excite - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
excite heyecanlandırmak v.
  • A good wage can excite any employee.
  • İyi bir ücret her çalışanı heyecanlandırabilir.
  • Red dresses always excite me.
  • Kırmızı elbiseler beni her zaman heyecanlandırır.
  • I have been involved in lots of digs all over Italy but nothing has excited me as much as this.
  • İtalya'nın dört bir yanında pek çok kazıya katıldım ama hiçbiri beni bu kadar heyecanlandırmadı.
Show More (2)
excite uyandırmak (bir duygu/tepki) v.
  • The news excited her curiosity.
  • Bu haber onun merakını uyandırdı.
  • His story excited everyone's curiosity.
  • Onun hikayesi herkesin merakını uyandırdı.
  • His story excited everyone's curiosity.
  • Hikayesi herkesin merakını uyandırdı.
Show More (2)
excite uyarmak v.
  • Electricity can be used to excite muscles.
  • Kasları uyarmak için elektrik kullanılabilir.
Show More (-2)
excite tahrik etmek v.
  • Sami's violent sexual urges were excited by porn websites.
  • Sami'nin şiddet içeren cinsel dürtüleri porno siteleri tarafından tahrik ediliyordu.
Show More (-2)