1 |
gradually |
yavaş yavaş |
adv. |
|
- Beware of gradually and insidiously accepting the unacceptable.
- Kabul edilemez olanı yavaş yavaş ve sinsice kabul etmekten sakının.
- In Slovakia, they have gradually come to expect that from me.
- Slovakya'da insanlar yavaş yavaş benden bunu beklemeye başladılar.
- The poorest regions are gradually making good their underdevelopment.
- En yoksul bölgeler az gelişmişliklerini yavaş yavaş telafi etmektedir.
- In Slovakia, they have gradually come to expect that from me.
- Slovakya'da yavaş yavaş benden bunu beklemeye başladılar.
- The committee is counting the angels dancing on the end of a pin while the industry gradually collapses.
- Komite, sektör yavaş yavaş çökerken bir toplu iğnenin ucunda dans eden melekleri sayıyor.
- We are gradually overcoming the potential obstacles to a definitive decision on enlargement.
- Genişleme konusunda kesin bir karar alınmasının önündeki potansiyel engelleri yavaş yavaş aşıyoruz.
- We are making progress and you are gradually retracting, and that is not good.
- Biz ilerleme kaydediyoruz ve siz yavaş yavaş geri çekiliyorsunuz ve bu iyi değil.
- We are changing this gradually.
- Bunu yavaş yavaş değiştiriyoruz.
- In this way, new international party structures and European parties gradually developed.
- Bu şekilde, yeni uluslararası parti yapıları ve Avrupa partileri yavaş yavaş gelişti.
- We shall have to gradually get accustomed to twilight conditions, for example.
- Örneğin alacakaranlık koşullarına yavaş yavaş alışmamız gerekecek.
- Galicia's green coast is gradually turning black.
- Galiçya'nın yeşil kıyıları yavaş yavaş siyaha dönüyor.
- We are gradually overcoming the potential obstacles to a definitive decision on enlargement.
- Genişleme konusunda kesin bir karara varmamızın önündeki potansiyel engelleri yavaş yavaş aşıyoruz.
- And while their contribution is unique, the works which they produce only gradually acquire a market value.
- Katkıları benzersiz olsa da, ürettikleri eserler ancak yavaş yavaş bir piyasa değeri kazanıyor.
- Our opinions have no permanence; like autumn and winter, they gradually disappear.
- Fikirlerimizin kalıcılığı yoktur; sonbahar ve kış gibi yavaş yavaş yok olurlar.
- Still, gradually the truth took root in our hearts.
- Yine de, yavaş yavaş hakikat kalplerimizde kök saldı.
- As the earth heats up, tropical diseases are gradually migrating northward.
- Dünya ısındıkça tropik hastalıklar yavaş yavaş kuzeye göç ediyor.
- As the earth heats up, tropical diseases are gradually migrating northward.
- Dünya ısındıkça, tropikal hastalıklar yavaş yavaş kuzeye doğru taşınıyor.
- As the earth heats up, tropical diseases are gradually migrating northward.
- Dünya ısındıkça, tropikal hastalıklar yavaş yavaş kuzeye göç ediyor.
- Still, gradually the truth took root in our hearts.
- Yine de hakikat yavaş yavaş kalplerimizde kök salmaya başladı.
- The wind gradually died down.
- Rüzgar yavaş yavaş azaldı.
- She's gradually getting used to the new situation.
- O, yavaş yavaş yeni duruma alışıyor.
- The sky has gradually clouded over.
- Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- Their friendship gradually turned into love.
- Arkadaşlıkları yavaş yavaş aşka dönüştü.
- Elementary schools are gradually disappearing.
- İlköğretim okulları yavaş yavaş kayboluyor.
- The ship gradually came in sight.
- Gemi yavaş yavaş göründü.
- Tom is gradually improving.
- Tom yavaş yavaş iyileşiyor.
- That is gradually changing.
- Yavaş yavaş değişiyor.
- The noise lessened gradually.
- Gürültü yavaş yavaş azaldı.
- She's gradually getting used to the new situation.
- Yavaş yavaş yeni duruma alışıyor.
- Beethoven gradually lost his hearing.
- Beethoven yavaş yavaş işitme yetisini kaybetti.
- My French is gradually improving.
- Fransızcım yavaş yavaş gelişiyor.
- Their friendship gradually turned into love.
- Onların arkadaşlığı yavaş yavaş aşka dönüştü.
- Elementary schools are gradually disappearing.
- İlkokullar yavaş yavaş yok oluyor.
- She gradually began to understand.
- Yavaş yavaş anlamaya başladı.
- The days are gradually shortening.
- Günler yavaş yavaş kısalıyor.
- Tom is gradually getting better.
- Tom yavaş yavaş iyileşiyor.
- The sound gradually died away.
- Ses yavaş yavaş kayboldu.
- Lack of sleep can gradually affect health.
- Uykusuzluk sağlığı yavaş yavaş etkileyebilir.
- Programming languages have gradually started resembling natural languages.
- Programlama dilleri yavaş yavaş doğal dillere benzemeye başladı.
- Many old customs are gradually dying out.
- Birçok eski gelenekler yavaş yavaş ortadan kayboluyorlar.
- The wind gradually died down.
- Rüzgar yavaş yavaş kesildi.
- With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
- The fog gradually began to lift.
- Sis yavaş yavaş kalkmaya başladı.
- The bus picked up the speed gradually.
- Otobüs yavaş yavaş hızlandı.
- Many old customs are gradually dying out.
- Çok sayıda eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
- Old customs are gradually being destroyed.
- Eski gelenekler yavaş yavaş yok oluyor.
- That is gradually changing.
- O yavaş yavaş değişiyor.
- After six o'clock, it gradually became light.
- Saat altıdan sonra hava yavaş yavaş aydınlandı.
- She is gradually recovering.
- Yavaş yavaş iyileşiyor.
- That is gradually changing.
- Bu yavaş yavaş değişiyor.
- Many old customs are gradually dying out.
- Birçok eski gelenek yavaş yavaş yok oluyor.
- Beethoven gradually lost his hearing.
- Beethoven yavaş yavaş işitmesini kaybetti.
- Tom gradually began to lose his sense of smell.
- Tom yavaş yavaş koku alma duyusunu kaybetmeye başladı.
- Gradually, they are all leaving.
- Yavaş yavaş hepsi gidiyor.
- Tom gradually moved closer to Mary.
- Tom yavaş yavaş Mary'ye yaklaştı.
- With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelişiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden canlanır.
- Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
- Seksen yaşında doğup yavaş yavaş on sekiz yaşına yaklaşabilseydik, hayat sonsuz derecede daha mutlu olurdu.
- After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
- Ondan sonra hayattan tekrar zevk almaya başladı ve yavaş yavaş iyileşti.
- This area is gradually being deforested.
- Bu alan yavaş yavaş ormansızlaştırılıyor.
- The train gained speed gradually.
- Tren yavaş yavaş hızlandı.
- Tom gradually moved closer to Mary.
- Tom yavaş yavaş Mary'e yaklaştı.
- This area is gradually being deforested.
- Bu bölge yavaş yavaş ormansızlaşıyor.
- The sound gradually died away.
- Ses yavaş yavaş kesildi.
- Tom is gradually improving.
- Tom yavaş yavaş gelişiyor.
Show More (61)
|
2 |
gradually |
giderek |
adv. |
|
- She was my best friend, but we gradually grew apart.
- O benim en iyi arkadaşımdı, ama giderek birbirimizden uzaklaştık.
- This is how practical Europe is gradually diverging from the Europe of intentions, making people more uneasy.
- İşte bu şekilde pratik Avrupa, niyetlerin Avrupa'sından giderek uzaklaşmakta ve insanları daha da tedirgin etmektedir.
- The divisions between 'departments' are gradually diminishing in the area of the environment as well.
- Çevre alanında da 'departmanlar' arasındaki ayrımlar giderek azalıyor.
- During the discussion we have gradually come closer together.
- Tartışmalar sırasında giderek birbirimize daha da yaklaştık.
- We, therefore, have reason to hope that the situation will gradually improve.
- Bu nedenle durumun giderek iyileşeceğini ummak için nedenlerimiz var.
- That principle was reinforced in the Treaty of Amsterdam and has gradually gained in prominence.
- Bu ilke Amsterdam Antlaşması ile pekiştirilmiş ve giderek önem kazanmıştır.
- Still, gradually the truth took root in our hearts.
- Yine de hakikat giderek yüreğimizde kök saldı.
- The noise gradually became louder.
- Gürültü giderek arttı.
- The EU's unity is gradually becoming shakier.
- AB'nin birliği giderek daha da sarsılıyor.
- His health gradually changed for the better after he went to live in the countryside.
- Kırsalda yaşamaya başladıktan sonra sağlığı giderek daha iyi oldu.
- Prices have been gradually rising in recent years.
- Son yıllarda fiyatlar giderek artıyor.
- Programming languages have gradually started resembling natural languages.
- Programlama dilleri giderek doğal dillere benzemeye başladı.
- It's gradually getting colder.
- Hava giderek soğuyor.
- The room gradually got hotter.
- Oda giderek ısındı.
- At first, I didn't like it, but it gradually became fun.
- İlk başta sevmemiştim ama giderek eğlenceli hale geldi.
- The days are gradually shortening.
- Günler giderek kısalıyor.
- Tom's French is gradually improving.
- Tom'un Fransızcası giderek gelişiyor.
- I'm gradually getting better at French.
- Fransızcada giderek daha iyi oluyorum.
- The EU's unity is gradually becoming shakier.
- AB'nin birliği giderek daha sarsıntılı hale gelmektedir.
- The population of this country is gradually diminishing.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalıyor.
- My French is gradually improving.
- Fransızcam giderek gelişiyor.
- The population of this country is gradually diminishing.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
- The noise lessened gradually.
- Gürültü giderek azaldı.
- My grandmother was gradually becoming forgetful and frail.
- Büyükannem giderek unutkanlaşıyor ve zayıflıyordu.
Show More (21)
|
3 |
gradually |
kademeli olarak |
adv. |
|
- The regulations on the limitation of discharges are gradually being reinforced.
- Deşarjların sınırlandırılmasına ilişkin yönetmelikler kademeli olarak güçlendirilmektedir.
- We agree that the Commission is taking the right approach there in aligning financial compensation payments gradually.
- Komisyon'un mali tazminat ödemelerini kademeli olarak düzenlemekle doğru bir yaklaşım sergilediğini kabul ediyoruz.
- The ban will be implemented gradually, with a total prohibition coming into effect from 2009.
- Yasak kademeli olarak uygulanacak ve 2009 yılından itibaren tamamen yasaklanacaktır.
- I believe the Member States must look at these recommendations in the perspective of gradually approaching our aim.
- Üye Devletlerin bu tavsiyelere amacımıza kademeli olarak yaklaşma perspektifinden bakmaları gerektiğine inanıyorum.
- I think that the greatest victories are those that are achieved gradually.
- Bence en büyük zaferler kademeli olarak elde edilenlerdir.
- I have been involved in drawing up reports which have gradually transformed the notion of centres of excellence.
- Mükemmeliyet merkezleri kavramını kademeli olarak dönüştüren raporların hazırlanmasında yer aldım.
- Relations were gradually normalised after the restoration of a civilian government in 1983.
- 1983 yılında sivil bir yönetimin yeniden tesis edilmesinden sonra ilişkiler kademeli olarak normalleşti.
- They were also both created gradually in order to influence global economic and political development.
- Ayrıca her ikisi de küresel ekonomik ve siyasi gelişmeyi etkilemek amacıyla kademeli olarak oluşturulmuştur.
- Representativeness is not a vested right of any agency and must be confirmed gradually.
- Temsil edilebilirlik hiçbir kurumun kazanılmış hakkı değildir ve kademeli olarak teyit edilmelidir.
- I welcome the fact that we are gradually applying the open coordination method to pensions.
- Açık koordinasyon yöntemini emekli maaşlarına kademeli olarak uyguluyor olmamızı memnuniyetle karşılıyorum.
- We, therefore, have reason to hope that the situation will gradually improve.
- Bu nedenle, durumun kademeli olarak iyileşeceğini ummak için nedenlerimiz var.
- We hope to gradually bring this figure up to a quarter of the total volume of our loans.
- Bu rakamı kademeli olarak kredilerimizin toplam hacminin dörtte birine çıkarmayı umuyoruz.
- The PPE-DE's amendment asks for the change to be introduced gradually.
- PPE-DE'nin değişiklik önergesi, değişikliğin kademeli olarak yapılmasını istemektedir.
- All direct aid given to agricultural production ought to gradually be abolished.
- Tarımsal üretime verilen tüm doğrudan yardımlar kademeli olarak kaldırılmalıdır.
- Funds are gradually transferred to it from the Guarantee Reserves as guarantee commitments are made.
- Fonlar, garanti taahhütleri yapıldıkça Garanti Rezervlerinden kademeli olarak aktarılır.
- They will gradually be reduced in order, therefore, to reduce pollution.
- Bu nedenle kirliliği azaltmak için kademeli olarak azaltılacaklar.
- They will gradually be reduced in order, therefore, to reduce pollution.
- Bu nedenle kirliliği azaltmak için kademeli olarak azaltılacaktır.
- For the first time in history, we are gradually unifying the continent.
- Tarihte ilk kez kıtayı kademeli olarak birleştiriyoruz.
- Gradually, they are all leaving.
- Kademeli olarak, hepsi terk ediyor.
Show More (16)
|
4 |
gradually |
gitgide |
adv. |
|
- Tom gradually began to lose his sense of smell.
- Tom gitgidide koku duyusunu kaybetmeye başladı.
- After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
- Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
- At first, I didn't like it, but it gradually became fun.
- İlk başta, ben bunu sevmedim, ama gitgide eğlenceli oldu.
Show More (0)
|
5 |
gradually |
gittikçe |
adv. |
|
- The room gradually got hotter.
- Oda gittikçe ısındı.
- This area is gradually being deforested.
- Bu bölgede ormanlar gittikçe azalıyor.
Show More (-1)
|