darken - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
darken karartmak v.
  • The jealousy is starting to darken Tom's mind.
  • Kıskançlık, Tom'un zihnini karartmaya başlıyor.
  • He darkened the room.
  • O, odayı kararttı.
  • Suddenly, the clouds darkened the sky.
  • Aniden bulutlar gökyüzünü kararttı.
Show More (2)
darken kararmak v.
  • The sky started to darken.
  • Gökyüzü kararmaya başladı.
  • His face darkened after receiving the news.
  • Haberi aldıktan sonra adamın yüzü karardı.
  • The sky suddenly began to darken.
  • Gökyüzü aniden kararmaya başladı.
Show More (0)
darken (içini) karartmak v.
  • The bleak outlook darkened their spirits.
  • Kasvetli görünüm içlerini karartıyordu.
Show More (-2)
darken koyulaştırmak v.
  • You should darken the colours a little.
  • Renkleri biraz koyulaştırmalısın.
Show More (-2)