|
- It has been a test of endurance and, as he says, it is a complex and technical report.
- Bu bir dayanıklılık testi oldu ve kendisinin de söylediği gibi karmaşık ve teknik bir rapor.
- We recognise your endurance in the face of a barrage of obstacles.
- Engeller karşısında gösterdiğiniz dayanıklılığın farkındayız.
- Without her endurance and extreme patience we would not have achieved this compromise.
- Onun dayanıklılığı ve aşırı sabrı olmasaydı bu uzlaşmayı sağlayamazdık.
- He had enough endurance to run a marathon.
- Maraton koşacak kadar dayanıklılığı vardı.
- You need great endurance to run ten thousand meters.
- On bin metre koşmak için büyük bir dayanıklılık gerekir.
- He had enough endurance to run a marathon.
- Onun bir maraton koşmak için yeterli dayanıklılığı vardı.
- I was amazed at Tom's endurance.
- Tom'un dayanıklılığına hayran kaldım.
- Cardiovascular endurance is one of the six components of physical fitness.
- Kardiyovasküler dayanıklılık, fiziksel uygunluğun altı bileşeninden biridir.
- You need great endurance to add ten thousand sentences.
- On bin cümle eklemek için büyük bir dayanıklılık gerekir.
Show More (6)
|