|
- The message coming from the EU should not be either career or motherhood.
- AB'den gelen mesaj kariyer ya da annelik olmamalıdır.
- The word 'transparency' already has a noteworthy career behind it.
- Şeffaflık' kelimesinin arkasında zaten kayda değer bir kariyer vardır.
- On the contrary, his impressive career to date is a full guarantee of his personal qualifications.
- Aksine, bugüne kadarki etkileyici kariyeri, kişisel niteliklerinin tam bir garantisidir.
- The reluctance of young people to take up farming as a career is evidence of the problem within agriculture.
- Gençlerin çiftçiliği bir kariyer olarak benimseme konusundaki isteksizliği, tarımdaki sorunun bir kanıtıdır.
- I thank him and I wish him a long and distinguished career as a representative.
- Kendisine teşekkür ediyor ve bir temsilci olarak uzun ve seçkin bir kariyer diliyorum.
- Let us allow our citizens a pluralistic choice for their future lives and careers.
- Vatandaşlarımızın gelecekteki yaşamları ve kariyerleri için çoğulcu bir seçim yapmalarına izin verelim.
- We note that you want to pension the Council off, which is fairly normal in view of your political career.
- Konseyi emekliye ayırmak istediğinizi not ediyoruz ki bu siyasi kariyeriniz açısından oldukça normaldir.
- They have been denied an education, training, career and the right to any say-so whatsoever.
- Eğitim, öğretim, kariyer ve her türlü söz hakkından mahrum bırakıldılar.
- Women have difficulty not just in accessing work but in advancing their careers and levels of pay.
- Kadınlar sadece işe erişimde değil, kariyerlerinde ve ücret seviyelerinde ilerlemekte de zorluk çekmektedir.
- These measures make it possible to reconcile family life with a professional career.
- Bu tedbirler, aile hayatı ile mesleki kariyerin bağdaştırılmasını mümkün kılmaktadır.
- I have spoken in debates at universities subsequently in my political career.
- Siyasi kariyerimin ilerleyen dönemlerinde üniversitelerdeki münazaralarda konuştum.
- Rarely in my career as an MEP have I experienced the degree of interest awakened throughout Europe by this committee.
- Bir AP üyesi olarak kariyerim boyunca bu komitenin Avrupa çapında uyandırdığı ilginin derecesini nadiren deneyimledim.
- Under your guidance, the European Parliament has accomplished an impressive political and legislative career.
- Sizin rehberliğiniz altında Avrupa Parlamentosu etkileyici bir siyasi ve yasama kariyerine imza attı.
- Linford Christie has campaigned throughout his career against doping in sports.
- Linford Christie kariyeri boyunca sporda dopinge karşı kampanya yürütmüştür.
- On the contrary, his impressive career to date is a full guarantee of his personal qualifications.
- Aksine bugüne kadarki etkileyici kariyeri, kişisel niteliklerinin tam bir garantisidir.
- This requires high-standard training possibilities as well as adequate employment and career prospects.
- Bunun için yüksek standartlarda eğitim olanaklarının yanı sıra yeterli istihdam ve kariyer olanakları gerekmektedir.
- For a few that means successful careers in business, politics, the arts or professions.
- Bazıları için bu, iş dünyasında, siyasette, sanatta ya da mesleklerde başarılı kariyerler anlamına gelmektedir.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Profesyonel kariyerimin tamamını sigortacılık alanında geçirdim.
- Let's build our career on these and be a great man.
- Kariyerimizi bunların üzerine inşa edelim ve büyük adam olalım.
- Find out how to make a success of a career in the music industry.
- Müzik alanında bir kariyerde nasıl başarılı olacağınızı öğrenin.
- Let's build our career on these and be a great man.
- Kariyerimizi bunların üzerine kuralım ve büyük adam olalım.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Tüm profesyonel kariyerimi sigortacılık alanında çalışarak geçirdim.
- This relationship will also create the first of many industry contacts in their career.
- Bu ilişki aynı zamanda kariyerlerindeki birçok sektör bağlantısının ilkini oluşturacak.
- He had a brief career as a spy for the French government.
- Fransız hükümeti adına casus olarak kısa bir kariyeri oldu.
- This relationship will also create the first of many industry contacts in their career.
- Bu ilişki aynı zamanda kariyerindeki birçok sektörel temasın birincisini oluşturacaktır.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Profesyonel kariyerimin tümünü sigortacılık alanında geçirdim.
- This relationship will also create the first of many industry contacts in their career.
- Bu ilişki aynı zamanda kariyerlerindeki birçok sektör bağlantısının ilkini de yaratacak.
- Find out how to make a success of a career in the music industry.
- Müzik sektöründe nasıl başarılı bir kariyer yapabileceğinizi öğrenin.
- You've waited your whole career for a case this big.
- Böyle büyük bir dava için kariyerin boyunca bekledin.
- He had a brief career as a spy for the French government.
- Fransız hükümeti için casusluk yaptığı kısa bir kariyeri oldu.
- Find out how to make a success of a career in the music industry.
- Müzik alanında nasıl başarılı bir kariyer yapabileceğinizi öğrenin.
- You've waited your whole career for a case this big.
- Bütün kariyerin boyunca bu kadar büyük bir dava için bekledin.
- Check out all of the career options that are available with Directly.
- Directly'de sunulan tüm kariyer seçeneklerine göz atın.
- You've waited your whole career for a case this big.
- Tüm kariyerin boyunca bu kadar büyük bir dava için bekledin.
- I'm thinking about changing careers.
- Kariyerimi değiştirmeyi düşünüyorum.
- He has a bright career as a medical doctor.
- Bir hekim olarak parlak bir kariyere sahip.
- She is certainly a career woman.
- O kesinlikle bir kariyer kadını.
- Her career is on the line.
- Onun kariyeri tehlikede.
- His career as a journalist was full of distinguished achievements.
- Gazetecilik kariyeri seçkin başarılarla doluydu.
- My career is on the line.
- Kariyerim tehlikede.
- His professional career was bankrupt.
- Mesleki kariyeri mahvoldu.
- She sacrificed her career for her family.
- O ailesi için kariyerini feda etti.
- Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
- Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
- Her political career has ended.
- Onun siyasi kariyeri sona erdi.
- I've put my career on the line for you.
- Kariyerimi senin için tehlikeye attım.
- Both Fadil and Layla continued to climb their respective career ladders.
- Hem Fadıl hem de Leyla, kendi kariyer merdivenlerini tırmanmaya devam ettiler.
- Tom has a bright career as a medical doctor.
- Tom'un, tıp doktoru olarak parlak bir kariyeri var.
- He has a bright career as a medical doctor.
- Tıp doktoru olarak parlak bir kariyeri var.
- You've had a great career.
- Harika bir kariyerin var.
- He hoped to pursue a career in international relations.
- Uluslararası ilişkilerde bir kariyer aramayı umuyordu.
- His professional career was bankrupt.
- Mesleki kariyeri iflas etti.
- Sami wanted to change careers.
- Sami kariyerini değiştirmek istedi.
- When he was at the acme of his career, a scandal brought about his downfall.
- Kariyerinin zirvesindeyken, bir skandal onun çöküşüne neden oldu.
- Tom chose music as a career.
- Tom bir kariyer olarak müzik seçti.
- She is pursuing her career in interior design.
- Kariyerine iç tasarım alanında devam ediyor.
- When he was at the acme of his career, a scandal brought about his downfall.
- Kariyerinin zirvesindeyken, bir skandal onun düşüşüne neden oldu.
- Tom turned his passion into a career.
- Tom tutkusunu bir kariyere dönüştürdü.
- He gave up his career for his family.
- Ailesi için kariyerinden vazgeçti.
- Sami salvaged his career.
- Sami kariyerini kurtardı.
- You're risking your career.
- Kariyerini riske atıyorsun.
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
- Mesleğiniz ne olursa olsun, ya da bu meslekte ne kadar mutlu olursanız olun, başka bir kariyeri seçmiş olmayı istediğiniz anlar vardır.
- She wants to go to Beijing to further her career.
- O, kariyerini ilerletmek için Pekin'e gitmek istiyor.
- His career unexpectedly fell apart.
- Kariyeri beklenmedik bir şekilde dibe vurdu.
- His career unexpectedly fell apart.
- Kariyeri beklenmedik bir şekilde bozuldu.
- My teacher guided me in the choice of a career.
- Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- Many are fed up with their present careers.
- Birçoğu mevcut kariyerlerinden bıkmış durumda.
- He has had a long teaching career.
- Uzun bir öğretmenlik kariyeri oldu.
- He wanted to make singing a career.
- Şarkı söylemeyi bir kariyer haline getirmek istedi.
- Start your health care career in less than one year.
- Bir yıldan kısa bir zaman içinde sağlık hizmeti kariyerinize başlayın.
- I want to have a career before I get married.
- Evlenmeden önce bir kariyerim olsun istiyorum.
- Sami and Layla had different careers.
- Sami ve Layla'nın farklı kariyerleri vardı.
- Sami's mental illness cut his modeling career short.
- Sami'nin akıl hastalığı onun mankenlik kariyerini kısa kesmiştir.
- Why did you choose this career?
- Neden bu kariyeri seçtiniz?
- You've had a great career.
- Harika bir kariyerin oldu.
- Start your health care career in less than one year.
- Sağlık kariyerinize bir yıldan daha kısa bir sürede başlayın.
- Layla began her career in 1997.
- Leyla kariyerine 1997'de başladı.
- Her racist comment destroyed her career.
- Onun ırkçı yorumu onu kariyerinden etti.
- Tom has had an unusual career.
- Tom'un alışılmadık bir kariyeri oldu.
- I have my career to think of.
- Düşünmem gereken bir kariyerim var.
- Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary kariyerlerine daha çok odaklanmak istediler.
- She wants to go to Beijing to further her career.
- Kariyerini ilerletmek için Pekin'e gitmek istiyor.
- I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
- Bahse girerim, Madonna bir süre kariyerine geri dönmez.
- His political career has ended.
- Onun politik kariyeri sona erdi.
- This decision will reflect on his future career.
- Bu karar onun gelecekteki kariyerine yansıyacak.
- John puts his career before his family.
- John'un kariyeri ailesinden önce gelir.
- He embarked on a new career.
- O yeni bir kariyere başladı.
- He's preparing for a diplomatic career.
- Diplomatik bir kariyer için hazırlanıyor.
- He has had a long teaching career.
- Uzun bir öğretmenlik kariyerine sahip.
- Sami had a career.
- Sami'nin bir kariyeri oldu.
- This is the most violent murder I've ever seen in my career.
- Bu, kariyerim boyunca gördüğüm en vahşi cinayet.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
- Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- Which comes first, your career or your family?
- Hangisi önce gelir, kariyerin mi ailen mi?
- She is pursuing her career in interior design.
- O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.
- This marriage will be advantageous to his career.
- Bu evlilik onun kariyeri için avantajlı olacak.
- I am too focused on my career.
- Kariyerime çok odaklandım.
- Given her interest in children, I am sure teaching is the right career for her.
- Çocuklara olan ilgisi göz önüne alındığında, öğretmenliğin onun için doğru kariyer olduğuna eminim.
- Sami was busy reviving his movie career.
- Sami film kariyerini canlandırmakla meşguldü.
- Tom chose music as a career.
- Tom kariyer olarak müziği seçti.
- Sami wanted to change careers.
- Sami kariyer değiştirmek istedi.
- The scandal was an obstacle to his career.
- Skandal kariyerinin önünde bir engeldi.
- My family comes before my career.
- Ailem kariyerimden önce gelir.
- Tom's career was over.
- Tom'un kariyeri bitmişti.
- His political career has ended.
- Siyasi kariyeri sona erdi.
- I saw your progress about your dentist career and I'm really happy for you!
- Diş hekimliği kariyerindeki ilerlemeni gördüm ve senin için gerçekten mutluyum!
- He gave up his career for his family.
- Ailesi için kariyerini bıraktı.
- My teacher guided me in the choice of a career.
- Öğretmenim kariyer seçiminde bana yol gösterdi.
- His career is on the line.
- Onun kariyeri risk altında.
- Tom's career ended almost before it began.
- Tom'un kariyeri neredeyse başlamadan sona erdi.
- I just want my career back.
- Sadece kariyerimi geri istiyorum.
- Mary wants both a career and a family.
- Mary hem bir kariyer hem de bir aile istiyor.
- Her racist comment destroyed her career.
- Irkçı yorumu kariyerini mahvetti.
- She sacrificed her career for her family.
- Ailesi için kariyerini feda etti.
- Let's talk about your career.
- Senin kariyerin hakkında konuşalım.
- Tom is a career criminal.
- Tom kariyer suçlusudur.
- The actor’s career lasted for thirty years.
- Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
- Why did you choose this career?
- Bu kariyeri neden seçtiniz?
- I've put my career on the line for you.
- Kariyerimi sizin için riske attım.
- I saw your progress about your dentist career and I'm really happy for you!
- Diş hekimliği kariyerindeki ilerlemeni gördüm ve senin için gerçekten çok mutluyum!
- Sami's mental illness cut his modeling career short.
- Sami'nin akıl hastalığı modellik kariyerini kısa kesti.
- My dancing career isn't over.
- Dans kariyerim bitmedi.
- He's unstoppable right now but the question is how long he can remain at the pinnacle of his career.
- Şu anda durdurulamaz durumda ama asıl soru kariyerinin zirvesinde ne kadar kalabileceği.
- Your family should come before your career.
- Ailen kariyerinden önce gelmeli.
- Tom's career is over.
- Tom'un kariyeri bitti.
- Mary wants both a career and a family.
- Mary hem kariyer hem de aile istiyor.
- If anyone else did these things, their political career would be finished.
- Başka biri bunları yapsaydı, siyasi kariyeri biterdi.
- Let's talk about your career.
- Kariyerin hakkında konuşalım.
- The scandal ruined his career.
- Skandal onun kariyerini mahvetti.
- She is certainly a career woman.
- O kesinlikle bir kariyer kadınıdır.
- Tom has a bright career as a medical doctor.
- Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.
- Tom has quite a career ahead of him.
- Tom'un önünde oldukça iyi bir kariyer var.
- Layla began her career in 1997.
- Layla kariyerine 1997 yılında başladı.
- There are many careers open to women.
- Kadınlara açık bir sürü kariyer var.
- Tom's career ended almost before it began.
- Tom'un kariyeri neredeyse başlamadan bitti.
- I've put my career on the line for you.
- Senin için kariyerimi tehlikeye attım.
- You need a new career.
- Yeni bir kariyere ihtiyacın var.
- Something like this could ruin your career.
- Böyle bir şey kariyerini mahvedebilir.
- Sami had a career.
- Sami'nin bir kariyeri vardı.
- Her political career has ended.
- Siyasi kariyeri sona erdi.
- His career as a journalist was full of distinguished achievements.
- Bir gazeteci olarak onun kariyeri seçkin başarılarla doluydu.
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
- Mesleğiniz ne olursa olsun ya da mesleğinizde ne kadar mutlu olursanız olun, keşke başka bir kariyer seçseydim dediğiniz anlar olur.
- Tom is a career politician.
- Tom kariyer sahibi bir politikacı.
- Why did you decide to dedicate yourself to that career?
- Neden kendini bu kariyere adamaya karar verdin?
- Tom's career spanned 1993 to 2013.
- Tom'un kariyeri 1993'ten 2013'e kadar sürdü.
- Sami's criminal career was cut short.
- Sami'nin suç kariyeri kısa sürdü.
- He embarked on a new career.
- Yeni bir kariyere başladı.
- The actor’s career lasted for thirty years.
- Aktörün kariyeri otuz yıl sürdü.
- His career is on the line.
- Onun kariyeri tehlikede.
- If anyone else did these things, their political career would be finished.
- Eğer bu şeyleri başka biri yapsa onların politik kariyeri biterdi.
- My career is on the line.
- Benim kariyerim tehlikede.
- Learning Klingon will be of great use for his career as a businessman.
- Klingonca öğrenmek bir işadamı olarak kariyerine büyük katkı sağlayacak.
Show More (148)
|