1 |
edible |
yenilebilir |
adj. |
|
- That flower is edible.
- Bu çiçek yenilebilir.
- Are pike edible?
- Turna balıkları yenilebilir mi?
- This plant isn't edible.
- Bu bitki yenilebilir değil.
- There are more than twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyadaki yenilebilir bitkilerin yirmi binden daha fazla bilinen türleri vardır.
- This plant isn't edible.
- Bu bitki yenilir değil.
- This plant is edible.
- Bu bitki yenilebilir.
- These snails are edible.
- Bu salyangozlar yenilebilirdir.
- These snails are edible.
- Bu salyangozlar yenilebilir.
- I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.
- Ben yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim.
- I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.
- Yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim.
- There are over twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyada bilinen yirmi binden fazla yenilebilir bitki türü var.
- There are more than twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyada bilinen yirmi binden fazla yenilebilir bitki türü var.
- Is that edible?
- Yenilebilir mi?
- This mushroom is not edible.
- Bu mantar yenilebilir değildir.
- This mushroom is not edible.
- Bu mantar yenilebilir değil.
- There are over twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyada yenilebilir bitkilerin yirmi binden fazla bilinen türü var.
- Are these edible?
- Bunlar yenilebilir mi?
- Is this thing edible?
- Bu şey yenilebilir mi?
Show More (15)
|
2 |
edible |
yenir |
adj. |
|
- Are pike edible?
- Turna balığı yenir mi?
- That fish is not edible.
- O balık yenmez.
- This fish is not edible.
- Bu balık yenmez.
- This plant isn't edible.
- Bu bitki yenmez.
Show More (1)
|
3 |
edible |
yemeklik |
adj. |
|
- Exactly the same applies to highly refined products such as edible oils or sugar.
- Aynı durum yemeklik yağlar ya da şeker gibi yüksek oranda rafine edilmiş ürünler için de geçerlidir.
Show More (-2)
|