| 1 |
downtown |
şehir merkezindeki |
adj. |
|
- Two weeks later, we met for a coffee downtown.
- İki hafta sonra, şehir merkezinde kahve içmek için buluştuk.
- We're going downtown to go shopping.
- Şehir merkezine alışverişe gidiyoruz.
- I never go downtown nowadays.
- Bugünlerde şehir merkezine hiç gitmiyorum.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
- Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- Do you go downtown often?
- Şehir merkezine sık sık gider misin?
- I was downtown yesterday.
- Dün şehir merkezindeydim.
- There are many tall buildings downtown.
- Şehir merkezinde birçok yüksek bina var.
- There are many hotels downtown.
- Şehir merkezinde birçok otel var.
- What's the best way to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine gitmek için en iyi yol nedir?
- I drove downtown to meet him.
- Onunla tanışmak için şehir merkezine gittim.
- Take me downtown.
- Beni şehir merkezine götür.
- I'm headed downtown.
- Şehir merkezine gidiyorum.
- I was doing some shopping downtown.
- Şehir merkezinde alışveriş yapıyordum.
- My office is located downtown.
- Ofisim şehir merkezinde.
- I need to go to downtown.
- Şehir merkezine gitmem lazım.
- There's a fire downtown.
- Şehir merkezinde yangın var.
- There's a fire downtown.
- Şehir merkezinde bir yangın var.
- We have an office located in downtown Boston.
- Boston şehir merkezinde kurulmuş bir ofisimiz var.
- I need to go to downtown.
- Benim şehir merkezine gitmem gerekiyor.
- I drove downtown to meet Tom.
- Tom'la buluşmak için şehir merkezine gittim.
- Sami walked downtown.
- Sami şehir merkezine yürüdü.
- Tom lives downtown.
- Tom şehir merkezinde yaşıyor.
- Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.
- Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen.
- Have you been downtown this week?
- Bu hafta şehir merkezine gittin mi?
- I drove downtown to meet them.
- Onlarla buluşmak için şehir merkezine gittim.
- Don't you work downtown?
- Şehir merkezinde çalışmıyor musun?
- I drove downtown to meet her.
- Onunla buluşmak için şehir merkezine gittim.
- They're building a new hotel downtown.
- Şehir merkezinde yeni bir otel inşa ediyorlar.
- Tom lives in a three-bedroom apartment in downtown Boston.
- Tom Boston şehir merkezinde üç yatak odalı bir dairede yaşıyor.
- There are many hotels downtown.
- Şehir merkezinde çok sayıda otel var.
- We ran out of gas on the way to downtown Tokyo.
- Tokyo şehir merkezine giderken benzinimiz bitti.
- How do you get downtown?
- Şehir merkezine nasıl gidiyorsunuz?
- I met him downtown.
- Onunla şehir merkezinde buluştum.
- I love downtown Boston.
- Boston şehir merkezini seviyorum.
- Traffic downtown is all backed up.
- Şehir merkezinde trafik sıkışıklığı var.
- Come downtown with us.
- Bizimle şehir merkezine gel.
- Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
- Tom ve Mary ayda bir kez Boston şehir merkezinde buluşurlar.
- What's the fastest way to get downtown?
- Şehir merkezine gitmenin en hızlı yolu nedir?
- What's the best way to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine gitmenin en iyi yolu nedir?
- It's expensive to rent an office in downtown Boston.
- Boston şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
- Şehir merkezinde değil, yerleşim bölgesinde yaşamayı tercih ederim.
- Layla drove twenty minutes to a bank downtown.
- Leyla şehir merkezindeki bir bankaya araçla yirmi dakikada gitti.
- Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
- Tom ve Mary ayda bir kez Boston'da şehir merkezinde buluşurlar.
- I met him downtown.
- Onunla şehir merkezinde tanıştım.
- The hotel he's living in is downtown.
- Kaldığı otel şehir merkezinde.
- Take him downtown.
- Onu şehir merkezine götür.
- Take us downtown.
- Bizi şehir merkezine götür.
- Do you work downtown?
- Şehir merkezinde mi çalışıyorsun?
- The skyscraper is downtown.
- Gökdelen şehir merkezinde.
- We ran out of gas on the way to downtown Tokyo.
- Biz Tokyo şehir merkezine giderken benzinimiz bitti.
- Do you happen to know how to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine nasıl gideceğini biliyor musun?
- They're building a new hotel downtown.
- Şehir merkezine yeni bir otel yapıyorlar.
- Do you feel safe in downtown Boston?
- Boston şehir merkezinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?
- There was an enormous traffic jam in downtown Kyoto.
- Kyoto şehir merkezinde muazzam bir trafik sıkışıklığı vardı.
- Do you feel safe in downtown Boston?
- Boston şehir merkezinde kendini güvende hissediyor musun?
- We have an office located in downtown Boston.
- Boston şehir merkezinde bir ofisimiz var.
- How do you get downtown?
- Şehir merkezine nasıl gidilir?
- I walked downtown.
- Şehir merkezine yürüdüm.
- A special taskforce managed to catch a suicide terrorist downtown, prior to him carrying out his evil plan.
- Özel bir tim, şehir merkezinde bir intihar teröristini, şeytani planını gerçekleştirmeden önce yakalamayı başardı.
- Take them downtown.
- Onları şehir merkezine götür.
- Traffic downtown is all backed up.
- Şehir merkezindeki trafik tıkanmış durumda.
- The train station is located downtown.
- Tren istasyonu şehir merkezinde yer almaktadır.
- I'm heading downtown.
- Şehir merkezine gidiyorum.
- My mother went shopping downtown yesterday.
- Annem dün şehir merkezine alışverişe gitti.
- I drove downtown to meet them.
- Onlarla tanışmak için şehir merkezine geldim.
- Don't you work downtown?
- Sen şehir merkezinde çalışmıyor musun?
- Have you been downtown recently?
- Son zamanlarda şehir merkezine gittin mi?
- Do you happen to know how to get downtown from here?
- Buradan şehir merkezine nasıl gidileceğini biliyor musun acaba?
- For example, if I want to get downtown what bus should I take?
- Mesela, şehir merkezine gitmek istersem hangi otobüse binmeliyim?
- I wanted to buy a house in downtown Boston, but I couldn't afford it.
- Boston şehir merkezinde bir ev almak istedim ama param yetmedi.
- Take her downtown.
- Onu şehir merkezine götür.
- Tom is staying at a hotel not too far from our downtown office.
- Tom şehir merkezindeki ofisimize çok uzak olmayan bir otelde kalıyor.
- Where do the buses for downtown leave from?
- Şehir merkezine giden otobüsler nereden kalkıyor?
- Layla drove twenty minutes to a bank downtown.
- Layla şehir merkezindeki bir bankaya yirmi dakika sürdü.
- Give us a ride downtown.
- Bizi şehir merkezine götür.
- The train station is located downtown.
- Tren istasyonu şehir merkezinde.
- I need to go to downtown.
- Şehir merkezine gitmeliyim.
- I'm going to drive downtown.
- Şehir merkezine gideceğim.
- My office is located downtown.
- Ofisim şehir merkezinde yer alır.
- I was doing some shopping downtown.
- Ben şehir merkezinde alışveriş yapıyordum.
- What platform does the downtown train leave from?
- Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?
- I drove downtown to meet him.
- Onunla buluşmak için şehir merkezine gittim.
- Sami walked downtown.
- Sami şehir merkezinde yürüdü.
- Which way is downtown?
- Hangi yol şehir merkezine gider?
- I could have sworn that I saw Tom downtown today.
- Bugün Tom'u şehir merkezinde gördüğüme yemin edebilirim.
- Do you have a map of the downtown area?
- Şehir merkezinin bir haritası var mı?
- There have been a lot of complaints recently about drivers not obeying the speed limits in downtown Boston.
- Son zamanlarda Boston şehir merkezinde sürücülerin hız sınırlarına uymadığına dair çok sayıda şikâyet var.
- Which train takes me to downtown?
- Hangi tren beni şehir merkezine götürür?
- What number is the downtown train?
- Kaç numaralı tren şehir merkezine gidiyor?
- Do you go downtown often?
- Şehir merkezine sık gider misin?
- I could have sworn that I saw Tom downtown today.
- Tom'u bugün şehir merkezinde gördüğüme yemin edebilirdim.
- I drove downtown to meet her.
- Onunla tanışmak için şehir merkezine gittim.
- Let's go shopping downtown.
- Şehir merkezine alışverişe gidelim.
Show More (90)
|
| 2 |
downtown |
kent merkezi |
n. |
|
- Ondoy and his companion go downtown.
- Ondoy ve arkadaşı kent merkezine gidiyorlar.
- The hotel he's living in is downtown.
- Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.
- The skyscraper is downtown.
- Gökdelen, kent merkezindedir.
- What's the fastest way to get downtown?
- Kent merkezine gitmek için en hızlı yol nedir?
- Which train takes me to downtown?
- Beni kent merkezine hangi tren götürür?
- Tom went downtown with his friends.
- Tom arkadaşları ile birlikte kent merkezine gitti.
- I don't really have time to go downtown.
- Gerçekten kent merkezine gitmek için vaktim yok.
- Tom went downtown this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra kent merkezine gitti.
Show More (5)
|
| 3 |
downtown |
şehir merkezi |
n. |
|
- What number is the downtown train?
- Şehir merkezi treninin numarası kaç?
- Which way is downtown?
- Şehir merkezi ne tarafta?
- What platform does the downtown train leave from?
- Şehir merkezi treni hangi perondan kalkıyor?
- Where is the bus stop for downtown?
- Şehir merkezi için otobüs durağı nerede?
- The word downtown refers to the business quarter of any town.
- Şehir merkezi, şehirlerin iş bölgesi demektir.
- There was an enormous traffic jam in downtown Kyoto.
- Şehir merkezi Kyoto'da büyük bir trafik sıkışıklığı vardı.
Show More (3)
|
| 4 |
downtown |
çarşı |
n. |
|
- We are going downtown.
- Çarşıya gidiyoruz.
- Come downtown with us.
- Bizimle çarşıya gel.
- Let's go shopping downtown.
- Çarşıya alışverişe gidelim.
- He went downtown to do shopping.
- Çarşıya alışveriş yapmaya gitti.
- My mother went shopping downtown yesterday.
- Annem dün çarşıya alışverişe gitti.
Show More (2)
|
| 5 |
downtown |
şehrin merkezinde olan |
adj. |
|
- The house I bought is pretty far from downtown.
- Satın aldığım ev şehir merkezinden oldukça uzakta.
- The house I bought is pretty far from downtown.
- Aldığım ev şehir merkezinden oldukça uzakta.
- I thought your house was downtown.
- Evinizin şehir merkezinde olduğunu sanıyordum.
Show More (0)
|
