|
- Drop in now and again.
- Ara sıra uğra.
- Let's drop in for a drink.
- Bir içki için uğrayalım.
- Drop in if you get a chance.
- Fırsatın olursa uğra.
- I'm going to be around tomorrow afternoon, so please drop in.
- Yarın öğleden sonra buralarda olacağım, lütfen uğra.
- I thought I'd drop in to see you before I went to Boston.
- Ben Boston'a gitmeden önce seni görmek için uğrayacağımı düşündüm.
- Please drop in when you happen to be in the neighborhood.
- Tesadüfen mahallede olursanız lütfen uğrayın.
- I was about to leave home when an old friend of mine dropped in.
- Tam evden çıkmak üzereydim ki eski bir arkadaşım uğradı.
- I just dropped in.
- Sadece uğradım.
- I thought Tom would drop in to see us.
- Tom'un bizi görmek için uğrayacağını düşünmüştüm.
- If I have time, I'll drop in.
- Zamanım olursa, uğrarım.
- I've been hoping you would drop in.
- Ben de senin uğramanı umuyordum.
- Please drop in to see us next time you come to London.
- Bir dahaki sefere Londra'ya geldiğinizde bizi görmek için uğrayın.
- If I have time, I'll drop in.
- Zamanım olursa uğrarım.
- I just dropped in to say goodbye.
- Demin veda etmek için uğradım.
- I thought Tom would drop in to see us.
- Tom'un bizi görmek için uğrayacağını düşündüm.
- I just dropped in to say goodbye.
- Ben sadece hoşça kal demek için uğradım.
- I'm going to be around tomorrow afternoon, so please drop in.
- Yarın öğleden sonra buralarda olacağım, bu yüzden lütfen uğra.
- He dropped in to see us.
- Bizi görmek için uğradı.
- They often drop in to see us.
- Onlar sık sık bizi görmek için uğrarlar.
- He dropped in to see us.
- O bizi görmek için uğradı.
- Tom dropped in to see us.
- Tom bizi görmek için uğradı.
- I thought I'd drop in to see you before I went to Boston.
- Boston'a gitmeden önce uğrayıp seni göreceğimi düşündüm.
- Drop in now and again.
- Arada bir uğra.
- I just dropped in to say goodbye.
- Vedalaşmak için uğramıştım.
- Let's drop in for a drink.
- Bir şeyler içmek için uğrayalım.
Show More (22)
|