|
- Our thoughts are also with María Eraunzetamurgil and her grandson, who were victims of a horrendous attack.
- Düşüncelerimiz aynı zamanda korkunç bir saldırının kurbanı olan Maria Eraunzetamurgil ve torunuyla birlikte.
- My grandson cries very loud.
- Torunum çok yüksek sesle ağlıyor.
- Tom is Mary's grandson, isn't he?
- Tom, Mary'nin torunu, değil mi?
- The old man was accompanied by his grandson.
- Yaşlı adama torunu eşlik etti.
- My grandson is still a baby.
- Torunum hâlâ bebek.
- Tom is your neighbor's grandson, isn't he?
- Tom senin komşunun torunu, değil mi?
- Today's my grandson's birthday.
- Bugün torunumun doğum günü.
- Today's my grandson's birthday.
- Bugün benim torunumun doğum günü.
- I have a grandson in Boston.
- Boston'da bir torunum var.
- When I go to see my grandson, I always give him something.
- Torunumu görmeye gittiğimde ona hep bir şey veririm.
- My grandson is still a baby.
- Torunum hala bir bebek.
- My grandson is the son of my son.
- Torunum, oğlumun oğlu.
- Tom made his grandson a toy.
- Tom torununa bir oyuncak yaptı.
- My grandson loves the story of Snow White.
- Torunum Pamuk Prenses hikayesini seviyor.
- Walt's sons and grandsons are interested only in themselves.
- Walt'ın oğulları ve torunları sadece kendileriyle ilgililer.
- Romulus was the grandson of Numitor.
- Romulus, Numitor'un torunuydu.
- Tom and Mary have one grandson and three granddaughters.
- Tom ve Mary'nin bir torunu ve üç kız torunu var.
- Did you know Tom was Mary's grandson?
- Tom'un Mary'nin torunu olduğunu biliyor muydun?
- Didn't you know Tom was Mary's grandson?
- Tom'un Mary'nin torunu olduğunu bilmiyor muydunuz?
- My grandson is still a child.
- Torunum hala bir çocuk.
- Tom and Mary bought their grandson a bike for Christmas.
- Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.
- Tom is Mary's grandson.
- Tom, Mary'nin torunudur.
- The old man is always accompanied by his grandson.
- Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.
- Walt's sons and grandsons are interested only in themselves.
- Walt'un oğulları ve torunları sadece kendileriyle ilgileniyorlar.
- Didn't you know Tom was Mary's grandson?
- Tom'un Mary'nin torunu olduğunu bilmiyor muydun?
- Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.
- Hazreti Muhammed'in torunu Hüseyin, 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.
- My grandson's toys are spread all around the house.
- Torunumun oyuncakları evin her tarafına dağılmış.
- They bought their grandson a bike for his birthday.
- Torunlarına doğum gününde bisiklet aldılar.
- Tom has a grandson in Boston.
- Tom'un Boston'da bir torunu var.
- Tom left everything to his three grandsons.
- Tom her şeyi üç torununa bıraktı.
- I have a grandson and three granddaughters.
- Bir torunum ve üç kız torunum var.
- Tom has a grandson.
- Tom'un bir torunu var.
- Tom and Mary bought their grandson a bike for Christmas.
- Tom ve Mary Noel için torunlarına bir bisiklet aldılar.
- Romulus was the grandson of Numitor.
- Romulus Numitor'un torunuydu.
- My grandson loves the story of Snow White.
- Torunum Pamuk Prenses'in hikayesini çok seviyor.
- Tom made his grandson some toys.
- Tom torununa oyuncaklar yaptı.
- Tom is your neighbor's grandson, isn't he?
- Tom komşunuzun torunu, değil mi?
- The old woman was accompanied by her grandson.
- Yaşlı kadına torunu eşlik ediyordu.
- The son of a child is a grandson.
- Evladın oğlu torundur.
- Did you know Tom was Mary's grandson?
- Tom'un Mary'nin torunu olduğunu biliyor muydunuz?
- Hussein, the grandson of Prophet Mohammad, was martyred in Karbala in the year 680.
- Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin 680 yılında Kerbela'da şehit edildi.
- My grandson called to invite me over.
- Torunum beni davet etmek için aradı.
- They bought their grandson a bike for his birthday.
- Torunlarına doğum günü için bir bisiklet aldılar.
- I have a grandson and three granddaughters.
- Bir oğlan torunum ve üç kız torunum var.
- Tom and Mary have three grandsons.
- Tom ve Mary'nin üç torunu var.
- Tom is my neighbor's grandson.
- Tom komşumun torunu.
- Kublai Khan is the grandson of Genghis Khan.
- Kubilay Han, Cengiz Han'ın torunudur.
- Tom made some toys for his grandson.
- Tom torunu için birkaç oyuncak yaptı.
Show More (45)
|
|
- The old man was accompanied by his grandson.
- Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- When I go to see my grandson, I always give him something.
- Erkek torunumu görmeye gittiğimde her zaman ona bir şey veririm.
- Tom and Mary have one grandson and three granddaughters.
- Tom ve Mary'nin bir erkek torunu ve üç kız torunu var.
- They each have half a dozen grandchildren, but Tom has more granddaughters, as Mary has only grandsons.
- Onların her birinin yarım düzine torunları var ama Mary'nin sadece erkek torunları varken Tom'un daha fazla kız torunları var.
- Tom left everything to his three grandsons.
- Tom her şeyi üç erkek torununa bıraktı.
- My grandson is still a child.
- Benim erkek torunum hâlâ bir çocuk.
- Tom is Mary's grandson, isn't he?
- Tom, Mary'nin erkek torunu, değil mi?
- My grandson is the son of my son.
- Erkek torunum, oğlumun oğludur.
- Tom has a grandson in Boston.
- Tom'un Boston'da erkek torunu var.
- Tom is Mary's grandson.
- Tom Mary'nin erkek torunudur.
- My grandson's toys are spread all around the house.
- Erkek torunumun oyuncakları evin etrafında yayılır.
- The old woman was accompanied by her grandson.
- Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.
Show More (9)
|