1 |
handling |
ele alma |
n. |
|
- However, there are different ways of handling them.
- Bununla birlikte bunları ele almanın farklı yolları vardır.
- Success depends on focussing on the issue of handling and clarifying Iraq's debt.
- Başarı, Irak'ın borcunun ele alınması ve açıklığa kavuşturulması konusuna odaklanmaya bağlıdır.
- It is better suited to handling such matters than telecommunications companies.
- Bu tür konuları ele almak için telekomünikasyon şirketlerinden daha uygundur.
- I am nonetheless a little uneasy about the Council's future handling of these issues.
- Yine de Konseyin bu konuları gelecekte nasıl ele alacağı konusunda biraz tedirginim.
- We are extremely grateful for the rapid handling of this file by Parliament.
- Bu dosyanın Parlamento tarafından hızlı bir şekilde ele alınmasından dolayı son derece müteşekkiriz.
- The Commission has come forward with proposals for a number of rules on the handling of asylum applications.
- Komisyon, sığınma başvurularının ele alınmasına ilişkin bir dizi kural önerisinde bulunmuştur.
- We must finally take action in response to the scandalous handling of the issue of the country's name.
- Ülkenin ismi konusunun skandal bir şekilde ele alınması karşısında nihayet harekete geçmeliyiz.
- It is right and proper that we make constructive proposals for the future handling of foot and mouth outbreaks.
- Şap salgınlarının gelecekte ele alınmasına yönelik yapıcı önerilerde bulunmamız doğru ve yerinde olacaktır.
- We see this, in political terms, as a rather unimaginative way of handling Budget guidelines.
- Bunu, siyasi açıdan, Bütçe yönergelerini ele almanın oldukça yaratıcı olmayan bir yolu olarak görüyoruz.
- How do you think we need to be handling this?
- Bunu nasıl ele almamız gerektiğini düşünüyorsun?
- Tom isn't handling it the right way.
- Tom bunu doğru şekilde ele almıyor.
- What does he really think of the way we've been handling this problem?
- Bu sorunu ele alış şeklimiz hakkında gerçekten ne düşünüyor?
- What does Tom really think of the way we've been handling this problem?
- Tom bu sorunu ele alış şeklimiz hakkında gerçekten ne düşünüyor?
Show More (10)
|
2 |
handling |
taşıma |
n. |
|
- Increased efficiency and handling rates should reduce delays, environmental pollution and avoidable costs to a minimum.
- Artan verimlilik ve taşıma oranları gecikmeleri, çevre kirliliğini ve önlenebilir maliyetleri en aza indirmelidir.
- I urge sensible handling of transport and the individual identification of animals.
- Taşımanın hassas bir şekilde yapılmasını ve hayvanların bireysel olarak tanımlanmasını teşvik ediyorum.
- The Commission evaded the question by referring to the disproportionate handling charges.
- Komisyon, orantısız taşıma ücretlerine atıfta bulunarak soruyu geçiştirmiştir.
- How much is the handling charge?
- Taşıma ücreti ne kadar?
- Is there a handling charge?
- Taşıma ücreti var mı?
- How much is the handling charge?
- Taşıma ücreti ne kadar.
Show More (3)
|
3 |
handling |
elleçleme |
n. |
|
- The VVD is against including the cargo handling services in this directive.
- VVD, kargo elleçleme hizmetlerinin bu yönergeye dahil edilmesine karşıdır.
- The tendering of the cargo handling aspect will mainly lead to red tape.
- Kargo elleçleme boyutunun ihale edilmesi esas olarak bürokrasiye yol açacaktır.
- Cargo handling and pilotage, based on national rules, should be included absolutely.
- Ulusal kurallara dayalı kargo elleçleme ve pilotaj kesinlikle dahil edilmelidir.
- Freight services, or cargo handling, should simply remain in the directive.
- Nakliye hizmetleri veya kargo elleçleme, sadece direktifte kalmalıdır.
Show More (1)
|
4 |
handling |
kullanım |
n. |
|
- This is something that could arise whenever the handling of public funds and public documents is involved.
- Bu, kamu fonlarının ve kamu belgelerinin kullanımı söz konusu olduğunda ortaya çıkabilecek bir durumdur.
- The public is very concerned over the handling of genetically modified organisms.
- Kamuoyu genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımı konusunda çok endişelidir.
- The handling of dynamite is dangerous.
- Dinamit kullanımı tehlikelidir.
Show More (0)
|
5 |
handling |
kullanma |
n. |
|
- She is used to handling this machine.
- O, bu makineyi kullanmaya alışıktır.
- Handling dynamite can be dangerous.
- Dinamit kullanmak tehlikeli olabilir.
- She is used to handling this machine.
- Bu makineyi kullanmaya alışkın.
Show More (0)
|
6 |
handling |
işleme |
n. |
|
- I urge sensible handling of transport and the individual identification of animals.
- Nakil işlemlerinin hassasiyetle yürütülmesini ve hayvanların bireysel olarak tanımlanmasını tavsiye ediyorum.
- We have request and obtained a clear separation of the handling chains for the various animal by-products.
- Çeşitli hayvansal yan ürünler için işleme zincirlerinin net bir şekilde ayrılmasını talep ettik ve sağladık.
Show More (-1)
|