1 |
female |
kadın |
n., adj. |
|
- That is to say, that it constantly forgets that there are female producers and stockbreeders.
- Yani kadın üreticilerin ve hayvan yetiştiricilerinin olduğunu sürekli unutuyor.
- You are a splendid example of female political leadership.
- Siz kadın siyasi liderliğinin muhteşem bir örneğisiniz.
- Numerous female health problems have been linked to exposure to endocrine-disrupting substances.
- Çok sayıda kadın sağlığı sorunu endokrin bozucu maddelere maruz kalma ile ilişkilendirilmiştir.
- The Council must know how many female agricultural workers are going to join the Union.
- Konsey, kaç kadın tarım işçisinin Birliğe katılacağını bilmelidir.
- In my country, it was not so long ago that only one female minister was appointed.
- Benim ülkemde çok uzun zaman önce sadece bir kadın bakan atanmıştı.
- In my country, it was not so long ago that only one female minister was appointed.
- Ülkemde, çok uzun zaman önce sadece bir kadın bakan atanmıştı.
- They are also both female politicians.
- Ayrıca her ikisi de kadın siyasetçi.
- I was astonished to find out from my Christian-Democratic counterparts that pregnancy is a purely female issue.
- Hristiyan-Demokrat meslektaşlarımdan hamileliğin tamamen bir kadın meselesi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.
- I am talking about the female portion of the population.
- Ben nüfusun kadın olan kısmından bahsediyorum.
- The interests of female employees must not be ignored.
- Kadın çalışanların çıkarları göz ardı edilmemelidir.
- The Euromed Youth programme is still causing concern, due to low female participation.
- Euromed Gençlik programı, kadın katılımının düşük olması nedeniyle hala endişe yaratmaktadır.
- So human dignity must be protected from the time the male sperm is united with the female egg.
- Dolayısıyla insan onuru, erkek sperminin kadın yumurtasıyla birleştiği andan itibaren korunmalıdır.
- Rest assured, this is something that I regret, as we had 16 female speakers to just one male speaker.
- Emin olun ki 16 kadın konuşmacıya karşılık sadece bir erkek konuşmacımız olduğu için bu durumdan üzüntü duyuyorum.
- This item is also about allocating greater resources to programmes for combating female unemployment.
- Bu madde aynı zamanda kadın işsizliğiyle mücadele programlarına daha fazla kaynak ayrılmasıyla da ilgilidir.
- The interests of female employees must not be ignored.
- Kadın çalışanların menfaatleri göz ardı edilmemelidir.
- The situation is clearly more critical in the case of female migrants.
- Kadın göçmenler söz konusu olduğunda durumun daha kritik olduğu açıktır.
- There are two countries that have sent no female observers at all.
- Hiç kadın gözlemci göndermeyen iki ülke var.
- The female disciple said with a cold voice.
- Kadın öğrenci soğuk bir ses tonuyla konuştu.
- The female disciple said with a cold voice.
- Dedi kadın öğrenci soğukkanlı bir sesle.
- She will not be my first female president.
- O benim ilk kadın cumhurbaşkanım olmayacak.
- Being the first female wasn't such a big deal.
- İlk kadın olmak o kadar da önemli değildi.
- Being the first female wasn't such a big deal.
- İlk kadın olmak o kadar da büyük bir mesele değildi.
- A young, slender female has come down the mountain.
- Genç, ince bir kadın dağdan aşağı indi.
- Okay, Mark, clearly, you don't understand how female friendships work.
- Tamam Mark, belli ki kadınlar arasındaki arkadaşlıkların nasıl yürüdüğünü anlamıyorsun.
- Angela Merkel is the first female German chancellor.
- Angela Merkel, ilk kadın Alman başbakanı.
- Sami made fun of his female co-workers.
- Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti.
- The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.
- Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok kısmını korumasız bırakmış gibi görünüyordu.
- His movies often feature strong female characters.
- Onun filmleri genellikle güçlü kadın karakterleri ön plana çıkarır.
- Don't underestimate female directors.
- Kadın yönetmenleri küçümsemeyin.
- Who's your favorite female rapper?
- En sevdiğiniz kadın rapçi kim?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Sizce bir erkek İkizler, bir kadın Balık ile iyi anlaşabilir mi?
- There are more male members than female ones on this website.
- Bu sitede erkek üye sayısı kadın üye sayısından fazla.
- The audience was predominantly female.
- Seyircilerin çoğunluğu kadındı.
- Sami harassed some of his female co-workers.
- Sami kadın meslektaşlarından bazılarını taciz etti.
- Would you prefer to be examined by a female nurse?
- Kadın hemşire tarafından mı muayene edilmeyi tercih edersiniz?
- Would you prefer to be examined by a female nurse?
- Bir kadın hemşire tarafından muayene edilmeyi tercih eder misiniz?
- The infamous female burglar was never caught.
- Namlı kadın hırsız hiç yakalanmadı.
- Was the victim male or female?
- Kurban erkek mi yoksa kadın mıydı?
- Do you prefer a male or female doctor?
- Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz?
- All the workers at this factory are female.
- Bu fabrikadaki tüm işçiler kadın.
- 70% of Algeria's lawyers are female.
- Cezayir'deki avukatların %70'i kadındır.
- 70% of Algeria's lawyers are female.
- Cezayirli avukatların %70'i kadın.
- Angela Merkel is the first female German chancellor.
- Angela Merkel, Almanya'nın ilk kadın başbakanıdır.
- Around half of the audience were female.
- Seyircilerin yaklaşık yarısı kadındı.
- Tom was accused of the sexual harassment of his female colleagues.
- Tom, kadın meslektaşlarına cinsel tacizde bulunmakla suçlandı.
- The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
- Qipao, 17. yüzyıl Çin'inde ortaya çıkan klasik bir kadın giysisidir.
- Only sixteen percent of the teachers at the school are female.
- Okuldaki öğretmenlerin sadece yüzde on altısı kadın.
- The infamous female burglar was never caught.
- Meşhur kadın hırsız hiç yakalanmadı.
- Around half of the audience were female.
- İzleyicilerin yaklaşık yarısı kadındı.
- Was the victim male or female?
- Kurban kadın mıydı erkek mi?
- The audience was predominantly female.
- Seyirci ağırlıklı olarak kadındı.
- Female driver, constant danger.
- Kadın sürücü, sürekli tehlike.
- The socialist was accompanied by a female interpreter.
- Sosyaliste bir kadın tercüman tarafından eşlik edildi.
- The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.
- Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok yerini korumasız bırakıyor gibiydi.
- Sami started flirting with a female employee in the prison.
- Sami cezaevinde bir kadın çalışanla flört etmeye başladı.
- When will we have a female president?
- Bizim ne zaman bir kadın cumhurbaşkanımız olur?
- Only 16 percent of the teachers of this school are female.
- Bu okuldaki öğretmenlerin sadece yüzde 16'sı kadın.
- Only sixteen percent of the teachers at the school are female.
- Okuldaki öğretmenlerin sadece yüzde on altısı kadındır.
- Almost 60% of illiterate youth are female.
- Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse %60'ı kadın.
- Sami made fun of his female co-workers.
- Sami kadın iş arkadaşlarıyla dalga geçiyordu.
- His movies often feature strong female characters.
- Filmlerinde genellikle güçlü kadın karakterlere yer verir.
- This company has a female CEO.
- Bu şirketin bir kadın CEO'su var.
- Only 16 percent of the teachers of this school are female.
- Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.
- A person is either male or female.
- Bir insan ya erkektir ya da kadındır.
- Sami was hitting on a female reporter.
- Sami bir kadın muhabire asılıyordu.
- Do you prefer a male or female doctor?
- Erkek mi yoksa kadın doktor mu tercih edersiniz?
- Sami started flirting with a female employee in the prison.
- Sami hapishanedeki bir kadın çalışanla flört etmeye başladı.
- Anne Bonny was a female pirate.
- Anne Bonny kadın bir korsandı.
- She will be the first female Japanese astronaut.
- O ilk Japon kadın astronot olacak.
- Ching Shih was a female pirate who commanded a fleet of 1,500 ships and 80,000 sailors.
- Ching Shih, 1.500 gemi ve 80.000 denizciden oluşan bir filoya komutanlık eden bir kadın korsandı.
- Do you know any female pilots?
- Hiç kadın pilot tanıyor musunuz?
- Sami harassed some of his female co-workers.
- Sami bazı kadın iş arkadaşlarını taciz etti.
- Michael is a male name and Michelle is a female name.
- Michael bir erkek adıdır ve Michelle bir kadın adıdır.
- The suspect is a caucasian female.
- Şüpheli beyaz bir kadın.
- 70% of Algeria's lawyers are female.
- Cezayir'deki avukatların %70'i kadın.
- Tom was accused of the sexual harassment of his female colleagues.
- Tom kadın meslektaşlarına cinsel tacizle suçlandı.
- Who was the female you were talking to?
- Konuştuğun kadın kimdi?
- The socialist was accompanied by a female interpreter.
- Sosyaliste bir kadın tercüman eşlik ediyordu.
- Almost 60% of illiterate youth are female.
- Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.
- Ulrike is a beautiful German and female first name.
- Ulrike güzel bir Alman ve kadın ismi.
- The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
- Qipao 17.yüzyıl Çin'inde yaratılmış klasik kadın giysisidir.
Show More (78)
|
2 |
female |
dişi |
adj., n. |
|
- The monster asked his creator to give him a female companion, if you remember.
- Hatırlarsanız canavar, yaratıcısından kendisine bir dişi arkadaş vermesini istemişti.
- Professor Frankenstein started to create the female equivalent of the monster.
- Profesör Frankenstein canavarın dişi eşdeğerini yaratmaya başladı.
- Males often fight with one another for possession of a harem of females.
- Erkekler genellikle dişilerden oluşan bir hareme sahip olmak için birbirleriyle savaşırlar.
- A bull is male and a cow is female.
- Bir boğa erkektir ve bir inek dişidir.
- The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.
- Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da üreyecek dişi olmayacağı için nesli tükenebilir.
- In 1957, the Soviet Union sent a female dog named Laika into space.
- 1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.
- The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is.
- Bir aslanın yelesi ne kadar koyu olursa, dişiler için o kadar çekici olur.
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- My older sister is a female ninja.
- Ablam dişi ninjadır.
- Is that dog male or female?
- Bu köpek erkek mi dişi mi?
- Ulrike is a beautiful German and female first name.
- Ulrike güzel bir Alman ve dişi ilk adıdır.
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- A bull is male and a cow is female.
- Boğa erkek, inek dişidir.
- I have three dogs; one is male and the others are female.
- Üç köpeğim var; biri erkek, diğerleri dişi.
- A person is either male or female.
- Bir kişi ya erkektir ya da dişi.
- My older sister is a female ninja.
- Ablam dişi bir ninja.
- I have two female cats.
- İki dişi kedim var.
- A doe is a female deer.
- Maral, dişi bir geyiktir.
- Is that bird male or female?
- O kuş erkek mi yoksa dişi mi?
- In 1957, the Soviet Union sent a female dog named Laika into space.
- 1957'de Sovyetler Birliği uzaya Laika adında dişi bir köpek gönderdi.
- The peacock's beautiful tail helps it attract females.
- Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişileri çekmesine yardımcı olur.
- A male crocodile ate a female dog.
- Erkek bir timsah dişi bir köpeği yedi.
- Laika, a female dog, was the first animal to be launched into orbit.
- Dişi bir köpek olan Laika, yörüngeye fırlatılan ilk hayvandır.
- I'm not sure if it's a male or a female.
- Erkek mi dişi mi emin değilim.
- In some species of animals, the female is dominant over the male.
- Bazı hayvan türlerinde dişi, erkek üzerinde baskındır.
- Koko is a female gorilla.
- Koko dişi bir goril.
- Is that bird male or female?
- Bu kuş erkek mi dişi mi?
- The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.
- Sıcak havalarda sadece erkek yavru üreten timsahın nesli de, üreyecek dişi kalmayacağı için, tükenebilir.
- I keep a female cat.
- Dişi bir kedi besliyorum.
- Peter is buying a female cat.
- Peter dişi bir kedi alıyor.
- I have two female cats.
- İki tane dişi kedim var.
- Laika, a female dog, was the first animal to be launched into orbit.
- Laika, bir dişi köpek, yörüngeye fırlatılacak ilk hayvandı.
- Is that dog male or female?
- O köpek erkek mi yoksa dişi mi?
- Koko is a female gorilla.
- Koko bir dişi gorildir.
- In some species of animals, the female is dominant over the male.
- Bazı hayvan türlerinde dişi erkek üzerinde egemendir.
- I have three dogs; one is male and the others are female.
- Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
Show More (33)
|
3 |
female |
bayan |
n. |
|
- There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
- I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Show More (-1)
|
4 |
female |
kız |
n. |
|
- Tom has a lot female friends.
- Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
- Our teacher always favours female pupils.
- Öğretmenimiz her zaman kız öğrencileri tercih eder.
Show More (-1)
|