| 1 |
climax |
doruk noktası |
n. |
|
- That would be a fitting climax for the Year of Education through Sport.
- Bu, Spor Yoluyla Eğitim Yılı için uygun bir doruk noktası olacaktır.
- That would be a fitting climax for the Year of Education through Sport.
- Bu, Spor Yoluyla Eğitim Yılı için mükemmel bir doruk noktası olacaktır.
Show More (-1)
|
| 2 |
climax |
klimaks |
n. |
|
- Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.
- Tom klimaks ve klimakterik arasındaki farkı bilmiyor.
Show More (-2)
|
| 3 |
climax |
orgazm |
n. |
|
- Mary did not climax when she and Tom had their first sexual intercourse.
- Mary, Tom ile ilk cinsel ilişkiye girdiğinde orgazm olmadı.
Show More (-2)
|
| 4 |
climax |
dönüm noktası |
n. |
|
- Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.
- Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor.
Show More (-2)
|
