| 1 |
endeavor |
çaba |
n. |
|
- Despite our best endeavors, we couldn't open the safe.
- Tüm çabalarımıza rağmen kasayı açamadık.
- I wish him the very best in his future endeavors.
- Gelecekteki çabalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish her the very best in her future endeavors.
- Gelecekteki çabalarında ona en iyisini diliyorum.
- Self-confidence is the principal element of any great endeavor.
- Özgüven, her büyük çabanın ana unsurudur.
- All his endeavors proved unsuccessful.
- Tüm çabaları başarısızlıkla sonuçlandı.
- All his endeavors proved unsuccessful.
- Onun bütün çabaları başarısız oldu.
- This is a worthwhile endeavor.
- Bu değerli bir çaba.
Show More (4)
|
| 2 |
endeavor |
gayret etmek |
v. |
|
- He endeavors to attain his goal.
- O amacına ulaşmak için gayret eder.
- My grandfather still endeavors to absorb new ideas.
- Büyükbabam hala yeni fikirleri özümsemeye gayret ediyor.
Show More (-1)
|
| 3 |
endeavor |
çalışma |
n. |
|
- I wish him the very best in his future endeavors.
- Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
- I wish her the very best in her future endeavors.
- Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
Show More (-1)
|
| 4 |
endeavor |
çaba göstermek |
v. |
|
- Jack must endeavor to improve his work.
- Jack işini geliştirmek konusunda çaba göstermeli.
Show More (-2)
|
| 5 |
endeavor |
çalışmak |
v. |
|
- She endeavored to do her duty.
- O, görevini yapmak için çalıştı.
Show More (-2)
|
| 6 |
endeavor |
çabalamak |
v. |
|
- He endeavors to attain his goal.
- Hedefine ulaşmak için çabalıyor.
Show More (-2)
|
| 7 |
endeavor |
uğraş |
n. |
|
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
- Bana göre, bilgisayar programcılığı ilginç bir uğraş.
Show More (-2)
|
| 8 |
endeavor |
girişim |
n. |
|
- I wish you the best of luck in your next endeavor.
- Bir sonraki girişiminde sana bol şans dilerim.
Show More (-2)
|
