busy, I will help you.
- Meşgulseniz, size yardım edeceğim.
- Everyone but Tom was busy.
- Tom haricinde herkes meşguldü.
- Tom and Mary are both busy now, aren't they?
- Tom ve Mary şu anda meşguller, değil mi?
- Tom seems to always be busy.
- Tom her zaman meşgul görünüyor.
- You're busy all the time.
- Her zaman meşgulsün.
- Everybody seems to be busy.
- Herkes meşgul görünüyor.
- You were too busy having fun to notice what was happening.
- Sen ne olduğunu fark edemeyecek kadar eğlenmekle meşguldün.
- I'm extremely busy.
- Çok meşgulüm.
- Why were you so busy yesterday?
- Dün neden bu kadar meşguldün?
- I was so busy working that I completely forgot about Tom.
- Çalışmakla o kadar meşguldüm ki Tom'u tamamen unuttum.
- Tom and I are both not busy.
- Tom da ben de meşgul değiliz.
- Life is what happens to you while you're busy making other plans.
- Hayat, siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelenlerdir.
- You're all busy, aren't you?
- Hepiniz meşgulsünüz, değil mi?
- It looks like Tom isn't busy right now.
- Görünüşe göre Tom şu anda meşgul değil.
- Her mother was busy cooking the dinner.
- Annesi akşam yemeğini pişirmekle meşguldü.
- I got really busy.
- Gerçekten meşguldüm.
- Tom is too busy to do that today.
- Tom bugün bunu yapamayacak kadar meşgul.
- Look, I'm really busy.
- Bak, gerçekten meşgulüm.
- I am busy now and can't go out.
- Şu an meşgulüm ve dışarı çıkamıyorum.
- Tom has been busy, hasn't he?
- Tom meşguldü, değil mi?
- Tom seems quite busy, doesn't he?
- Tom oldukça meşgul görünüyor, değil mi?
- We were all busy.
- Hepimiz meşguldük.
- Tom is a bit busy, so he can't help you today.
- Tom biraz meşgul, bu yüzden bugün size yardım edemez.
- Tom doesn't look very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- For one thing, I am poor; for another, I am busy.
- Birincisi, yoksulum; ikincisi de, meşgulüm.
- I'm a little busy here.
- Ben burada biraz meşgulüm.
- We weren't all that busy.
- O kadar da meşgul değildik.
- I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm bu yüzden muhtemelen yarın gelemeyeceğim.
- Maybe Tom is busy.
- Belki Tom meşguldür.
- Tom said Mary looked like she was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul gibi göründüğünü söyledi.
- They looked like they were busy.
- Meşgul gibi görünüyorlardı.
- I'm busy today.
- Bugün meşgulüm.
- We are busy people.
- Biz meşgul insanlarız.
- Tom is busy today.
- Tom bugün meşgul.
- Even though she was busy, she came to see me.
- Meşgul olmasına rağmen, beni görmeye geldi.
- I have not been busy for two days.
- İki gündür meşgul değildim.
- Tom might be busy now.
- Tom şimdi meşgul olabilir.
- I was very busy cleaning out the garage.
- Garajı temizlemekle çok meşguldüm.
- Tom is busy and can't meet with you right now.
- Tom meşgul ve şu anda seninle buluşamaz.
- We've both been very busy.
- Her ikimiz de çok meşguldük.
- Tom didn't look very busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- Tom is probably really busy.
- Tom muhtemelen çok meşguldür.
- I tried to call him, but the line was busy, and I couldn't get through.
- Onu aramayı denedim, ama hat meşguldü ve başaramadım.
- I've been so busy.
- Ben çok meşguldüm.
- Tom and I have both been very busy.
- Hem Tom hem de ben çok meşguldük.
- Tom is as busy as ever.
- Tom her zamanki gibi meşgul.
- Tom is pretty busy right now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- Tom is busy writing something at his desk.
- Tom masasında bir şeyler yazmakla meşgul.
- I'm afraid the line is busy.
- Korkarım ki hat meşgul.
- Everyone was busy.
- Herkes meşguldü.
- Tom is busy now.
- Tom şimdi meşgul.
- Tom seemed busy when I saw him.
- Tom onu gördüğümde meşgul görünüyordu.
- We were busy working all night.
- Biz bütün gece çalışmakla meşguldük.
- He seems as busy as ever.
- Her zamanki gibi meşgul görünüyor.
- I guess they really weren't busy.
- Sanırım gerçekten meşgul değillerdi.
- I'm extremely busy this afternoon.
- Bu öğleden sonra fazlasıyla meşgulüm.
- It looks like Tom's been busy.
- Görünüşe göre Tom meşgulmüş.
- The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
- Tom isn't busy right now.
- Tom şu anda meşgul değil.
- You don't seem very busy today.
- Bugün çok meşgul görünmüyorsun.
- I am busy now.
- Şimdi meşgulüm.
- I'm very busy so don't count on me.
- Çok meşgulüm, bu yüzden bana güvenme.
- We're very, very busy.
- Biz çok çok meşgulüz.
- Tom didn't seem so busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- He is busy writing a letter.
- O bir mektup yazmakla meşgul.
- I'm not busy, and Tom isn't busy, either.
- Ben meşgul değilim ve Tom da meşgul değil.
- Excuse me, I'm very busy.
- Affedersiniz, çok meşgulüm.
- His phone has been busy for an hour.
- Telefonu bir saattir meşgul.
- Tom is always busy.
- Tom her zaman meşgul.
- Tom is pretty busy right now.
- Tom şu anda çok meşgul.
- Tom and Mary are both busy, aren't they?
- Tom ve Mary meşguller, değil mi?
- Tom probably isn't busy right now.
- Tom muhtemelen şu anda meşgul değildir.
- Tom doesn't appear to be busy.
- Tom meşgul görünmüyor.
- I've been very busy the last few days.
- Son birkaç gün çok meşguldüm.
- Like I said, I was busy.
- Dediğim gibi, meşguldüm.
- Tom dialed Mary's number and got a busy signal.
- Tom, Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyali aldı.
- Tom doesn't look all that busy.
- Tom o kadar da meşgul görünmüyor.
- I'm busy now, but we can talk during lunch.
- Şu anda meşgulüm ancak öğle yemeği sırasında konuşabiliriz.
- I'm not very busy today.
- Bugün pek meşgul değilim.
- Tom and Mary are pretty busy.
- Tom ve Mary oldukça meşguller.
- I'm always busy on Mondays.
- Pazartesileri hep meşgulüm.
- I am not busy.
- Meşgul değilim.
- They're extremely busy up there.
- Orada son derece meşguller.
- Tom was busy all day yesterday.
- Tom dün bütün gün meşguldü.
- It is impossible that he is busy.
- Onun meşgul olması imkansız.
- Saturday is when I am least busy.
- Cumartesi en az meşgul olduğum zamandır.
- You don't look very busy.
- Çok meşgul görünmüyorsun.
- The line is busy again.
- Hat, tekrar meşgul.
- I have been busy today.
- Bugün meşgulüm.
- You don't look all that busy.
- O kadar meşgul görünmüyorsun.
- Tom is busy doing some paperwork.
- Tom bazı evrak işleriyle meşgul.
- My mother is always busy.
- Annem her zaman meşguldür.
- Tom said Mary seemed busy.
- Tom Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- I was busy doing something else.
- Başka bir şey yapmakla meşguldüm.
- My father is busy now.
- Babam şimdi meşgul.
- My mother was busy cooking dinner.
- Annem akşam yemeğini pişirmekle meşguldü.
- We're still pretty busy.
- Hâlâ oldukça meşgulüz.
- I'm busy now, but we can talk during lunch.
- Şu an meşgulüm ama öğle yemeğinde konuşabiliriz.
- Nobody was busy except me.
- Benden başka kimse meşgul değildi.
- Tom isn't very busy, is he?
- Tom çok meşgul değil, değil mi?
- Tom is busy preparing for his trip.
- Tom gezisi için hazırlanmakla meşgul.
- I've been very busy.
- Çok meşgulüm.
- I'm busy, too.
- Ben de meşgulüm.
- The crew is busy preparing for the voyage into outer space.
- Mürettebat uzaya yolculuk yapmak için hazırlanmakla meşgul.
- They seem so busy.
- Çok meşgul görünüyorlar.
- Tom is here, but he's busy at the moment.
- Tom burada ama o şu anda meşgul.
- I was very busy yesterday.
- Dün çok meşguldüm.
- Aren't you still busy?
- Hala meşgul değil misin?
- Tom is too busy to help you do that.
- Tom bunu yapmana yardım edemeyecek kadar meşgul.
- Tom is pretty busy today.
- Tom bugün oldukça meşgul.
- You were very busy, weren't you?
- Çok meşguldünüz, değil mi?
- Tom called Mary, but the line was busy.
- Tom Mary'yi aradı ama hat meşguldü.
- I was very busy this week.
- Bu hafta çok meşguldüm.
- Nobody's busy.
- Kimse meşgul değil.
- I'm sure Tom was just too busy to come.
- Eminim Tom gelemeyecek kadar meşguldü.
- Even if you are busy, you should keep your promise.
- Meşgul olsan bile, verdiğin sözleri tutmalısın.
- I'd like to be there, but unfortunately I'm busy and can't be there.
- Ben orada olmak isterdim ama ne yazık ki meşgulüm ve orada olamam.
- Tom is probably busy now.
- Tom muhtemelen şu anda meşguldür.
- You're very busy.
- Çok meşgulsün.
- You don't look so busy.
- Çok meşgul görünmüyorsun.
- Tom is busy, isn't he?
- Tom meşgul, değil mi?
- I'm busy here.
- Burada meşgulüm.
- Tom is probably still busy.
- Tom muhtemelen hala meşguldür.
- You're always busy.
- Her zaman meşgulsünüz.
- I wasn't so busy today.
- Bugün o kadar meşgul değildim.
- The nurse is busy washing scalpels now.
- Hemşire şimdi neşterleri yıkamakla meşgul.
- I've been busy since yesterday.
- Dünden beri meşgulüm.
- Do I look like I'm busy?
- Meşgul gibi mi görünüyorum?
- You seem to be a busy man.
- Meşgul bir adama benziyorsun.
- I wasn't too busy.
- Ben fazla meşgul değildim.
- We are so busy we'd take any help we could get.
- O kadar meşgulüz ki, alabileceğimiz her yardımı kabul ederdik.
- They looked very busy.
- Onlar çok meşgul görünüyorlardı.
- Mother is very busy just now.
- Annem şu anda çok meşgul.
- I'm busy right now and can't play with you.
- Şu an meşgulüm ve seninle oynayamam.
- I've been pretty busy.
- Bayağı meşgulüm.
- The children were busy preparing their lessons.
- Çocuklar derslerini hazırlamakla meşguldü.
- Tom was pretty busy.
- Tom oldukça meşguldü.
- You appeared busy.
- Meşgul görünüyordun.
- She is busy typing up reports.
- O, raporları yazmakla meşgul.
- Tom didn't seem very busy, did he?
- Tom pek meşgul görünmüyordu, değil mi?
- Tom seemed to be really busy.
- Tom gerçekten meşgul görünüyordu.
- I'm not very busy.
- Çok meşgul değilim.
- Tom never seems to be busy.
- Tom hiç meşgul görünmez.
- I'm sure you're busy.
- Eminim meşgulsündür.
- He had been very busy, and still he came to help us.
- Çok meşguldü ama yine de bize yardım etmeye geldi.
- Tom is a busy person.
- Tom meşgul bir insan.
- You're busy today, aren't you?
- Bugün meşgulsün, değil mi?
- The teacher is busy looking over our tests.
- Öğretmen testlerimizi incelemekle meşgul.
- I'm busy right now.
- Şu anda meşgulüm.
- I'm very busy and don't have much free time.
- Çok meşgulüm ve fazla boş zamanım yok.
- Nobody's busy.
- Hiç kimse meşgul değil.
- If you're not busy, could you please help me?
- Eğer meşgul değilsen, lütfen bana yardım eder misin?
- I lead a busy life.
- Ben meşgul bir hayat sürdürüyorum.
- Tom and I are very busy.
- Tom ve ben çok meşgulüz.
- I'm busy getting ready for my trip.
- Yolculuğum için hazırlanmakla meşgulüm.
- They're very busy.
- Çok meşguller.
- Tom is probably busy.
- Tom muhtemelen meşgul.
- I was very busy.
- Çok meşguldüm.
- Tom always seems to be busy.
- Tom her zaman meşgul gibi görünüyor.
- Ken is too busy to come.
- Ken gelemeyecek kadar meşgul.
- You're always busy.
- Sen her zaman meşgulsün.
- Tony was not busy then.
- Tony o zaman meşgul değildi.
- Both Tom and Mary were busy.
- Hem Tom hem de Mary meşguldü.
- She has been busy preparing for her trip to the USA.
- ABD'ye yapacağı seyahat için hazırlık yapmakla meşguldü.
- I was very busy last week.
- Geçen hafta çok meşguldüm.
- Tom is really busy most of the time.
- Tom çoğu zaman çok meşguldür.
- Even if he is busy, he will come.
- Meşgul olsa bile gelecek.
- We were very busy last week.
- Biz geçen hafta çok meşguldük.
- Tom is busy all day today.
- Tom bugün bütün gün meşgul.
- Tom was busy and so was I.
- Tom da meşguldü ben de.
- The students are busy preparing for the test.
- Öğrenciler sınava hazırlanmakla meşgul.
- Is Tom busy today?
- Tom bugün meşgul mü?
- Tom seems to be busy right now.
- Tom şu anda meşgul görünüyor.
- I'm too busy to have time to enjoy myself.
- Eğlenmeye vakit bulamayacak kadar meşgulüm.
- We're extremely busy.
- Çok meşgulüz.
- He is always busy.
- O her zaman meşgul.
- No one seems to be very busy today.
- Bugün hiç kimse çok meşgul görünmüyor.
- The phone is busy.
- Telefon meşgul.
- Tom is quite busy at the moment.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- Tom is not a busy person.
- Tom meşgul bir insan değil.
- You seem pretty busy.
- Sen oldukça meşgul görünüyorsun.
- Look, I'm a little busy.
- Bak, ben biraz meşgulüm.
- I really am very busy.
- Gerçekten çok meşgulüm.
- I don't want to intrude on them if they're busy.
- Meşgullerse onları rahatsız etmek istemiyorum.
- I'm a pretty busy guy.
- Ben oldukça meşgul bir adamım.
- They look very busy.
- Çok meşgul görünüyorlar.
- You look very busy.
- Çok meşgul görünüyorsun.
- He has been very busy this week.
- O bu hafta çok meşguldü.
- I'm busy cooking dinner.
- Yemek pişirmekle meşgulüm.
- I'm too busy to go there.
- Oraya gidemeyecek kadar meşgulüm.
- Tom didn't seem particularly busy.
- Tom pek meşgul görünmüyordu.
- (I've) been very busy recently.
- Son zamanlarda çok meşguldüm.
- Tom doesn't look so busy.
- Tom çok meşgul görünmüyor.
- Tom and I are both busy.
- Tom ve ben ikimiz de meşgulüz.
- They are busy.
- Meşguller.
- His father won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Tom has been very busy.
- Tom çok meşgul.
- Tom is here, but he's busy at the moment.
- Tom burada ama şu anda meşgul.
- They're not busy at all.
- Hiç meşgul değiller.
- We were both very busy.
- Her ikimiz de çok meşguldük.
- Tom is always busy, isn't he?
- Tom her zaman meşguldür, değil mi?
- Tom didn't seem be to all that busy.
- Tom o kadar da meşgul görünmüyordu.
- Tom is busy again, isn't he?
- Tom yine meşgul, değil mi?
- I pretended to still be busy.
- Hâlâ meşgulmüş numarası yaptım.
- I'm busy by now.
- Şu ana kadar meşgulüm.
- If you are busy, I will help you.
- Meşgulsen, ben sana yardım ederim.
- You're not very busy, are you?
- Çok meşgul değilsin, değil mi?
- We've been busy.
- Biz meşguldük.
- Her mother was busy cooking dinner.
- Annesi yemek pişirmekle meşguldü.
- I was busy this week.
- Bu hafta çok meşguldüm.
- Was I really that busy?
- Gerçekten o kadar meşgul müydüm?
- I am terribly busy because the report deadline is near.
- Raporun son teslim tarihi yaklaştığı için çok meşgulüm.
- Tom was obviously not busy.
- Tom belli ki meşgul değildi.
- Tom is usually busy on Monday.
- Tom genellikle pazartesi günü meşgul.
- She was very busy preparing dinner for her guests.
- O misafirleri için akşam yemeği hazırlamakla çok meşguldü.
- Tom was quite busy.
- Tom oldukça meşguldü.
- Sami was too busy.
- Sami fazla meşguldü.
- Tom is busy right now and he can't help you.
- Tom şu anda meşgul ve sana yardım edemez.
- Even if he's busy, he'll come.
- Meşgul olsa bile gelecektir.
- Tom was busy.
- Tom meşguldü.
- I'm always busy these days.
- Bugünlerde hep meşgulüm.
- These days I'm very busy.
- Bu günlerde ben çok meşgulüm.
- Have you been busy lately?
- Son zamanlarda çok mu meşguldünüz?
- I'm really busy today, otherwise I would accept.
- Bugün çok meşgulüm, yoksa kabul ederdim.
- Mary is busy plucking the feathers from the chicken.
- Mary piliçten tüyleri yolmakla meşgul.
- You seem to be a busy guy.
- Meşgul bir adama benziyorsun.
- They don't look so busy, do they?
- O kadar da meşgul görünmüyorlar, değil mi?
- Everybody is busy except me.
- Benim dışında herkes meşgul.
- Tom is very busy, isn't he?
- Tom çok meşgul, değil mi?
- I wasn't busy.
- Ben meşgul değildim.
- I'm busy tonight.
- Bu gece meşgulüm.
- I'm incredibly busy.
- İnanılmaz derecede meşgulüm.
- We're very busy just now.
- Şu anda çok meşgulüz.
- I've been busy lately.
- Son zamanlarda meşguldüm.
- We were both very busy.
- İkimiz de çok meşguldük.
- Tom wasn't busy either.
- Tom da meşgul değildi.
- Tom is very busy nowadays.
- Tom bugünlerde çok meşgul.
- Both Tom and Mary were pretty busy yesterday.
- Hem Tom hem de Mary dün oldukça meşguldü.
- Our chef is very busy today.
- Şefimiz bugün çok meşgul.
- Tom seems to be busy now.
- Tom şu anda meşgul görünüyor.
- You're not busy, right?
- Meşgul değilsin, değil mi?
- Tom wasn't very busy yesterday.
- Tom dün çok meşgul değildi.
- I haven't always been this busy.
- Her zaman bu kadar meşgul değildim.
- We are busy men.
- Biz meşgul adamlarız.
- I wasn't very busy anyway.
- Zaten çok meşgul değildim.
- I'm really busy right now.
- Şu an gerçekten meşgulüm.
- I'm not all that busy.
- O kadar meşgul değilim.
- I'm already pretty busy.
- Zaten çok meşgulüm.
- Even though she was busy, she came to see me.
- Meşgul olmasına rağmen beni görmeye geldi.
- The child is very busy.
- Çocuk çok meşgul.
- You don't seem to be busy today.
- Bugün meşgul görünmüyorsun.
- Sorry, but I'm busy.
- Üzgünüm ama meşgulüm.
- Tom is busy, so he can't help you now.
- Tom meşgul, bu yüzden şimdi sana yardım edemez.
- Tom looks very busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- The students are busy preparing for the examination.
- Öğrenciler sınav için hazırlanmakla meşgul.
- Tom was too busy for me.
- Tom benim için fazla meşguldü.
- I'm not as busy now as I was this time last year.
- Şu anda geçen yıl bu zamanlar olduğu kadar meşgul değilim.
- I'm not so busy, either.
- Ben de o kadar meşgul değilim.
- I have been busy since last Sunday.
- Geçen Pazar gününden beri meşgulüm.
- Why don't you believe me when I say I'm busy?
- Ben meşgulüm dediğimde neden bana inanmıyorsun?
- I'm really busy right now.
- Şu anda ben gerçekten meşgulüm.
- Tom and Mary are both very busy now, aren't they?
- Tom ve Mary şu anda çok meşguller, değil mi?
- Tom isn't always busy in the morning.
- Tom sabahleyin her zaman meşgul değil.
- Tom isn't busy at all.
- Tom hiç meşgul değil.
- Tom is busy correcting test papers.
- Tom test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- Tom seems to always be busy.
- Tom her zaman meşgul gibi görünüyor.
- Tom is busy writing the report now.
- Tom şu anda rapor yazmakla meşgul.
- I am a very busy person.
- Ben meşgul bir kişiyim.
- Tom was very busy all day.
- Tom bütün gün çok meşguldü.
- Tom is obviously busy.
- Tom açıkça meşgul.
- Sorry, but I've been a little busy.
- Üzgünüm ama biraz meşgulüm.
- Both Tom and Mary are busy right now.
- Tom da Mary de şu anda meşgul.
- Tom is busy and can't do that.
- Tom meşgul ve bunu yapamaz.
- They are all very busy.
- Onların hepsi çok meşgul.
- I'm busy right now, Tom.
- Şu anda meşgulüm, Tom.
- She intended to go shopping with her mother, but her mother was busy.
- O, annesi ile birlikte alışverişe gitmeye niyetlendi fakat annesi meşguldü.
- Tom always seems to be busy.
- Tom her zaman meşgul görünüyor.
- Excuse me, I'm very busy.
- Affedersiniz, ben çok meşgulüm.
- All of us are busy.
- Hepimiz meşgulüz.
- He is very busy now.
- O, şimdi çok meşgul.
- Tom seemed pretty busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- Are you too busy to drop me a line?
- Bana bir satır yazamayacak kadar mı meşgulsün?
- I've been rather busy.
- Oldukça meşguldüm.
- Is everyone busy?
- Herkes meşgul mü?
- Both Tom and Mary are busy.
- Hem Tom hem de Mary meşgul.
- I'm staying pretty busy.
- Oldukça meşgulüm.
- Sami was really busy.
- Sami gerçekten meşguldü.
- I wasn't busy then.
- O zaman meşgul değildim.
- You look very busy.
- Çok meşgul görünüyorsunuz.
- Tom is pretty busy himself.
- Tom oldukça meşgul.
- Tom wasn't busy, but Mary was.
- Tom meşgul değildi ama Mary meşguldü.
- John was busy preparing for his trip.
- John gezisine hazırlanmakla meşguldü.
- You seem to be a busy guy.
- Meşgul bir adam gibi görünüyorsun.
- I'm still a little busy.
- Hala biraz meşgulüm.
- Is your mother a busy woman?
- Annen meşgul bir kadın mı?
- He has been busy this week.
- O, bu hafta meşguldü.
- He had wanted to call earlier he said, but he had been so busy at work.
- Söylediğine göre daha önce aramak istemiş ama iş yerinde çok meşgulmüş.
- I am busy today.
- Bugün meşgulüm.
- They're clearly busy.
- Belli ki meşguller.
- I'm really quite busy.
- Gerçekten çok meşgulüm.
- None of them are busy.
- Onların hiçbiri meşgul değil.
- I'm not very busy right now.
- Şu anda çok meşgul değilim.
- I'm busy by now.
- Şu an meşgulüm.
- I have been busy for two days.
- İki gündür meşguldüm.
- You seem busy.
- Meşgul görünüyorsun.
- Tom is extremely busy now.
- Tom şu anda çok meşgul.
- If you're busy, I can do that for you.
- Eğer meşgulsen onu senin için yapabilirim.
- Tom wasn't really busy.
- Tom pek meşgul değildi.
- You never seem to be very busy.
- Sen hiç meşgul gibi görünmüyorsun.
- Tom looked very busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- Maybe they're busy.
- Belki meşguldürler.
- Tom isn't busy.
- Tom meşgul değil.
- You wouldn't have been so busy if Tom had helped.
- Tom yardım etseydi bu kadar meşgul olmazdın.
- I am forever busy.
- Ben daima meşgulüm.
- Let's pretend we're busy.
- Meşgulmüşüz gibi davranalım.
- Tom has been busy today.
- Tom bugün meşguldü.
- I've been fairly busy.
- Oldukça meşguldüm.
- Tom thought Mary seemed really busy.
- Tom Mary'nin gerçekten meşgul göründüğünü düşündü.
- Tom doesn't seem that busy, does he?
- Tom o kadar meşgul görünmüyor, değil mi?
- I suppose you're busy.
- Sanırım meşgulsün.
- Her father won't come, he is really busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
- Yürürken beyni yüzlerce harika şey planlamakla, havada yüzlerce kale inşa etmekle meşguldü.
- Are you two busy right now?
- İkiniz şu anda meşgul musunuz?
- Life is what happens to you while you're busy making other plans.
- Hayat, siz diğer planları yapmakla meşgulken size olanlardır.
- Is Tom busy?
- Tom meşgul mü?
- My mother is very busy just now.
- Annem şu anda çok meşgul.
- She is very busy.
- O çok meşgul.
- Like I told you yesterday, I'm too busy to help.
- Dün de söylediğim gibi, yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- She is busy preparing for the examination.
- Sınav için hazırlanmakla meşgul.
- Why don't you go fishing with us this weekend if you aren't busy?
- Meşgul değilsen neden bu hafta sonu bizimle balığa gelmiyorsun?
- You seemed to be busy.
- Meşgul görünüyordun.
- Tom has been busy since this morning.
- Tom bu sabahtan beri meşgul.
- I assumed that you might be busy.
- Meşgul olabileceğini düşündüm.
- Why are you always so busy?
- Neden hep bu kadar meşgulsün?
- Do you think that Tom is still busy?
- Sence Tom hâlâ meşgul mü?
- Busy hands are happy hands.
- Meşgul eller mutlu ellerdir.
- Tom doesn't seem all that busy.
- Tom o kadar da meşgul görünmüyor.
- I'm usually only busy in the morning.
- Genellikle sadece sabahleyin meşgulümdür.
- I've been meaning to drop by and see you, but I've been rather busy this week.
- Uğrayıp seni görmek istiyordum ama bu hafta oldukça meşguldüm.
- Tom isn't always busy, is he?
- Tom hep meşgul değil, değil mi?
- I think Tom might be busy.
- Sanırım Tom meşgul olabilir.
- How busy could Tom be?
- Tom ne kadar meşgul olabilir?
- I'm busy talking on the phone.
- Meşgulüm, telefonla konuşuyorum.
- Days pass by quickly when you're busy.
- Meşgulken günler çabuk geçer.
- I guess I was too busy to notice that Tom was having problems.
- Sanırım Tom'un sorun yaşadığını fark edemeyecek kadar meşguldüm.
- Those girls are very busy.
- O kızlar çok meşgul.
- I thought you wouldn't be so busy.
- Bu kadar meşgul olmayacağını düşünmüştüm.
- Tom does seem awfully busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- Tom is really busy now, isn't he?
- Tom şimdi gerçekten meşgul, değil mi?
- We're not busy.
- Meşgul değiliz.
- He was very busy all day.
- Bütün gün çok meşguldü.
- Tom isn't always busy.
- Tom her zaman meşgul değildir.
- She's busy now, so she can't talk with you.
- Şu anda meşgul, bu yüzden seninle konuşamıyor.
- He was busy when I called him up.
- Onu aradığımda, o meşguldü.
- Tom looks very busy today.
- Tom bugün çok meşgul görünüyor.
- My mother is busy cooking dinner.
- Annem akşam yemeği pişirmekle meşgul.
- Have you been busy recently?
- Son zamanlarda meşgul müsün?
- Tom isn't so busy today.
- Tom bugün o kadar meşgul değil.
- Tom didn't seem particularly busy.
- Tom özellikle meşgul görünmüyordu.
- Tom and Mary are busy right now.
- Tom ve Mary şu anda meşguller.
- She is busy learning English.
- İngilizce öğrenmekle meşgul.
- I'm busy, Tom.
- Ben meşgulüm, Tom.
- The children were busy preparing their lessons.
- Çocuklar derslerine hazırlanmakla meşguldü.
- Tom wasn't so busy today.
- Tom bugün o kadar meşgul değildi.
- Tom has been so busy lately that he hasn't had time to hang out with us.
- Tom son zamanlarda o kadar meşgul ki bizimle takılmaya vakit bulamıyor.
- Tom is likely to be busy.
- Tom muhtemelen meşguldür.
- Tom is busy again.
- Tom yine meşgul.
- It doesn't look like Tom is very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- The girl was busy making tea for her friend.
- Kız arkadaşı için çay yapmakla meşguldü.
- It looks like you're busy.
- Görünüşe göre meşgulsün.
- Maybe Tom is too busy to help us.
- Belki Tom bize yardım edemeyecek kadar meşguldür.
- Both of them are busy.
- Onların her ikisi de meşgul.
- You don't seem to be very busy.
- Pek meşgul görünmüyorsun.
- Tom was busy and didn't have a chance to eat lunch.
- Tom meşguldü ve öğle yemeği yemeye fırsat bulamadı.
- We were all so busy then.
- O zamanlar hepimiz çok meşguldük.
- I have been busy for two days.
- Ben iki gündür meşgulüm.
- I'm busy right now and can't play with you.
- Şu anda meşgulüm ve seninle oynayamam.
- Tom is quite busy just now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- Tom and I are busy tonight.
- Tom ve ben bu gece meşgulüz.
- Tom may be busy this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra meşgul olabilir.
- I'm already pretty busy.
- Ben zaten çok meşgulüm.
- Tom is busy now and can't speak to you.
- Tom şimdi meşgul ve sizinle konuşamaz.
- Tom is not always busy.
- Tom her zaman meşgul değil.
- Tom isn't always busy in the morning.
- Tom sabahları her zaman meşgul değildir.
- My father has been busy.
- Babam çok meşguldü.
- I didn't answer your letter, because I was busy.
- Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.
- We're really busy.
- Biz gerçekten meşgulüz.
- Tom is apparently a busy man.
- Tom görünüşe göre meşgul bir adam.
- Have you been busy lately?
- Son zamanlarda meşgul müydün?
- The students were busy preparing for the school festival.
- Öğrenciler okul şenliklerine hazırlanmakla meşguldü.
- Tom is too busy to help Mary do that.
- Tom, Mary'ye yardım edemeyecek kadar meşgul.
- She has been busy since yesterday.
- Dünden beri meşguldü.
- Tom doesn't seem very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- I'm a little busy, Tom.
- Biraz meşgulüm, Tom.
- His dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Tom was very, very busy.
- Tom çok ama çok meşguldü.
- They may be busy right now.
- Onlar şu an meşgul olabilirler.
- Tom is very busy now, isn't he?
- Tom şu anda çok meşgul, değil mi?
- I was busy cooking dinner.
- Yemek pişirmekle meşguldüm.
- We're a little busy here.
- Biz burada biraz meşgulüz.
- Tom is busy at the moment.
- Tom şu anda meşgul.
- Sami wasn't really busy.
- Sami aslında meşgul değildi.
- Tom didn't look like he was busy.
- Tom meşgul gibi görünmüyordu.
- You're pretty busy, aren't you?
- Çok meşgulsün, değil mi?
- Why is he busy?
- Neden meşgul?
- I'm busy all the time.
- Ben her zaman meşgulüm.
- I'm afraid the line is busy.
- Korkarım hat meşgul.
- We're very, very busy.
- Çok ama çok meşgulüz.
- I'm busy here.
- Ben burada meşgulüm.
- Tom was very, very busy.
- Tom çok çok meşguldü.
- Father is now busy writing a letter.
- Babam şu anda bir mektup yazmakla meşgul.
- How busy were you yesterday?
- Dün ne kadar meşguldün?
- We've both been very busy.
- İkimiz de çok meşguldük.
- She is always busy on weekdays.
- Hafta içi her zaman meşguldür.
- I can always come back later if you're busy now.
- Şu an meşgulsen daha sonra da gelebilirim.
- Tom thought Mary seemed really busy.
- Tom, Mary'nin gerçekten meşgul göründüğünü düşündü.
- He seems to always be busy.
- Hep meşgul görünüyor.
- You're keeping busy, aren't you?
- Meşgulsün, değil mi?
- I've been busy all day.
- Bütün gün meşguldüm.
- Tom is super busy.
- Tom çok meşgul.
- My dad is busy.
- Babam meşgul.
- Aren't you busy tomorrow afternoon?
- Yarın öğleden sonra meşgul değil misin?
- Ken is busy this afternoon.
- Ken bu öğleden sonra meşgul.
- You're busy all the time.
- Sürekli meşgulsün.
- You don't look that busy.
- O kadar da meşgul görünmüyorsun.
- We're still as busy as ever.
- Hâlâ her zamanki gibi meşgulüz.
- Tom seems to be busy all the time.
- Tom her zaman meşgul gibi görünüyor.
- I'm not always busy.
- Ben her zaman meşgul değilim.
- Tom isn't really busy.
- Tom gerçekten meşgul değil.
- Did Tom look like he was busy?
- Tom meşgul gibi görünüyor muydu?
- Tom said that Mary seemed to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- Neither Tom nor Mary is busy right now.
- Ne Tom ne de Mary şu anda meşgul.
- Tom and Mary are busy planning their wedding.
- Tom ve Mary düğünlerini planlamakla meşguller.
- I assumed that you might be busy.
- Meşgul olabileceğini düşünmüştüm.
- We've been busy doing other things.
- Biz başka şeyler yapmakla meşguldük.
- I'm usually not this busy.
- Genellikle bu kadar meşgul değilim.
- I'm busy all day keeping house.
- Bütün gün ev işleriyle meşgulüm.
- I was too busy to help.
- Yardım edemeyecek kadar meşguldüm.
- I was busy the whole day.
- Bütün gün meşguldüm.
- The students were busy preparing for the school festival.
- Öğrenciler okul festivali için hazırlık yapmakla meşguldü.
- I was busy cleaning the house.
- Evi temizlemekle meşguldüm.
- He's busy and can't meet with you.
- O meşgul ve sizinle görüşemez.
- She is busy cooking dinner.
- O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.
- I've been busy this week.
- Bu hafta çok meşguldüm.
- I'm busy studying for a test.
- Sınav için çalışmakla meşgulüm.
- Tom didn't seem very busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- The animals were busy collecting nuts.
- Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.
- All of us were busy cleaning the room.
- Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
- His dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- It seemed like you were busy.
- Meşgul gibiydin.
- Farmers are busy working in the field.
- Çiftçiler tarlada çalışmakla meşgul.
- Tom doesn't seem very busy.
- Tom çok meşgul görünmüyor.
- We are so busy we'd take any help we could get.
- Biz o kadar meşgulüz ki, alabileceğimiz her türlü yardıma açığız.
- Everybody is busy except me.
- Benim dışımda herkes meşgul.
- Tom seemed quite busy, didn't he?
- Tom oldukça meşgul görünüyordu, değil mi?
- She is busy at present and can't speak to you.
- Şu anda meşgul ve sizinle konuşamaz.
- Look, I'm really busy.
- Bak, ben gerçekten meşgulüm.
- I'm now busy writing a book.
- Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
- I'd like to invite you to lunch, if you're not busy.
- Meşgul değilseniz, sizi öğle yemeğine davet etmek isterim.
- I've been so busy.
- Çok meşguldüm.
- Tom might be busy.
- Tom meşgul olabilir.
- I'm busy on Saturday.
- Cumartesi günü meşgulüm.
- Tom was busy all day.
- Tom bütün gün meşguldü.
- Now I am busy.
- Şimdi meşgulüm.
- Tom and Mary were too busy yelling at each other to notice that I'd entered the room.
- Tom ve Mary birbirlerine bağırmakla o kadar meşguldüler ki odaya girdiğimi fark etmediler.
- I'm not usually this busy.
- Genelde bu kadar meşgul değilimdir.
- Tom is busy doing some paperwork.
- Tom biraz evrak işi yapmakla meşgul.
- They looked really busy.
- Gerçekten meşgul görünüyorlardı.
- The bar is busy.
- Bar meşgul.
- Tom is busy now, isn't he?
- Tom şimdi meşgul, değil mi?
- Tom was busy for a while.
- Tom bir süre meşguldü.
- Why is Tom so busy?
- Tom neden bu kadar meşgul?
- Tom is busy now, so he can't talk with you.
- Tom şu anda meşgul, o yüzden seninle konuşamıyor.
- You have been busy.
- Sen meşguldün.
- Sami is very busy now.
- Sami şimdi çok meşgul.
- Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Is everybody busy?
- Herkes meşgul mü?
- Tom is busy elsewhere.
- Tom başka bir yerde meşgul.
- Her dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- She's busy now and can't talk with you.
- Şu anda meşgul ve sizinle konuşamaz.
- Tom was real busy.
- Tom çok meşguldü.
- Tom seemed busy, but Mary didn't.
- Tom meşgul görünüyordu ama Mary değildi.
- Why are you all so busy?
- Neden hepiniz bu kadar meşgulsünüz?
- I was busy yesterday.
- Dün meşguldüm.
- Tom is very busy at work.
- Tom işte çok meşgul.
- She was busy doing her hair.
- Saçını yapmakla meşguldü.
- I have been busy.
- Ben meşgulüm.
- Tom and Mary are always busy.
- Tom ve Mary her zaman meşguller.
- Tom's not busy.
- Tom meşgul değil.
- The girls are as busy as bees.
- Kızlar arı gibi meşgul.
- The line is still busy.
- Hat hala meşgul.
- Do I look busy to you?
- Sana meşgul mü görünüyorum?
- Tom and I were both pretty busy yesterday.
- Tom ve ben dün oldukça meşguldük.
- She's very busy on Friday.
- Cuma günü çok meşgul.
- I was quite busy.
- Ben oldukça meşguldüm.
- Today, I'm busy getting ready for my trip.
- Bugün, yolculuğuma hazırlanmakla meşgulüm.
- I'm a little busy here, Tom.
- Burada biraz meşgulüm, Tom.
- The dining area is always busy.
- Yemek alanı her zaman meşguldür.
- Tom didn't seem very busy today.
- Tom bugün pek meşgul görünmüyordu.
- Tom didn't seem very busy today.
- Tom bugün çok meşgul görünmüyordu.
- Tom is busy, so he can't help you now.
- Tom meşgul, o yüzden şimdi size yardım edemez.
- Does Tom look like he's busy?
- Tom meşgul gibi görünüyor mu?
- Tom is very busy at this time.
- Tom şu anda çok meşgul.
- Are you still busy?
- Hâlâ meşgul müsün?
- I'm not really all that busy.
- Ben gerçekten o kadar meşgul değilim.
- They seem busy.
- Onlar meşgul görünüyor.
- Tom and Mary are busy.
- Tom ve Mary meşgul.
- The nurse is busy washing scalpels now.
- Hemşire şu anda neşterleri yıkamakla meşgul.
- Tom seemed to be very busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- I'm a bit busy.
- Biraz meşgulüm.
- They looked very busy.
- Çok meşgul görünüyorlardı.
- Tom wasn't really busy.
- Tom gerçekten meşgul değildi.
- You've certainly been busy.
- Sen kesinlikle meşguldün.
- I'm too busy to help Tom.
- Tom'a yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- They're very busy.
- Onlar çok meşgul.
- He has been busy.
- Çok meşguldü.
- You are very busy.
- Çok meşgulsün.
- He is busy writing a letter.
- Bir mektup yazmakla meşgul.
- Is Tom still busy?
- Tom hâlâ meşgul mü?
- I'm a little busy now.
- Ben şimdi biraz meşgulüm.
- Tom and I were busy.
- Tom ve ben meşguldük.
- Tom didn't seem to be very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyordu.
- Tom seems busy again.
- Tom yine meşgul görünüyor.
- I was quite busy.
- Oldukça meşguldüm.
- I can't go because I am busy.
- Gidemem çünkü meşgulüm.
- Why are you busy today?
- Bugün niçin meşgulsün?
- Look, I'm extremely busy.
- Bak, ben çok meşgulüm.
- Tom was busy yesterday.
- Tom dün meşguldü.
- Tom didn't look so busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- Tom and I've been very busy.
- Tom ve ben çok meşguldük.
- Not all of them are busy.
- Onlardan hepsi meşgul değil.
- I'm just a little busy right now.
- Şu anda sadece biraz meşgulüm.
- I was really very busy.
- Gerçekten çok meşguldüm.
- Mary is a busy mom.
- Mary meşgul bir annedir.
- Why are you busy today?
- Bugün neden meşgulsün?
- I'm very busy now.
- Şu an çok meşgulüm.
- Tom isn't really busy.
- Tom pek meşgul değil.
- I'm already quite busy.
- Zaten oldukça meşgulüm.
- The teacher is busy marking papers.
- Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
- Tom and Mary are both busy.
- Tom ve Mary'nin ikisi de meşgul.
- I'm a pretty busy person.
- Oldukça meşgul bir insanım.
- Do you think Tom is busy?
- Sence Tom meşgul müdür?
- You've been pretty busy, haven't you?
- Oldukça meşguldün, değil mi?
- I've been busy today.
- Bugün meşguldüm.
- I've been quite busy.
- Oldukça meşguldüm.
- I get a busy signal when I try to call Tom.
- Tom'u aramaya çalıştığımda meşgul sinyali alıyorum.
- Tom is rather busy at the moment.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- Tom was very busy today.
- Tom bugün çok meşguldü.
- I'm just as busy as ever.
- Her zamanki gibi meşgulüm.
- Mary is always very busy and never has any free time.
- Mary hep çok meşgul ve hiç boş zamanı yok.
- My brother is not busy.
- Kardeşim meşgul değil.
- Both Tom and Mary are busy right now.
- Hem Tom hem de Mary şu anda meşguller.
- My mother was usually very busy.
- Annem genellikle çok meşguldü.
- Tom has been busy all day.
- Tom bütün gün meşguldü.
- Tom seemed to be quite busy, didn't he?
- Tom oldukça meşgul görünüyordu, değil mi?
- You're pretty busy.
- Oldukça meşgulsün.
- We're busy people.
- Biz meşgul insanlarız.
- He is probably busy.
- O, muhtemelen meşgul.
- He is busy preparing for the entrance examination.
- Giriş sınavına hazırlanmakla meşgul.
- Sami was busy preparing his speech.
- Sami konuşmasını hazırlamakla meşguldü.
- Tom is busy preparing for his trip.
- Tom yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- I'm not really all that busy.
- O kadar da meşgul değilim.
- I'm busy doing that right now.
- Şu anda bunu yapmakla meşgulüm.
- I'm so busy I can't attend the party.
- O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- Tom doesn't seem so busy.
- Tom çok meşgul görünmüyor.
- The number is unfortunately busy.
- Numara maalesef meşgul.
- Days pass by quickly when you're busy.
- Sen meşgulken günler çabuk geçer.
- Tom said Mary seemed busy.
- Tom, Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- We're both way too busy to help you right now.
- Şu anda ikimiz de sana yardım edemeyecek kadar meşgulüz.
- I am very busy practicing after school.
- Okuldan sonra pratik yapmakla çok meşgulüm.
- Tom pretended to be busy.
- Tom meşgulmüş gibi davrandı.
- My father is always busy.
- Babam her zaman meşguldür.
- I'm sorry, I'm busy right now.
- Üzgünüm, şu an meşgulüm.
- None of them are busy.
- Hiçbiri meşgul değil.
- Father is busy, so I will go instead.
- Babam meşgul, onun yerine ben gideceğim.
- I'm busy studying for a test.
- Bir sınava çalışmakla meşgulüm.
- I'm very busy.
- Çok meşgulüm.
- I'm a pretty busy person.
- Ben oldukça meşgul bir insanım.
- I'm not at all busy now.
- Şu an hiç meşgul değilim.
- Nobody was busy except me.
- Benim dışımda kimse meşgul değildi.
- Sami didn't seem very busy today.
- Sami bugün çok meşgul gözükmüyordu.
- I've never seen him so busy.
- Onu hiç bu kadar meşgul görmedim.
- Tom said that Mary didn't look very busy.
- Tom, Mary'nin çok meşgul görünmediğini söyledi.
- I'm not really very busy.
- Pek meşgul değilim.
- Tom is always very busy.
- Tom her zaman çok meşguldür.
- If he's busy, help him.
- O meşgul ise, ona yardım et.
- Were they busy last week?
- Onlar geçen hafta meşgul müydü?
- Fadil was busy texting.
- Fadıl mesaj atmakla meşguldü.
- Neither Tom nor Mary has been very busy.
- Ne Tom ne de Mary çok meşguldü.
- She's busy now and can't speak to you.
- O, şimdi meşgul ve sizinle konuşamaz.
- I'm not usually this busy.
- Genellikle bu kadar meşgul değilim.
- I'm too busy to go.
- Gidemeyecek kadar meşgulüm.
- They don't seem busy.
- Meşgul görünmüyorlar.
- I was so busy.
- Çok meşguldüm.
- I was very busy.
- Ben çok meşguldüm.
- I'm fairly busy.
- Oldukça meşgulüm.
- I'm busy now.
- Şu an meşgulüm.
- I was too busy to write you.
- Sana yazamayacak kadar meşguldüm.
- Those girls are very busy.
- Bu kızlar çok meşgul.
- Tom didn't seem very busy, did he?
- Tom çok meşgul görünmüyordu, değil mi?
- Tom and Mary don't seem to be busy.
- Tom ve Mary meşgul görünmüyorlar.
- Ken is so busy that he can't come.
- Ken o kadar meşgul ki gelemiyor.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- I'm pretty busy.
- Oldukça meşgulüm.
- She is busy typing the reports.
- O, raporları yazmakla meşguldür.
- Tom and Mary were both very busy.
- Tom ve Mary çok meşguldü.
- Melanie is busy right now.
- Melanie şu anda meşgul.
- You are a busy man, so I will adjust my schedule to yours.
- Sen meşgul bir adamsın, bu yüzden programımı seninkine göre ayarlayacağım.
- Tom doesn't look so busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- Tom isn't very busy today.
- Tom bugün pek meşgul değil.
- Tom was pretty busy himself.
- Tom oldukça meşguldü.
- I was busy this week.
- Bu hafta meşguldüm.
- I'll talk with you when you're not busy.
- Meşgul olmadığın zaman seninle konuşacağım.
- If you're busy, I'll ask someone else to help me.
- Eğer meşgulsen, başka birinden yardım isteyeceğim.
- I'll do that later when I'm not so busy.
- O kadar meşgul olmadığım zaman yaparım.
- Tom is terribly busy at this time.
- Tom şu anda çok meşgul.
- Neither Tom nor Mary is busy.
- Ne Tom ne de Mary meşgul.
- I'm really not all that busy.
- Gerçekten o kadar meşgul değilim.
- This restaurant is so large that they are always busy waiting on guests.
- Bu restoran o kadar büyük ki her zaman misafirlere hizmet etmekle meşguller.
- Tom is extremely busy right now.
- Tom şu anda son derece meşgul.
- Tom is busy helping a customer.
- Tom bir müşteriye yardım etmekle meşgul.
- Tom isn't very busy today.
- Tom bugün çok meşgul değil.
- If you are busy, I will help you.
- Eğer meşgulsen, sana yardım ederim.
- I'm not busy nowadays.
- Bugünlerde meşgul değilim.
- I'm sorry, but I'm busy right now.
- Üzgünüm ama şu anda meşgulüm.
- My father is busy now.
- Babam şu anda meşgul.
- I'm sorry, but I'm busy right now.
- Üzgünüm ama şu an meşgulüm.
- Tom seems to be busy now.
- Tom şimdi meşgul görünüyor.
- Sorry, I was busy.
- Üzgünüm, meşguldüm.
- I'm not very busy today.
- Ben bugün çok meşgul değilim.
- Why are you so busy all the time?
- Neden her zaman bu kadar meşgulsün?
- His dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- I've never seen them so busy.
- Onları hiç bu kadar meşgul görmemiştim.
- I'm not so busy nowadays.
- Bugünlerde o kadar meşgul değilim.
- You looked very busy.
- Çok meşgul görünüyordun.
- Tom was busy and so was I.
- Tom da ben de meşguldük.
- Tom and I are still very busy.
- Tom ve ben hala çok meşgulüz.
- I have been busy today.
- Bugün çok meşguldüm.
- I'm just too busy to stop to eat lunch right now.
- Şu anda durup öğle yemeği yiyemeyecek kadar meşgulüm.
- It looks like Tom is busy.
- Tom meşgul gibi görünüyor.
- He was busy copying his friend's notebook.
- Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- Tom seems very busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- She's always busy on weekdays.
- O, hafta içi her zaman meşguldür.
- Akiko is busy enough to forget her appointments.
- Akiko randevularını unutacak kadar meşgul.
- Tom said Mary seemed to be busy.
- Tom Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- We're all busy.
- Hepimiz meşgulüz.
- Tom said that Mary seemed to be busy.
- Tom Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- We're very busy.
- Biz çok meşgulüz.
- Are you really too busy?
- Gerçekten çok mu meşgulsün?
- Tom has been getting a busy signal every time he tries to call Mary.
- Tom, Mary'yi her aramaya çalıştığında meşgul sinyali alıyor.
- We were very busy.
- Çok meşguldük.
- I am so busy that I don't watch TV.
- O kadar meşgulüm ki televizyon izlemem.
- You were busy last week.
- Geçen hafta meşguldün.
- You don't seem very busy.
- Pek meşgul görünmüyorsun.
- Mother is busy cooking the dinner.
- Annem yemek pişirmekle meşgul.
- Mary asked Tom to open the wine bottle and then kissed him while he was busy.
- Mary, Tom'dan şarap şişesini açmasını istedi ve sonra Tom meşgulken onu öptü.
- Both Tom and Mary were busy at that time.
- Tom da Mary de o sırada meşguldü.
- Honey, I'm still busy.
- Tatlım hâlâ meşgulüm.
- We're pretty busy ourselves.
- Biz çok meşgulüz.
- We are busy preparing for our wedding and honeymoon.
- Düğün ve balayımız için hazırlık yapmakla meşgulüz.
- Ken is too busy to come.
- Ken, gelemeyecek kadar meşgul.
- I've been so busy recently.
- Ben son zamanlarda çok meşgulüm.
- Jack is busy cooking for us.
- Jack, bizim için yemek yapmakla meşgul.
- Tom is very busy.
- Tom çok meşgul.
- I am a busy person.
- Ben meşgul bir insanım.
- The squirrel was busy gathering nuts.
- Sincap, fındık toplamakla meşguldü.
- Tom looked quite busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyordu.
- What's making you so busy?
- Seni bu kadar meşgul yapan ne?
- Were you busy?
- Meşgul müydünüz?
- You're pretty busy, aren't you?
- Oldukça meşgulsün, değil mi?
- Sami didn't seem very busy today.
- Sami bugün çok meşgul görünmüyordu.
- I'm afraid the line is busy.
- Ne yazık ki hat meşgul.
- Tom probably isn't busy now.
- Tom muhtemelen şu an meşgul değildir.
- We're busy, Tom.
- Biz meşgulüz, Tom.
- It sounds like you're busy.
- Kulağa meşgulmüşsün gibi geliyor.
- Tom doesn't seem too busy.
- Tom fazla meşgul görünmüyor.
- Tom's been so busy lately he doesn't know whether he's coming or going.
- Tom son zamanlarda o kadar meşgul ki, geliyor mu gidiyor mu bilmiyor.
- Tomorrow I'm busy, and I can't come to your place.
- Yarın meşgulüm, senin yerine gelemem.
- Tom is busy writing a letter.
- Tom bir mektup yazmakla meşgul.
- You seem really busy.
- Gerçekten meşgul görünüyorsun.
- You always seem to be busy.
- Sen her zaman meşgul görünüyorsun.
- Tom is very busy and doesn't have much time for relationships.
- Tom çok meşgul ve ilişkiler için fazla zamanı yok.
- I'm a little busy.
- Biraz meşgulüm.
- Tom may have been busy.
- Tom meşgul olabilir.
- I'm busy preparing for the trip.
- Ben seyahat için hazırlanmakla meşgulüm.
- I really am very busy, Tom.
- Gerçekten çok meşgulüm, Tom.
- She is always busy.
- Daima meşguldür.
- Everybody's so busy.
- Herkes çok meşgul.
- Tom has been really busy recently.
- Tom son zamanlarda gerçekten meşguldü.
- Are you always that busy?
- Hep o kadar meşgul müsün?
- Today, I'm busy getting ready for my trip.
- Bugün yolculuğum için hazırlanmakla meşgulüm.
- I was so busy today that I didn't have time to eat lunch.
- Bugün o kadar meşguldüm ki öğle yemeği yiyecek zamanım yoktu.
- I was always busy back then.
- O zamanlar hep meşguldüm.
- You don't seem so busy.
- Çok meşgul görünmüyorsun.
- Both Tom and Mary were busy at that time.
- Hem Tom hem de Mary o zaman meşguldü.
- I've never seen him so busy.
- Onu hiç bu kadar meşgul görmemiştim.
- I think Tom might be busy now.
- Bence Tom şimdi meşgul olabilir.
- It seemed like you were busy.
- Meşgul gibi görünüyordun.
- I'm a little busy now.
- Şu an biraz meşgulüm.
- Tom wasn't very busy.
- Tom çok meşgul değildi.
- Tom doesn't seem to be very busy.
- Tom çok meşgul görünmüyor.
- Are you still busy?
- Hala meşgul müsün?
- Are you keeping busy?
- Meşgul müsün?
- I haven't been busy since yesterday.
- Ben dünden beri meşgul değilim.
- It seems that Tom has been very busy.
- Görünüşe göre Tom çok meşgulmüş.
- Tom is very, very busy.
- Tom çok ama çok meşgul.
- Tom and Mary are both really busy, aren't they?
- Tom ve Mary gerçekten meşguller, değil mi?
- Mom is busy working.
- Annem çalışmakla meşgul.
- I'm busy and can't do that.
- Ben meşgulüm ve onu yapamam.
- Tom and I were busy all day.
- Tom ve ben bütün gün meşguldük.
- I'm very busy in here.
- Burada çok meşgulüm.
- He is very busy now.
- Şu anda çok meşgul.
- He is busy all the time.
- O her zaman meşgul.
- Tom and Mary were busy.
- Tom ve Mary meşguldü.
- Tom hasn't been busy recently.
- Tom son zamanlarda meşgul değildi.
- She intended to go shopping with her mother, but her mother was busy.
- Annesiyle alışverişe gitmeye niyetlendi ama annesi meşguldü.
- I've been very busy the last few days.
- Son birkaç gündür çok meşguldüm.
- If you're busy, I'll help you.
- Meşgulsen, sana yardım edeceğim.
- I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.
- Meşgulüm, yoksa davetinizi kabul ederdim.
- Everybody's busy.
- Herkes meşgul.
- He is not always busy in the morning.
- O sabahleyin her zaman meşgul değildir.
- Did it ever occur to you that I might be busy this afternoon?
- Bu öğleden sonra meşgul olabileceğim hiç aklına geldi mi?
- Tom is very busy today.
- Tom bugün çok meşgul.
- Tom and Mary were very busy.
- Tom ve Mary çok meşguldü.
- I'm not always busy.
- Her zaman meşgul değilim.
- You can't just lounge around like that while everybody else is so busy.
- Herkes bu kadar meşgulken sen öylece aylaklık edemezsin.
- I'm not always busy in the morning.
- Sabahları her zaman meşgul değilim.
- Tom is still busy, isn't he?
- Tom hala meşgul, değil mi?
- They're extremely busy up there.
- Orada çok meşguller.
- Tom and I are both very busy.
- Hem Tom hem de ben çok meşgulüz.
- I bet you're busy.
- Bahse girerim meşgulsün.
- If he's busy, help him.
- Meşgulse, ona yardım et.
- People like you are never busy.
- Senin gibi insanlar asla meşgul değildir.
- She was busy doing her hair.
- O saçını yapmakla meşguldü.
- Tom looks pretty busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyor.
- Aren't you still busy?
- Hâlâ meşgul değil misin?
- Tom has been busy decorating his room.
- Tom odasını dekore etmekle meşgul.
- It seems that Tom is busy.
- Görünüşe göre Tom meşgul.
- I'd love to, but I'm busy.
- İsterdim ama meşgulüm.
- I'm not all that busy nowadays.
- Bugünlerde o kadar da meşgul değilim.
- Tom has been busy working.
- Tom çalışmakla meşguldü.
- Tom and I are busy this evening.
- Tom ve ben bu akşam meşgulüz.
- Tom and I've been busy.
- Tom ve ben meşguldük.
- Tom is a very busy man.
- Tom çok meşgul bir adam.
- It looks like Tom isn't busy right now.
- Tom şu an meşgul değil gibi görünüyor.
- Both Tom and Mary were busy.
- Tom da Mary de meşguldü.
- Tom seems to be busy all the time.
- Tom her zaman meşgul görünüyor.
- I'm not all that busy.
- O kadar da meşgul değilim.
- I wasn't busy.
- Meşgul değildim.
- Tom and I are very busy now.
- Tom ve ben şu an çok meşgulüz.
- He is busy correcting test papers.
- Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- My mother is always busy.
- Annem her zaman meşgul.
- You are a busy man, so I will adjust my schedule to yours.
- Sen meşgul bir adamsın, bu yüzden programımı sana göre ayarlayacağım.
- Tom is not always busy.
- Tom her zaman meşgul değildir.
- Tom says Mary didn't seem to be busy.
- Tom Mary'nin meşgul görünmediğini söylüyor.
- I'm busy, so I can't help.
- Meşgulüm, dolayısıyla yardımcı olamam.
- She couldn't come because she was busy.
- Gelemedi çünkü meşguldü.
- You seem pretty busy.
- Oldukça meşgul görünüyorsun.
- Tom and Mary are really busy.
- Tom ve Mary gerçekten meşguller.
- Keep her busy.
- Onu meşgul et.
- I might be busy tomorrow.
- Yarın meşgul olabilirim.
- Tom and I were busy.
- Tom ve ben çok meşguldük.
- Tom and Mary don't seem to be busy.
- Tom ve Mary meşgul görünmüyor.
- Tom called Mary, but the line was busy.
- Tom Mary'yi aradı, fakat hat meşguldü.
- I wasn't very busy today.
- Bugün pek meşgul değildim.
- You were busy, weren't you?
- Meşguldün, değil mi?
- We've been quite busy.
- Biz oldukça meşgulüz.
- When are you busy?
- Ne zaman meşgulsün?
- I've been a little busy, Tom.
- Biraz meşguldüm, Tom.
- I'm as busy as ever.
- Her zamanki gibi meşgulüm.
- Tom is busy now and can't talk with you.
- Tom şu anda meşgul ve seninle konuşamıyor.
- Now I am busy.
- Şu anda meşgulüm.
- I'm busier this week than I was last week.
- Bu hafta geçen haftadan daha fazla meşgulüm.
- We're really busy.
- Gerçekten meşgulüz.
- Why is Tom always so busy?
- Tom neden her zaman çok meşgul?
- I haven't been this busy in a long time.
- Uzun zamandır bu kadar meşgul değildim.
- I've been really busy.
- Gerçekten çok meşguldüm.
- Were they busy last week?
- Geçen hafta meşguller miydi?
- He was busy collecting stuff for his report.
- O, raporu için malzeme toplamakla meşguldü.
- Tom seems pretty busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyor.
- I'm extremely busy right now.
- Şu an aşırı derecede meşgulüm.
- He says he's busy one minute, and then says that he has nothing to do the next.
- Bir dakika meşgul olduğunu söylüyor, bir dakika sonra yapacak bir şeyi olmadığını söylüyor.
- I wasn't very busy today.
- Bugün çok meşgul değildim.
- I'm very busy at this time.
- Bu aralar çok meşgulüm.
- They were very busy.
- Onlar çok meşguldüler.
- I am too busy to go.
- Gidemeyecek kadar meşgulüm.
- I've been busy all week.
- Bütün hafta meşguldüm.
- Tom is pretty busy today, isn't he?
- Tom bugün oldukça meşgul, değil mi?
- I was busy at the time.
- O zaman meşguldüm.
- Tom and I are both a little busy.
- Tom ve ben ikimiz de biraz meşgulüz.
- I'm really busy now.
- Artık gerçekten meşgulüm.
- He is very busy writing stories.
- O, hikayeler yazmakla çok meşguldür.
- He seems to always be busy.
- Her zaman meşgul görünüyor.
- He is busy typing the reports.
- O, raporları yazmakla meşguldür.
- Tom had never seen Mary so busy.
- Tom, Mary'yi hiç bu kadar meşgul görmemişti.
- Father is busy, so I will go instead.
- Babam meşgul, bu yüzden onun yerine ben gideceğim.
- I'm sure you're very busy.
- Eminim çok meşgulsündür.
- Is Tom really busy?
- Tom gerçekten meşgul mü?
- They're not all busy.
- Hepsi meşgul değil.
- I'm not very busy right now.
- Şu anda pek meşgul değilim.
- We're sort of busy here.
- Biz de meşgul sayılırız.
- I've been busy today.
- Bugün meşgulüm.
- I'm always very busy.
- Ben hep çok meşgulüm.
- I'm too busy to do that now.
- Şu anda bunu yapamayacak kadar meşgulüm.
- Mum is busy working.
- Annem çalışmakla meşgul.
- I have been busy since last Sunday.
- Geçen Pazardan beri meşgulüm.
- Tom and Mary are busy people.
- Tom ve Mary meşgul insanlardır.
- Tom doesn't seem to be very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- I thought you'd be busy cleaning your house.
- Evini temizlemekle meşgulsün sanıyordum.
- Tom has been busy at work.
- Tom işte meşguldü.
- I think Tom is busy.
- Sanırım Tom meşgul.
- Tom and I've both been very busy.
- Tom ve ben ikimiz de çok meşguldük.
- If you're busy, I can do that for you.
- Eğer meşgulseniz, bunu sizin için yapabilirim.
- They're busy repairing that now.
- Onlar şimdi onu tamir etmekle meşgul.
- Tom probably isn't busy right now.
- Tom muhtemelen şu anda meşgul değil.
- Tom is obviously busy.
- Tom belli ki meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
- Annem yemek pişirmekle meşgul.
- You can't just lounge around like that while everybody else is so busy.
- Diğer herkes çok meşgulken böyle kaytaramazsınız.
- You were too busy having fun to notice what was happening.
- Neler olduğunu fark edemeyecek kadar eğlenmekle meşguldün.
- Nobody is so busy that they cannot find time to read.
- Okumak için zaman bulamayan hiç kimse çok meşgul değildir.
- Tom is busy helping a customer.
- Tom bir müşteriye yardımcı olmakla meşgul.
- Tom and I are very busy just now.
- Tom ve ben şu anda çok meşgulüz.
- I'm busy now.
- Ben şimdi meşgulüm.
- She was busy doing her homework.
- Ödevini yapmakla meşguldü.
- Tom isn't so busy today.
- Tom bugün çok meşgul değil.
- Her father won't come, he is really busy.
- Onun babası gelmeyecek, o gerçekten meşgul.
- Tom didn't seem to be so busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
- Aren't you busy?
- Meşgul değil misiniz?
- It seems that Tom has been very busy.
- Tom çok meşgul gibi görünüyor.
- These days I'm very busy.
- Bugünlerde çok meşgulüm.
- Tom is not a busy person.
- Tom meşgul bir insan değildir.
- Tom is probably still busy.
- Tom muhtemelen hâlâ meşguldür.
- Tom wasn't busy today.
- Tom bugün meşgul değildi.
- Tom said that Mary seemed busy.
- Tom, Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- Her father won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Tom seemed to be pretty busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyordu.
- Fadil was busy texting.
- Fadıl mesajlaşmakla meşguldü.
- I'm slightly busy.
- Biraz meşgulüm.
- He was busy yesterday afternoon.
- O, dün öğleden sonra meşguldü.
- We're pretty busy.
- Oldukça meşgulüz.
- I have been busy this week.
- Bu hafta çok meşguldüm.
- You were busy.
- Meşguldün.
- We're pretty busy right now.
- Şu anda oldukça meşgulüz.
- I was very busy all last week.
- Geçen hafta boyunca çok meşguldüm.
- I think Tom and Mary are both busy.
- Bence Tom ve Mary meşguller.
- Are both Tom and Mary still busy?
- Tom ve Mary hala meşgul mü?
- Even if he's busy, he'll come.
- O meşgul olsa bile, gelecek.
- He is busy preparing for the entrance examination.
- O, giriş sınavı için hazırlanmakla meşgul.
- The key is to keep busy.
- İşin sırrı hep meşgul kalmak.
- I'm a little bit busy.
- Ben biraz meşgulüm.
- The teacher is busy looking over the examination papers.
- Öğretmen sınav kağıtlarını incelemekle meşgul.
- I'm always very busy.
- Ben her zaman çok meşgulüm.
- Tom is busy writing a letter.
- Tom mektup yazmakla meşgul.
- Tom is probably busy.
- Tom muhtemelen meşguldür.
- I haven't been busy for these past two days.
- Son iki gündür hiç meşgul değildim.
- Busy as usual?
- Her zamanki gibi meşgul müsün?
- Tom hasn't been very busy lately.
- Tom son zamanlarda pek meşgul değil.
- Tom is busy this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra meşgul.
- My brother is not busy.
- Erkek kardeşim meşgul değildir.
- Tom is usually very busy on Mondays.
- Tom genellikle pazartesi günleri çok meşguldür.
- Was Tom very busy?
- Tom çok meşgul müydü?
- I think Tom is still busy.
- Bence Tom hala meşgul.
- I'm a little bit busy.
- Birazcık meşgulüm.
- I was very busy writing a short story.
- Kısa bir hikaye yazmakla çok meşguldüm.
- Tom isn't all that busy today.
- Tom bugün o kadar meşgul değil.
- I was busy studying for a test.
- Sınav için çalışmakla meşguldüm.
- He is busy correcting test papers.
- Sınav kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- I've been very busy all week.
- Bütün hafta çok meşgulüm.
- Tom seems to be busy today.
- Tom bugün meşgul görünüyor.
- You look extremely busy.
- Çok meşgul görünüyorsun.
- I'm really not busy.
- Gerçekten meşgul değilim.
- I'm really not all that busy.
- O kadar da meşgul değilim.
- You're pretty busy.
- Sen oldukça meşgulsün.
- They looked really busy.
- Onlar gerçekten meşgul görünüyordu.
- I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
- I'm too busy to help you right now.
- Sana şu anda yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- We're so busy.
- Biz çok meşgulüz.
- Tom is always busy on Mondays.
- Tom pazartesi günleri her zaman meşguldür.
- Tom is busy preparing for an examination.
- Tom bir sınava hazırlanmakla meşgul.
- The teacher is busy looking over the examination papers.
- Öğretmen sınav kağıtlarına gözden geçirmekle meşgul.
- He has been busy.
- O meşguldür.
- If you're busy, you don't have to come.
- Meşgulsen gelmek zorunda değilsin.
- Does Tom look like he's busy?
- Tom meşgul gibi mi görünüyor?
- He has been busy this week.
- Bu hafta çok meşguldü.
- Did Tom seem busy?
- Tom meşgul görünüyor muydu?
- Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- I am busy preparing for the next exam.
- Bir sonraki sınav için hazırlanmakla meşgulüm.
- You look pretty busy.
- Oldukça meşgul görünüyorsun.
- They're not busy.
- Onlar meşgul değil.
- You all look so busy.
- Hepiniz çok meşgul görünüyorsunuz.
- I called her, but the line was busy.
- Onu aradım ama hat meşguldü.
- Are you really busy?
- Gerçekten meşgul müsün?
- I am very busy these days.
- Bugünlerde çok meşgulüm.
- It's been busy lately.
- Son zamanlarda çok meşgulüm.
- Tom was busy then.
- Tom o sırada meşguldü.
- I thought that Tom might be busy.
- Tom'un meşgul olabileceğini düşündüm.
- Tom and I aren't busy now.
- Tom ve ben şu anda meşgul değiliz.
- Was Tom very busy?
- Tom çok mu meşguldü?
- I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.
- Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim.
- My mother was busy cooking dinner.
- Annem yemek pişirmekle meşguldü.
- Tom appeared busy.
- Tom meşgul görünüyordu.
- We're a little busy right now.
- Şu anda biraz meşgulüz.
- Most of us are busy right now.
- Şu anda çoğumuz meşgulüz.
- I'm a very busy man.
- Ben bir çok meşgul adamım.
- My father is busy.
- Babam meşgul.
- They were busy.
- Çok meşguldüler.
- Maybe he's busy.
- Belki meşguldür.
- I've been very busy since the new term started.
- Yeni dönem başladığından beri çok meşgulüm.
- Tom sounded busy.
- Tom'un sesi meşgul geliyordu.
- Even if he is busy, he will come.
- O, meşgul olsa bile gelecek.
- Tom is busy today, isn't he?
- Tom bugün meşgul, değil mi?
- It seems Tom and Mary have been busy.
- Tom ve Mary meşgul gibi görünüyor.
- Tom said that Mary seemed busy.
- Tom Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- Tom is still very busy.
- Tom hala çok meşgul.
- Tom is almost always busy.
- Tom neredeyse daima meşguldür.
- I'm afraid Tom is busy at the moment.
- Korkarım Tom şu anda meşgul.
- Aren't you busy on Monday?
- Pazartesi meşgul değil misin?
- I'm busy all the time.
- Her zaman meşgulüm.
- Tom is really busy now, isn't he?
- Tom şu anda gerçekten meşgul, değil mi?
- It seems that Tom is busy.
- Tom meşgul görünüyor.
- Tom is probably very busy.
- Tom muhtemelen çok meşguldür.
- He was busy, but he took the time to show me around the city.
- O meşguldü, ama bana şehri gezdirmek için zaman ayırdı.
- Mother was busy getting ready for dinner.
- Annem akşam yemeği için hazırlanmakla meşguldü.
- Tom seems quite busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyor.
- You don't look so busy.
- O kadar meşgul görünmüyorsun.
- I wasn't busy today.
- Bugün meşgul değildim.
- You're busy, aren't you?
- Meşgulsünüz, değil mi?
- We're still very busy.
- Biz hâlâ çok meşgulüz.
- Tom is busy making sandwiches in the kitchen.
- Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul.
- I guess I'm not all that busy.
- Sanırım o kadar da meşgul değilim.
- Tom wasn't so busy today.
- Tom bugün çok meşgul değildi.
- You seem to be busy now.
- Şu anda meşgul görünüyorsun.
- You guys have been busy, haven't you?
- Siz meşguldünüz, değil mi?
- They're not busy.
- Meşgul değiller.
- Tom doesn't seem so busy.
- Tom pek meşgul görünmüyor.
- I am not busy now.
- Şu an meşgul değilim.
- You aren't busy, are you?
- Meşgul değilsin, değil mi?
- Maybe he's busy.
- O belki meşguldür.
- I'm quite busy.
- Ben çok meşgulüm.
- It sounds like you're busy.
- Meşgul gibi görünüyorsun.
- He was so busy that he sent his son instead of going himself.
- O kadar meşguldü ki kendi gitmek yerine oğlunu gönderdi.
- We're too busy to do that.
- Onu yapamayacak kadar meşgulüz.
- John was busy preparing for his trip.
- John seyahati için hazırlanmakla meşguldü.
- He is very busy writing stories.
- Hikaye yazmakla çok meşgul.
- Tom wasn't very busy yesterday.
- Tom dün pek meşgul değildi.
- You seem to be very busy.
- Çok meşgul görünüyorsun.
- My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Tom and Mary are busy right now.
- Tom ve Mary şu an meşgul.
- We're still very busy.
- Hâlâ çok meşgulüz.
- Tom is a very busy person.
- Tom çok meşgul bir insandır.
- While we were busy, 2 hours passed again.
- Biz meşgulken iki saat daha geçti.
- Tom has been too busy to visit us very often.
- Tom bizi çok sık ziyaret edemeyecek kadar meşgul.
- Tom probably isn't busy now.
- Tom muhtemelen şu anda meşgul değildir.
- Tom is not a busy man.
- Tom meşgul bir adam değil.
- Tom is busy right now.
- Tom şu anda meşgul.
- I've never seen her so busy.
- Onu hiç bu kadar meşgul görmedim.
- You've been keeping pretty busy.
- Oldukça meşgulsün.
- I'd like to be there, but unfortunately I'm busy and can't be there.
- Orada olmak isterdim, ama ne yazık ki meşgulüm ve orada olamam.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
- Annem bahçeye çiçek dikmekle meşgul.
- Tom looked like he was busy.
- Tom meşgul görünüyordu.
- I'm incredibly busy.
- İnanılmaz meşgulüm.
- I was busy working.
- Çalışmakla meşguldüm.
- Tom is getting busier every day.
- Tom her geçen gün daha da meşgul oluyor.
- We are very busy and short-handed.
- Çok meşgulüz ve elimiz kolumuz bağlı.
- You seem to be very busy.
- Çok meşgul görünüyorsunuz.
- I'm not so busy.
- Ben o kadar meşgul değilim.
- I'm sure that Tom is a very busy man.
- Tom'un çok meşgul bir insan olduğuna eminim.
- Tom still isn't so busy.
- Tom hala o kadar meşgul değil.
- We were both busy.
- İkimiz de meşguldük.
- Tom has been busy in his office.
- Tom ofisinde meşguldü.
- I wanted to stay busy, so I wouldn't think about what had happened.
- Ben meşgul kalmak istedim, bu yüzden ne olduğunu düşünmedim.
- Tom has been busy today.
- Tom bugün çok meşguldü.
- We're busy.
- Biz meşgulüz.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Aren't you busy on Monday?
- Pazartesi günü meşgul müsün?
- Tom is very busy nowadays.
- Tom bu aralar çok meşgul.
- Tom wasn't very busy today.
- Tom bugün çok meşgul değildi.
- Tom didn't seem to be that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
- I'm not usually this busy on Mondays.
- Pazartesi günleri genellikle bu kadar meşgul değilim.
- He is busy typing the reports.
- Raporları yazmakla meşgul.
- He's always busy.
- O her zaman meşgul.
- Tom was always busy.
- Tom her zaman meşguldü.
- You looked quite busy.
- Oldukça meşgul görünüyordun.
- If I am busy then I may arrive late.
- Eğer meşgulsem geç kalabilirim.
- I'm fairly busy, actually.
- Ben gerçekten oldukça meşgulüm.
- We're very busy.
- Çok meşgulüz.
- We're pretty busy ourselves.
- Biz de oldukça meşgulüz.
- Tom is too busy to eat now.
- Tom şu anda yemek yiyemeyecek kadar meşgul.
- She was busy doing her homework.
- O, ev ödevini yapmakla meşguldü.
- Tom and I are both a little busy.
- Hem Tom hem de ben biraz meşgulüz.
- They have been busy.
- Çok meşguldüler.
- I've been busy writing a short story.
- Kısa bir hikaye yazmakla meşguldüm.
- Tom has been busy this week.
- Tom bu hafta meşguldü.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
- Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
- My father has been busy.
- Babam meşguldü.
- Tom seems awfully busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- No one seems to be very busy today.
- Bugün kimse pek meşgul değil gibi görünüyor.
- I'm already busy.
- Ben zaten meşgulüm.
- I'm busy at the moment.
- Şu anda meşgulüm.
- Tom is still as busy as ever.
- Tom hala her zamanki gibi meşgul.
- The students are busy preparing for the test.
- Öğrenciler test için hazırlanmakla meşguller.
- His father won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- I'm a little busy, Tom.
- Biraz meşgûlüm, Tom.
- I was busy at that time.
- Ben o zaman meşguldüm.
- You sure are busy, aren't you?
- Çok meşgulsün, değil mi?
- How long have you been busy?
- Ne kadar süredir meşgulsün?
- Are they keeping you busy?
- Seni meşgul mü ediyorlar?
- Tom and Mary were busy.
- Tom ve Mary meşguldüler.
- They seem busy.
- Meşgul görünüyorlar.
- I'm busy right now.
- Şu an meşgulüm.
- When were you busy yesterday?
- Dün ne zaman meşguldün?
- Tom is fairly busy right now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- You never look very busy.
- Hiç meşgul görünmüyorsun.
- Her father will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Tom is always busy on Mondays.
- Tom pazartesi günleri hep meşguldür.
- Sorry, I was busy.
- Affedersin, meşguldüm.
- Tom is probably not busy right now.
- Tom muhtemelen şu anda meşgul değildir.
- I tried to call him, but the line was busy, and I couldn't get through.
- Onu aramaya çalıştım ama hat meşguldü ve ulaşamadım.
- Tom is pretty busy today, isn't he?
- Tom bugün çok meşgul, değil mi?
- Tom and Mary are both busy right now.
- Tom ve Mary şu anda meşguller.
- I've been very busy this week.
- Bu hafta çok meşguldüm.
- I'm busy, so I can't go.
- Meşgulüm, bu yüzden gidemem.
- Tom isn't busy, is he?
- Tom meşgul değil, değil mi?
- Tom might be busy now.
- Tom şu an meşgul olabilir.
- Who's not busy?
- Kim meşgul değil?
- I'm a busy man.
- Ben meşgul bir adamım.
- Tom is really busy right now.
- Tom şu anda gerçekten meşgul.
- He is a busy man, so you can only get in touch with him by telephone.
- Meşgul bir adam, bu yüzden ona sadece telefonla ulaşabilirsiniz.
- Tom is extremely busy today.
- Tom bugün çok meşgul.
- Tom never seems to be busy.
- Tom asla meşgul gibi gözükmüyor.
- Mary is busy preparing supper now.
- Mary şu anda akşam yemeğini hazırlamakla meşgul.
- I'm not all that busy nowadays.
- Bugünlerde o kadar meşgul değilim.
- Tom and I are still very busy.
- Tom ve ben hâlâ çok meşgulüz.
- I'm always busy.
- Ben her zaman meşgulüm.
- I'm sort of busy.
- Ben meşgul sayılırım.
- While we were busy, 2 hours passed again.
- Biz meşgulken yine 2 saat geçti.
- I'm quite busy now.
- Şimdi oldukça meşgulüm.
- Tom doesn't seem busy.
- Tom meşgul görünmüyor.
- My father is so busy that he cannot even take a walk.
- Babam o kadar meşgul ki yürüyüşe bile çıkamıyor.
- It seems that he is very busy today.
- Görünüşe göre bugün çok meşgul.
- I'm sure you're quite busy.
- Eminim oldukça meşgulsündür.
- Why are you so busy?
- Neden bu kadar meşgulsün?
- I'm busy and can't do that.
- Meşgulüm ve bunu yapamam.
- I've been busy lately.
- Son zamanlarda çok meşguldüm.
- I have been very busy this week.
- Bu hafta çok meşgulüm.
- The fact is that he is too busy to see you.
- Gerçek şu ki, seni göremeyecek kadar meşgul.
- Are you really that busy?
- Gerçekten o kadar meşgul müsün?
- I'm not busy, and Tom isn't busy, either.
- Ben meşgul değilim, Tom da meşgul değil.
- The shop was busy.
- Dükkan meşguldü.
- They don't seem busy.
- Meşgul gibi görünmüyorlar.
- She's probably very busy.
- O muhtemelen çok meşgul.
- Was your mother busy last Monday?
- Anneniz geçen Pazartesi meşgul müydü?
- I have not been busy for two days.
- İki gündür meşgul değilim.
- I'm really busy.
- Gerçekten meşgulüm.
- Tom didn't seem to be so busy.
- Tom çok meşgul görünmüyordu.
- Tom is always busy on Monday.
- Tom pazartesileri hep meşgul.
- I'm sure you're busy, Tom.
- Eminim meşgulsündür, Tom.
- Tom is busy most of the time.
- Tom çoğu zaman meşgul.
- Tom isn't busy now.
- Tom şu an meşgul değil.
- Tom was so busy he skipped lunch.
- Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
- Everyone seems to be busy but me.
- Benim dışımda herkes meşgul görünüyor.
- Tom and I are both a little busy right now.
- Hem Tom hem de ben şu anda biraz meşgulüz.
- Tomorrow I'm busy, and I can't come to your place.
- Yarın meşgulüm ve sana gelemem.
- I can't go with you because I'm very busy.
- Seninle gelemem çünkü çok meşgulüm.
- They're not busy at all.
- Onlar hiç meşgul değil.
- Tom and I are pretty busy ourselves.
- Tom ve ben kendimizle oldukça meşgulüz.
- Tom always seemed busy.
- Tom her zaman meşgul görünüyordu.
- Tom and I aren't busy now.
- Tom ve ben şimdi meşgul değiliz.
- Sorry, but I've been a little busy.
- Üzgünüm ama biraz meşguldüm.
- I can't go with you today because I'm very busy.
- Bugün seninle gelemem çünkü çok meşgulüm.
- I think Tom might be busy now.
- Sanırım Tom şu anda meşgul olabilir.
- Tom has been busy all week.
- Tom bütün hafta meşguldü.
- We've been busy.
- Meşgulüz.
- Tom is too busy to go today.
- Tom bugün gidemeyecek kadar meşgul.
- Tom is pretty busy, isn't he?
- Tom oldukça meşgul, değil mi?
- Tokyo Station is usually very busy.
- Tokyo İstasyonu genelde çok meşguldür.
- Tom didn't seem to be busy.
- Tom meşgul görünmüyordu.
- Why are you so busy today?
- Bugün neden bu kadar meşgulsün?
- I'm too busy to help you do that today.
- Bugün sana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- Tom knew that Mary was likely to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul olabileceğini biliyordu.
- The crew is busy preparing for the voyage into outer space.
- Mürettebat uzay yolculuğuna hazırlanmakla meşgul.
- I'm pretty busy right now.
- Şu anda oldukça meşgulüm.
- Are both Tom and Mary still busy?
- Hem Tom hem de Mary hala meşgul mü?
- Tom seemed pretty busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyordu.
- I am a very busy person.
- Ben çok meşgul bir insanım.
- He's always busy.
- Her zaman meşguldür.
- They looked like they were busy.
- Onlar meşgul gibi görünüyorlardı.
- You've certainly been busy.
- Kesinlikle meşgulsün.
- We're extremely busy.
- Biz son derece meşgulüz.
- Tom and I are very busy now.
- Tom ve ben şimdi çok meşgulüz.
- Tom is busy making breakfast for the family.
- Tom aile için kahvaltı hazırlamakla meşgul.
- I tried to call Mr Smith, but the line was busy.
- Bay Smith'i aramaya çalıştım ama hat meşguldü.
- He was busy, but he took the time to show me around the city.
- Meşguldü ama bana şehri gezdirmek için zaman ayırdı.
- Aren't you busy on Mondays?
- Pazartesi günleri meşgul değil misin?
- If you're not busy, could you please help me?
- Meşgul değilsen lütfen bana yardım eder misin?
- Tom is almost always busy.
- Tom neredeyse her zaman meşguldür.
- I'm always busy on Mondays.
- Pazartesi günleri hep meşgulüm.
- Tom is still pretty busy.
- Tom hala oldukça meşgul.
- Tom is busy now and can't speak to you.
- Tom şu an meşgul ve seninle konuşamaz.
- Tom wasn't busy, was he?
- Tom meşgul değildi, değil mi?
- Tom didn't look that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
- Tom is probably not busy right now.
- Tom muhtemelen şu anda meşgul değil.
- Tom is quite busy.
- Tom oldukça meşgul.
- Tom is extremely busy right now.
- Tom şu anda çok meşgul.
- She is busy typing the reports.
- Raporları yazmakla meşgul.
- He is probably busy.
- Muhtemelen meşguldür.
- You're not busy, are you?
- Meşgul değilsin, değil mi?
- I'm still not so busy.
- Ben hâlâ çok meşgul değilim.
- Tom was very busy.
- Tom çok meşguldü.
- I have been busy.
- Çok meşguldüm.
- Tom has really been busy.
- Tom gerçekten meşguldü.
- You don't look that busy.
- O kadar meşgul görünmüyorsun.
- She was very busy.
- Çok meşgulmüş.
- She is busy preparing supper now.
- Şu anda akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- Tom is very busy at the moment.
- Tom şu anda çok meşgul.
- She is always busy.
- O hep meşgul.
- You seemed busy.
- Meşgul görünüyordun.
- She was very busy preparing dinner for her guests.
- Misafirlerine akşam yemeği hazırlamakla epey meşguldü.
- Ken is busy now, isn't he?
- Ken şimdi meşgul, değil mi?
- He's busy, so he can't meet you.
- O meşguldür, bu yüzden seninle görüşemez.
- If you're busy, I'll help you.
- Eğer meşgulseniz, ben size yardımcı olacağım.
- They are all busy.
- Hepsi meşgul.
- Get busy living or get busy dying.
- Ya yaşamakla meşgul ol ya da ölmekle.
- Both Tom and Mary were pretty busy yesterday.
- Hem Tom hem de Mary dün çok meşguldü.
- Tom is as busy as always.
- Tom her zamanki gibi meşgul.
- Tom was busy, so he couldn't help us.
- Tom meşguldü, bu yüzden bize yardımcı olamadı.
- They're busy.
- Onlar meşgul.
- Aren't you busy on Monday?
- Pazartesi günü meşgul değil misin?
- You aren't busy now, are you?
- Şu an meşgul değilsin, değil mi?
- She has been busy since last week.
- Geçen haftadan beri meşgul.
- Tom is really busy.
- Tom gerçekten meşgul.
- I'm not a bad mother, just a busy one.
- Ben kötü bir anne değilim, sadece meşgul bir anneyim.
- Tom seemed very busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- Is Tom still busy?
- Tom hala meşgul mü?
- I'm very busy.
- Ben de çok meşgulüm.
- Tom was very busy yesterday.
- Tom dün çok meşguldü.
- Tom has really been very busy.
- Tom gerçekten çok meşguldü.
- I'm quite busy.
- Oldukça meşgulüm.
- I was pretty busy.
- Ben oldukça meşguldüm.
- He was busy when I called him up.
- Onu aradığımda meşguldü.
- Was your mother busy last Monday?
- Annen geçen pazartesi meşgul müydü?
- How busy are you today?
- Bugün ne kadar meşgulsün?
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
- Sana yardım etmek isterdim ama çok meşgulüm.
- You seemed so busy just a few hours ago.
- Birkaç saat önce çok meşgul görünüyordun.
- I'm not as busy this month as I was last month.
- Bu ay geçen ayki kadar meşgul değilim.
- I've been busy.
- Ben meşguldüm.
- They are all very busy.
- Hepsi çok meşgul.
- I'm pretty busy here.
- Burada çok meşgulüm.
- Final exams are coming up, so I'm busy.
- Final sınavları yaklaşıyor, o yüzden meşgulüm.
- I am very busy today, but tomorrow I should like very much to have lunch with you.
- Bugün çok meşgulüm, ama yarın sizinle öğle yemeği yemeyi çok isterim.
- Why were you so busy yesterday?
- Dün neden o kadar meşguldün?
- Tom seems really busy.
- Tom gerçekten meşgul görünüyor.
- The line is busy.
- Hat meşgul.
- He seems to be busy all the time.
- Her zaman meşgul görünüyor.
- Mary is a very busy woman.
- Mary çok meşgul bir kadın.
- Tom is probably really busy.
- Tom muhtemelen gerçekten meşgul.
- Tom is always busy on Monday.
- Tom pazartesi günleri hep meşguldür.
- We weren't busy.
- Meşgul değildik.
- I'm actually very busy.
- Aslında çok meşgulüm.
- The line is busy again.
- Hat yine meşgul.
- I was very busy all last week.
- Geçen hafta çok meşguldüm.
- Actually, tomorrow's a little busy.
- Açıkçası yarın biraz meşgul.
- Tom didn't seem to be very busy, did he?
- Tom pek meşgul görünmüyordu, değil mi?
- He was busy collecting stuff for his report.
- Raporu için malzeme toplamakla meşguldü.
- We're busier than we've ever been.
- Hiç olmadığımız kadar meşgulüz.
- I'd like to help you, but I'm a bit busy right now.
- Yardım etmek isterdim ama şu anda biraz meşgulüm.
- Layla was a busy mom.
- Leyla meşgul bir anneydi.
- Tom isn't at all busy.
- Tom hiç meşgul değil.
- I'm a very busy man.
- Ben çok meşgul bir adamım.
- Everyone was busy, so I went to the movie alone.
- Herkes meşguldü, ben de filme yalnız gittim.
- We were busy.
- Biz meşguldük.
- Tom is still pretty busy.
- Tom hâlâ oldukça meşgul.
- Tom and I were both busy at that time.
- Tom ve ben o sırada meşguldük.
- He is busy doing something.
- Bir şeyler yapmakla meşgul.
- Tom says Mary didn't seem to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul görünmediğini söyledi.
- Tom isn't busy either.
- Tom da meşgul değil.
- If you are busy, I will help you.
- Meşgulsen, sana yardım edeceğim.
- They were busy working for social reforms.
- Sosyal reformlar için çalışmakla meşguldüler.
- My father is busy getting ready for his trip.
- Babam yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- We're a little busy here.
- Biz biraz meşgulüz.
- Most of us are busy right now.
- Çoğumuz şu anda meşgulüz.
- She is busy typing up reports.
- Raporları yazmakla meşgul.
- Tom didn't look all that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
- I'm afraid Tom is busy at the moment.
- Maalesef Tom şu anda meşgul.
- The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
- Everyone was so busy.
- Herkes çok meşguldü.
- I have been very busy lately.
- Son zamanlarda çok meşgulüm.
- I really am busy.
- Gerçekten meşgulüm.
- Tom is quite busy now, isn't he?
- Tom şimdi oldukça meşgul, değil mi?
- I'm so busy laughing and crying every day I don't have time to study.
- Her gün gülmek ve ağlamakla o kadar meşgulüm ki ders çalışmaya vaktim yok.
- I was busy cooking.
- Yemek yapmakla meşguldüm.
- Are you still busy?
- Hâlâ meşgul müsünüz?
- We're getting busier and busier every day.
- Her geçen gün daha da meşgul hale geliyoruz.
- Tom has been busy since this early this morning.
- Tom bu sabahın erken saatlerinden beri meşgul.
- My father is too busy to take a walk.
- Babam yürüyüşe çıkamayacak kadar meşgul.
- Neither Tom nor Mary has been very busy.
- Ne Tom ne de Mary çok meşgul değil.
- Keep them busy.
- Onları meşgul et.
- Was Tom busy when you went to see him?
- Onu görmeye gittiğinizde Tom meşgul müydü?
- Tom is very busy right now.
- Tom şu anda çok meşgul.
- None of us are busy right now.
- Şu anda hiçbirimiz meşgul değiliz.
- His father will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Tom and Mary were both busy at that time.
- Tom ve Mary'nin ikisi de o sırada meşguldü.
- She has been busy preparing for her trip to the USA.
- O ABD'ye yolculuğu için hazırlanmakla meşguldü.
- I am not busy now.
- Ben şimdi meşgul değilim.
- I've been busy since yesterday.
- Ben dünden beri meşgulüm.
- Tom was busy translating some documents for the boss.
- Tom patron için bazı belgeleri çevirmekle meşguldü.
- Tom was busy at that time.
- Tom o sırada meşguldü.
- Her mother was busy cooking dinner.
- Annesi akşam yemeği pişirmekle meşguldü.
- We aren't very busy yet.
- Biz henüz çok meşgul değiliz.
- I thought you wouldn't be so busy.
- Bu kadar meşgul olmayacağını düşündüm.
- Tom and I were very busy last week.
- Tom ve ben geçen hafta çok meşguldük.
- The busy woman ignored the ringing telephone.
- Meşgul kadın çalan telefonu görmezden geldi.
- For one thing, I am poor; for another, I am busy.
- Bir yandan fakirim, diğer yandan meşgulüm.
- I'm really busy today.
- Bugün gerçekten meşgulüm.
- I like to stay busy.
- Meşgul kalmaktan hoşlanırım.
- I'm busy getting ready for tomorrow.
- Yarın için hazırlanmakla meşgulüm.
- You've been pretty busy.
- Oldukça meşguldün.
- Tom is too busy to help Mary do that today.
- Tom bugün Mary'nin bunu yapmasına yardım edemeyecek kadar meşgul.
- Ken is busy now, isn't he?
- Ken şu anda meşgul, değil mi?
- Tom has been very busy this week.
- Tom bu hafta çok meşguldü.
- They were busy working for social reforms.
- Sosyal reformlar için çalışmakla meşgullerdi.
- Tom was really busy.
- Tom gerçekten meşguldü.
- Tom is really busy today.
- Tom bugün gerçekten meşgul.
- Aren't you busy?
- Meşgul değil misin?
- If you aren't busy, perhaps you could help me.
- Eğer meşgul değilsen, belki bana yardım edebilirsin.
- Tom looks awfully busy today.
- Tom bugün çok meşgul görünüyor.
- He is busy preparing for the examination.
- O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- I'm rather busy right now.
- Şu anda oldukça meşgulüm.
- I thought you might be too busy to help.
- Yardım edemeyecek kadar meşgul olabileceğini düşündüm.
- I guess I'm not all that busy.
- Sanırım o kadar meşgul değilim.
- You seem really busy this morning.
- Bu sabah gerçekten meşgul görünüyorsun.
- You seem to be busy.
- Meşgul görünüyorsun.
- You always seem to be very busy.
- Her zaman çok meşgul görünüyorsun.
- She's always busy on weekdays.
- Hafta içi hep meşguldür.
- Tom and I are pretty busy.
- Tom ve ben oldukça meşgulüz.
- Tom hasn't been very busy lately.
- Tom son zamanlarda çok meşgul değildi.
- It sounds like Tom has been busy.
- Tom meşgulmüş gibi görünüyor.
- Aren't you busy tomorrow morning?
- Yarın sabah meşgul değil misin?
- You were very busy, weren't you?
- Çok meşguldün, değil mi?
- Tom is real busy right now.
- Tom şu anda gerçekten meşgul.
- I'm sure Tom was just too busy to help.
- Eminim Tom yardım edemeyecek kadar meşguldü.
- My mother is very busy right now.
- Annem şu anda çok meşgul.
- They weren't busy.
- Meşgul değillerdi.
- I'm busy all the fucking time.
- Her zaman meşgulüm ulan ben.
- Tom is always so busy.
- Tom her zaman çok meşguldür.
- I am not busy now.
- Şimdi meşgul değilim.
- I really am busy.
- Ben gerçekten meşgulüm.
- She is busy preparing for an examination.
- Sınav için hazırlanmakla meşgul.
- You were busy, weren't you?
- Meşguldünüz, değil mi?
- Mary is a busy mom.
- Mary meşgul bir anne.
- I am busy now and can't go out.
- Şimdi meşgulüm ve dışarıya çıkamam.
- Tom has been busy for the past few hours.
- Tom son birkaç saattir meşgul.
- Tom is too busy to come.
- Tom gelemeyecek kadar meşgul.
- You seem very busy.
- Çok meşgul görünüyorsun.
- Tom is busy, and so am I.
- Tom meşgul, ben de öyle.
- Are you two busy right now?
- Şu anda meşgul müsünüz?
- Tom seemed to be busy all the time.
- Tom her zaman meşgul görünüyordu.
- Tom and I've been very busy.
- Tom ve ben çok meşgulüz.
- You are busy now, aren't you?
- Şimdi meşgulsün, değil mi?
- I'm really busy at the moment.
- Şu anda gerçekten meşgulüm.
- Tom is quite busy, isn't he?
- Tom oldukça meşgul, değil mi?
- I'm very busy.
- Ben çok meşgulüm.
- Everyone seemed to be very busy and everyone seemed to be in a hurry.
- Herkes çok meşgul görünüyordu ve herkesin acelesi var gibiydi.
- Tom is not at all busy.
- Tom hiç meşgul değil.
- They were busy.
- Onlar meşgullerdi.
- Tom never seems busy.
- Tom asla meşgul görünmez.
- Tom doesn't look all that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyor.
- Everybody is very busy.
- Herkes çok meşgul.
- He's rather busy just now.
- O şu anda oldukça meşgul.
- We were both pretty busy at that time.
- O zamanlar ikimiz de oldukça meşguldük.
- It seems that he is very busy today.
- O, bugün çok meşgul gibi görünüyor.
- She is busy preparing for the trip.
- O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- You're not too busy to talk, are you?
- Konuşamayacak kadar meşgul değilsin, değil mi?
- You never seem to be very busy.
- Hiç meşgul görünmüyorsun.
- My mother is busy preparing supper.
- Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşgul.
- Tom looks really busy.
- Tom gerçekten meşgul görünüyor.
- I was so busy last week.
- Geçen hafta çok meşguldüm.
- I've been busy repairing things.
- Bir şeyleri tamir etmekle meşguldüm.
- Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf.
- Robert o kadar meşguldü ki golf oynama davetini geri çevirmek zorunda kaldı.
- Tom seemed to be busy today.
- Tom bugün meşgul görünüyordu.
- Tom and Mary are both busy right now.
- Hem Tom hem de Mary şu anda meşgul.
- Actually, Tom, I'm a little busy.
- Aslında, Tom, Biraz meşgulüm.
- I've been pretty busy.
- Oldukça meşgûlüm.
- Tom is too busy to talk to you now.
- Tom şu anda seninle konuşamayacak kadar meşgul.
- Tom seemed as busy as ever.
- Tom her zamanki gibi meşgul görünüyordu.
- Tom wasn't busy.
- Tom meşgul değildi.
- They were all busy.
- Onların hepsi meşguldü.
- He is as busy as ever.
- Her zamanki gibi meşgul.
- You've been busy, haven't you?
- Meşguldün, değil mi?
- I can't do that, because I'm busy.
- Bunu yapamam, çünkü meşgulüm.
- I'm really quite busy, you know.
- Gerçekten oldukça meşgulüm, biliyorsun.
- Tom has been quite busy recently.
- Tom son zamanlarda oldukça meşguldü.
- Tom seemed really busy.
- Tom gerçekten meşgul görünüyordu.
- Actually, tomorrow's a little busy.
- Aslında, yarın biraz meşgul.
- The number is unfortunately busy.
- Numara ne yazık ki meşgul.
- I've been busy writing a short story.
- Kısa bir hikaye yazmakla meşgulüm.
- I was pretty busy.
- Oldukça meşguldüm.
- You don't seem busy.
- Meşgul görünmüyorsun.
- I can't do that, because I'm busy.
- Onu yapamam, çünkü meşgulüm.
- I've been keeping busy.
- Meşgulüm.
- It looks like Tom's been busy.
- Tom meşguldü gibi görünüyor.
- I'm still not so busy.
- Hala çok meşgul değilim.
- I've never seen her so busy.
- Onu hiç bu kadar meşgul görmemiştim.
- Tom has been busy all month.
- Tom bütün ay meşguldü.
- Both Tom and Mary were pretty busy this morning.
- Hem Tom hem de Mary bu sabah oldukça meşguldü.
- Tom is far too busy to talk to you today.
- Tom bugün sizinle konuşamayacak kadar meşgul.
- Tom said Mary looked like she was busy.
- Tom Mary'nin meşgul gibi göründüğünü söyledi.söyledi.
- Not all of them are busy.
- Hepsi meşgul değil.
- He is busy doing something.
- O bir şey yapmakla meşgul.
- Are they busy?
- Meşguller mi?
- Tom is probably busy now.
- Tom muhtemelen şu an meşgul.
- Tom has been busy since this early this morning.
- Tom sabahın erken saatlerinden beri meşguldü.
- I'm busy right now, Tom.
- Şu an meşgulüm, Tom.
- I'm very busy getting ready for the party.
- Partiye hazırlanmakla çok meşgulüm.
- Tom isn't as busy this week as he was last week.
- Tom bu hafta geçen hafta olduğu kadar meşgul değil.
- Tom and Mary are always busy.
- Tom ve Mary her zaman meşgul.
- Was Tom busy when you went to see him?
- Tom onu görmeye gittiğinde meşgul müydü?
- I am very busy these days.
- Bu günlerde çok meşgulüm.
- Are you always busy?
- Her zaman meşgul müsün?
- You're clearly busy.
- Belli ki meşgulsün.
- He is busy preparing for an examination.
- Bir sınava hazırlanmakla meşgul.
- I've never seen you so busy.
- Seni hiç bu kadar meşgul görmemiştim.
- Tom was too busy to notice what was happening.
- Tom neler olduğunu fark edemeyecek kadar meşguldü.
- I'm terribly busy.
- Korkunç derecede meşgulüm.
- I'm not so busy.
- O kadar meşgul değilim.
- I'm not busy.
- Ben meşgul değilim.
- They have been busy.
- Onlar meşguller.
- Everyone seemed to be very busy and everyone seemed to be in a hurry.
- Herkes çok meşgul görünüyordu ve herkesin acelesi var gibi görünüyordu.
- I'm rather busy.
- Oldukça meşgulüm.
- She's busy now and can't talk with you.
- Şu anda meşgul ve sizinle konuşamıyor.
- Tom never seems busy.
- Tom asla meşgul görünmüyor.
- Tom was busy and I was, too.
- Tom meşguldü ve ben de öyleydim.
- Tom didn't seem to be busy.
- Tom meşgul gibi görünmüyordu.
- Tom has been pretty busy.
- Tom oldukça meşgul.
- I'm really quite busy, you know.
- Gerçekten çok meşgulüm, biliyorsun.
- You never seem busy.
- Hiç meşgul görünmüyorsun.
- The line's busy.
- Hat meşgul.
- Tom is always busy.
- Tom her zaman meşguldür.
- I'm sorry, I'm busy right now.
- Üzgünüm, şu anda meşgulüm.
- Tom didn't seem very busy.
- Tom pek meşgul görünmüyordu.
- I am busy now.
- Şu an meşgulüm.
- Are you always that busy?
- Her zaman bu kadar meşgul müsün?
- She is busy at present and can't speak to you.
- O şu ana meşgul ve seninle konuşamaz.
- He is busy preparing for the trip.
- Seyahate hazırlanmakla meşgul.
- I was busy doing something else.
- Ben başka bir şeyle meşguldüm.
- They may be busy right now.
- Şu anda meşgul olabilirler.
- We're very busy right now.
- Şu anda çok meşgulüz.
- He was busy yesterday afternoon.
- Dün öğleden sonra meşguldü.
- Tom isn't as busy this week as he was last week.
- Tom bu hafta geçen haftaki kadar meşgul değil.
- I'm so busy I can't attend the party.
- Çok meşgulüm, partiye katılamayacağım.
- Tom's rather busy just now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- I've been busy this week.
- Bu hafta meşguldüm.
- Do you think that Tom is still busy?
- Sence Tom hala meşgul müdür?
- You didn't seem very busy today.
- Bugün pek meşgul görünmüyordun.
- Tom is busy most of the time.
- Tom çoğu zaman meşguldür.
- I was so busy today that I didn't have time to eat lunch.
- Bugün o kadar meşguldüm ki öğle yemeği yemeye vaktim olmadı.
- I'm pretty busy here.
- Burada oldukça meşgulüm.
- I think Tom and Mary are both busy.
- Bence Tom ve Mary ikisi de meşgul.
- Please keep the children busy.
- Lütfen çocukları meşgul et.
- I was already busy planning my vacation.
- Ben zaten tatilimi planlamakla meşguldüm.
- I'm too busy to talk with Tom right now.
- Şu anda Tom'la konuşamayacak kadar meşgulüm.
- Tom isn't very busy right now.
- Tom şu anda çok meşgul değil.
- Tom is always busy this time of the year.
- Tom yılın bu zamanında her zaman meşguldür.
- I'm not all that busy right now.
- Şu anda o kadar da meşgul değilim.
- The line is still busy.
- Hat hâlâ meşgul.
- My father is as busy as ever.
- Babam her zamanki gibi meşgul.
- I'm busy doing homework.
- Ev ödevi yapmakla meşgulüm.
- I wasn't really busy.
- Gerçekten meşgul değildim.
- Tom isn't always busy.
- Tm her zaman meşgul değil.
- Tom and I are both very busy.
- Tom ve ben ikimiz de çok meşgulüz.
- He is busy preparing for the trip.
- Yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- Tom and I are really busy.
- Tom ve ben gerçekten meşgulüz.
- Is Tom still too busy to see me?
- Tom hala beni göremeyecek kadar meşgul mü?
- Tom is always busy, isn't he?
- Tom her zaman meşgul, değil mi?
- Tom didn't seem to be very busy, did he?
- Tom çok meşgul görünmüyordu, değil mi?
- Tom is usually busy in the afternoon.
- Tom öğleden sonra genellikle meşguldür.
- She's busy now, so she can't talk with you.
- Şimdi meşgul, bu yüzden seninle konuşamaz.
- Tom has been busy all afternoon.
- Tom bütün öğleden sonra meşguldü.
- My mother is busy cooking supper.
- Annem akşam yemeği pişirmekle meşgul.
- Tom isn't all that busy today.
- Tom bugün o kadar da meşgul değil.
- I've been busy all morning.
- Bütün sabah meşguldüm.
- Tom isn't very busy right now.
- Tom şu anda pek meşgul değil.
- Tom is busier than he's ever been.
- Tom hiç olmadığı kadar meşgul.
- I'm very busy right now.
- Şu anda çok meşgulüm.
- I don't want to intrude on them if they're busy.
- Onlar meşgulse onları rahatsız etmek istemiyorum.
- I've been really busy.
- Gerçekten meşguldüm.
- He is busy preparing for the examination.
- Sınav için hazırlanmakla meşgul.
- I'm a busy person.
- Ben meşgul bir insanım.
- Tom was busy, so he couldn't help us.
- Tom meşguldü, o yüzden bize yardım edemedi.
- Mary is busy plucking the feathers from the chicken.
- Mary tavuğun tüylerini yolmakla meşgul.
- Tom is busy now, isn't he?
- Tom şu anda meşgul, değil mi?
- Tom is busy writing the report now.
- Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- You never look very busy.
- Çok meşgul görünmüyorsun.
- They were all busy.
- Hepsi meşguldü.
- Tom was busy day and night.
- Tom gece gündüz meşguldü.
- They seem so busy.
- Onlar çok meşgul görünüyor.
- You're very busy, aren't you?
- Çok meşgulsün, değil mi?
- Tom and Mary are still very busy.
- Tom ve Mary hala çok meşguller.
- They're too busy to talk to you now.
- Şu anda seninle konuşamayacak kadar meşguller.
- I want to help, but I'm so busy.
- Yardım etmek istiyorum ama çok meşgulüm.
- He is not always busy in the morning.
- Sabahları her zaman meşgul değildir.
- I tried to call him up, but the line was busy.
- Onu aramaya çalıştım ama hat meşguldü.
- She is busy cooking dinner.
- Akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Father is busy looking over my homework.
- Babam ev ödevimi incelemekle meşgul.
- Have you been busy recently?
- Son zamanlarda meşgul müydün?
- Tom seemed to have been very busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- He is busy all the time.
- Her zaman meşguldür.
- Father is busy looking over my homework.
- Babam ödevlerime bakmakla meşgul.
- The students are busy preparing for the examination.
- Öğrenciler sınava hazırlanmakla meşguller.
- I'm a little busy right now.
- Şu anda biraz meşgulüm.
- Tom is extremely busy now.
- Tom şimdi son derece meşgul.
- You were so busy then, weren't you?
- O zaman çok meşguldün, değil mi?
- Tom is too busy to do that.
- Tom bunu yapamayacak kadar meşgul.
- I've been pretty busy.
- Oldukça meşguldüm.
- Tom wasn't busy at all.
- Tom hiç meşgul değildi.
- Tom seems to be very busy.
- Tom çok meşgul görünüyor.
- Father is busy writing letters.
- Babam mektup yazmakla meşgul.
- Tom is really busy, isn't he?
- Tom gerçekten meşgul, değil mi?
- We are busy preparing for our wedding and honeymoon.
- Düğünümüz ve balayımız için hazırlanmakla meşgulüz.
- Tom said that Mary looked like she was busy.
- Tom, Mary'nin meşgul gibi göründüğünü söyledi.
- I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, muhtemelen yarın gelemeyeceğim.
- She is busy preparing supper now.
- O şimdi akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- We were busy working all night.
- Bütün gece çalışmakla meşguldük.
- You're busy, aren't you?
- Sen meşgulsün, değil mi?
- They were very busy.
- Çok meşguldüler.
- Tom and Mary are busy people.
- Tom ve Mary meşgul insanlar.
- Tom is a busy fellow.
- Tom meşgul bir adamdır.
- Keep him busy.
- Onu meşgul et.
- I tried to call Mr Smith, but the line was busy.
- Bay Smith'e ulaşmaya çalıştım ama hat meşguldü.
- You don't seem to be busy.
- Meşgul görünmüyorsun.
- Tom is too busy now to talk to you.
- Tom şu anda seninle konuşamayacak kadar meşgul.
- My father is busy getting ready for his trip.
- Babam seyahatine hazırlanmakla meşguldür.
- I bet you're busy.
- Eminim meşgulsündür.
- I'd like to invite you to lunch, if you're not busy.
- Eğer meşgul değilseniz, sizi öğle yemeğine davet etmek isterim.
- Tom is busy now and can't talk with you.
- Tom şu anda meşgul ve seninle konuşamaz.
- We're sort of busy here.
- Biz burada biraz meşgulüz.
- I'm quite busy.
- Çok meşgulüm.
- I thought you might be busy.
- Meşgul olabileceğini düşündüm.
- Hardly anybody's busy today.
- Bugün neredeyse kimse meşgul değil.
- The busy mother told the children to run along.
- Meşgul anne çocuklara koşmalarını söyledi.
- The teacher is busy looking over our tests.
- Öğretmen testlerimizi gözden geçirmekle meşgul.
- Tom said Mary seemed to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul göründüğünü söyledi.
- They seem very busy.
- Çok meşgul görünüyorlar.
- She is busy learning English.
- O, İngilizce öğrenmekle meşguldür.
- I'm a little busy here.
- Burada biraz meşgulüm.
- You are busy now, aren't you?
- Şu an meşgulsün, değil mi?
- Are you still busy?
- Hala meşgul müsünüz?
- I had quite a busy day today.
- Bugün oldukça meşgul bir gün geçirdim.
- I'm very busy getting ready for the party.
- Parti için hazırlanmakla çok meşguldüm.
- I'm not busy either.
- Ben de meşgul değilim.
- I am forever busy.
- Sürekli meşgulüm.
- Tom was busy working.
- Tom çalışmakla meşguldü.
- I am very busy practicing after school.
- Okuldan sonra çalışmayla çok meşgulüm.
- I'm quite busy now.
- Şu anda oldukça meşgulüm.
- How come you're so busy?
- Nasıl bu kadar meşgul olabiliyorsun?
- Mary is always very busy and never has any free time.
- Mary her zaman çok meşguldür ve hiç boş vakti olmaz.
- Tom has certainly been busy.
- Tom kesinlikle çok meşgul.
- I've been very busy all week.
- Bütün hafta çok meşguldüm.
- He is busy learning English.
- İngilizce öğrenmekle meşgul.
- My dad is complaining; he's been constantly busy since last week.
- Babam şikayet ediyor; geçen haftadan beri sürekli meşgul.
- Tom doesn't look so busy, does he?
- Tom o kadar meşgul görünmüyor, değil mi?
- Sami didn't seem very busy today.
- Sami bugün pek meşgul görünmüyordu.
- Did Tom look like he was busy?
- Tom meşgul gibi mi görünüyordu?
- Tom is busy doing something.
- Tom bir şey yapmakla meşgul.
- Tom is always so busy.
- Tom her zaman çok meşgul.
- She has been busy since yesterday.
- Dünden beri meşguldür.
- I'm fairly busy, actually.
- Aslında oldukça meşgulüm.
- He is busy learning English.
- O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
- He was too busy to notice it.
- Bunu fark edemeyecek kadar meşguldü.
- Don't you think Tom might be busy?
- Tom'un meşgul olabileceğini düşünmüyor musun?
- Tom is an extremely busy man.
- Tom son derece meşgul bir adamdır.
- She has been busy since last week.
- O, geçen haftadan beri meşgul.
- Sami wasn't really busy.
- Sami gerçekten meşgul değildi.
- I guess they really weren't busy.
- Sanırım onlar gerçekten meşgul değildi.
- His dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Tom dialed Mary's number and got a busy signal.
- Tom Mary'nin numarasını çevirdi ve meşgul sinyalı aldı.
- I wasn't so busy today.
- Bugün çok meşgul değildim.
- You guys are always so busy.
- Siz her zaman çok meşgulsünüz.
- Tom looked like he was busy.
- Tom meşgulmüş gibi görünüyordu.
- He's busy and can't meet with you.
- Meşgul ve seninle buluşamıyor.
- The dining area is rather busy.
- Yemek bölümü oldukça meşgul.
- I'm very busy this week.
- Bu hafta çok meşgulüm.
- Tom is extremely busy, isn't he?
- Tom çok meşgul, değil mi?
- Everyone was busy, so I went to the movie alone.
- Herkes meşguldü, bu yüzden sinemaya yalnız gittim.
- We're both very busy.
- İkimiz de çok meşgulüz.
- I'm not really busy.
- Gerçekten meşgul değilim.
- I'm still a little busy.
- Ben hâlâ biraz meşgulüm.
- Tom has been busy this week.
- Tom bu hafta çok meşguldü.
- Tom is very busy now.
- Tom şu anda çok meşgul.
- Tom seemed busy.
- Tom meşgul görünüyordu.
- Both of them are busy.
- İkisi de meşgul.
- My father was busy.
- Babam meşguldü.
- Tom is extremely busy.
- Tom çok meşgul.
- Tom looked very busy.
- Tom oldukça meşgul görünüyordu.
- Tom is terribly busy at this time.
- Tom şu anda son derece meşgul.
- Tom has been busy, hasn't he?
- Tom çok meşguldü, değil mi?
- We know you're busy people.
- Meşgul insanlar olduğunuzu biliyoruz.
- My mother is busy in the kitchen.
- Annem mutfakta meşgul.
- I've tried calling Tom all day, but the line is busy.
- Bütün gün Tom'u aramaya çalıştım ama hat meşguldü.
- I've been extremely busy.
- Son derece meşguldüm.
- Tom is busy now, so he can't talk with you.
- Tom şu anda meşgul, bu nedenle seninle konuşamaz.
- Tom is too busy to help.
- Tom yardım edemeyecek kadar meşgul.
- Tom was so busy at work today that he couldn't even take a piss break.
- Tom bugün işte o kadar meşguldü ki çiş molası bile veremedi.
- I can always come back later if you're busy now.
- Eğer şimdi meşgulsen her zaman daha sonra gelebilirim.
- I'm sure Tom was busy.
- Eminim Tom meşguldü.
- I'm too busy to help you do that.
- Bunu yapmana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
- I'm extremely busy right now.
- Şu anda aşırı meşgulüm.
- The office seems very busy today.
- Ofis bugün çok meşgul görünüyor.
- I'm busy doing homework.
- Ödev yapmakla meşgulüm.
- Tom is still busy, isn't he?
- Tom hâlâ meşgul, değil mi?
- Tom wasn't very busy today.
- Tom bugün pek meşgul değildi.
- Tom seemed to be busy.
- Tom meşgul görünüyordu.
- You always seem to be busy.
- Her zaman meşgul gibi görünüyorsun.
- Tom said I looked really busy.
- Tom gerçekten meşgul göründüğümü söyledi.
- He was busy getting ready for his journey.
- Yolculuğuna hazırlanmakla meşguldü.
- Tom has been busy all morning.
- Tom bütün sabah meşguldü.
- I'd love to, but I'm busy.
- Çok isterdim ama meşgulüm.
- Tom was too busy to help Mary do that today.
- Tom bugün Mary'ye yardım edemeyecek kadar meşguldü.
- I haven't been busy for these past two days.
- Son iki gündür meşgul değilim.
- I figured you might be busy now.
- Şu anda meşgul olabileceğini düşündüm.
- Why is Tom always so busy?
- Tom neden hep çok meşgul?
- They are busy.
- Onlar meşgul.
- Tom has been pretty busy all week.
- Tom bütün hafta oldukça meşguldü.
- Everybody was very busy.
- Herkes çok meşguldü.
- Everyone's busy.
- Herkes meşgul.
- Tom sounded busy.
- Tom meşgul görünüyordu.
- I'm very busy now.
- Şimdi çok meşgulüm.
- Mary is busy preparing supper now.
- Mary şimdi akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- I called her, but the line was busy.
- Onu aradım, ancak hat meşguldü.
- I tried to call him up, but the line was busy.
- Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü.
- I seem to always be busy nowadays.
- Bugünlerde her zaman meşgul görünüyorum.
- I am not busy now.
- Şu anda meşgul değilim.
- You're busy here, aren't you?
- Burada meşgulsün, değil mi?
- Tom is busy all the time.
- Tom her zaman meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
- Yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- I'm really busy, Tom.
- Gerçekten meşgulüm, Tom.
- Tom is still very busy.
- Tom hâlâ çok meşgul.
- I'll talk with you when I'm not busy.
- Meşgul olmadığım zaman seninle konuşacağım.
- I assumed you might be busy.
- Meşgul olabileceğini düşündüm.
- Tom and I are busy.
- Tom ve ben meşgulüz.
- Tom seemed awfully busy.
- Tom çok meşgul görünüyordu.
- We aren't very busy yet.
- Henüz çok meşgul değiliz.
- I think Tom is still busy.
- Bence Tom hâlâ meşgul.
- He has been busy since this morning.
- O, bu sabahtan beri meşgul.
- Tom doesn't look too busy to me.
- Tom bana pek meşgul gibi gelmiyor.
- Tom doesn't seem all that busy.
- Tom o kadar meşgul görünmüyor.
- I'm very busy at this time.
- Şu anda çok meşgulüm.
- Tom has been busy cleaning his room.
- Tom odasını temizlemekle meşgul.
- Tom is extremely busy, isn't he?
- Tom son derece meşgul, değil mi?
- I'm extremely busy.
- Ben son derece meşgulüm.
- I'm really quite busy.
- Gerçekten oldukça meşgulüm.
- Tom didn't seem busy.
- Tom meşgul görünmüyordu.
- For one thing, I am poor; for another, I am busy.
- Fakirim. Ayrıca meşgulüm de.
- They seem very busy.
- Onlar çok meşgul görünüyorlar.
- Tom and I are both not busy.
- Tom ve ben ikimiz de meşgul değiliz.
- My father is busy just now.
- Babam şu anda meşgul.
- Tom is too busy to help you.
- Tom sana yardım edemeyecek kadar meşgul.
- I'm not busy right now.
- Şu anda meşgul değilim.
- She is busy preparing for an examination.
- O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- We're busy, Tom.
- Meşgulüz, Tom.
- Tom was busy then.
- Tom o zaman meşguldü.
- I'm busy today, otherwise I would accept.
- Bugün meşgulüm, yoksa kabul ederdim.
- That's why I'm busy.
- Bu yüzden meşgulüm.
- Everyone but Tom was busy.
- Tom dışında herkes meşguldü.
- Tom said that Mary didn't seem to be busy.
- Tom, Mary'nin meşgul görünmediğini söyledi.
- I've been very busy since this morning.
- Bu sabahtan beri çok meşgulüm.
- I'm sorry, the line is still busy.
- Üzgünüm, hat hala meşgul.
- Tom seemed quite busy, didn't he?
- Tom oldukça meşgul görünüyordu.
- Tom and I are always busy.
- Tom ve ben hep meşgulüz.
- Everybody is very busy getting ready for the New Year.
- Herkes yeni yıla hazırlanmakla çok meşgul.
- You look like you're busy.
- Meşgul gibi görünüyorsun.
- I haven't been busy since yesterday.
- Dünden beri meşgul değilim.
- Tom and Mary are still very busy.
- Tom ve Mary hâlâ çok meşgul.
- Tom doesn't seem to be busy.
- Tom meşgul görünmüyor.
- Sami is very busy now.
- Sami şu an çok meşgul.
- I'm just too busy to take a vacation now.
- Şu anda tatile çıkamayacak kadar meşgulüm.
- She has been busy preparing for her trip to the U.S.
- O, ABD'ne gezisi için hazırlanmakla meşgul.
- Neither Tom nor Mary was busy.
- Ne Tom ne de Mary meşguldü.
- It looks like Tom's been a busy man.
- Görünüşe göre Tom meşgul bir adammış.
- It sounds like Tom has been busy.
- Tom meşgul gibi görünüyor.
Show More (1752)
|