graze - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
graze otlamak v.
  • Cute sheep were out to graze on hills.
  • Sevimli koyunlar tepelerde otluyordu.
  • A herd of friesian cattle graze in a field in British countryside.
  • İngiliz kırsalındaki bir tarlada bir frizyen sığır sürüsü otluyor.
  • The cows graze peacefully.
  • İnekler huzur içinde otluyor.
Show More (5)
graze sıyrık n.
  • It was just a slight graze on his arm.
  • Sadece kolunda ufak bir sıyrık vardı.
Show More (-2)
graze yaralamak v.
  • The little girl cried about falling and grazing her hand.
  • Küçük kız düşüp elini yaraladığı için ağlıyordu.
Show More (-2)
graze sıyırmak v.
  • The knife grazed Lara's finger.
  • Bıçak Lara'nın parmağını sıyırdı.
Show More (-2)
graze atıştırmak v.
  • Why are you grazing on cookies all day?
  • Neden bütün gün kurabiye atıştırıyorsun?
Show More (-2)
graze otlanmak v.
  • The cows grazed in the pasture.
  • İnekler merada otlandı.
Show More (-2)
graze otlatmak v.
  • Hope is the meadow on which fools graze.
  • Umut aptalların otlattığı çayırdır.
Show More (-2)