haven - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
haven sığınak n.
  • Being adrift, the area is unable to control its borders, and has been, certainly in the past, a safe haven for Al-Qaeda.
  • Başıboş kalan bölge, sınırlarını kontrol edememektedir ve geçmişte El Kaide için güvenli bir sığınak olmuştur.
  • We must ensure that safe havens are made compulsory in the IMO.
  • IMO'da güvenli sığınakların zorunlu hale getirilmesini sağlamalıyız.
  • The European Union must act to ensure that there are no safe havens in Europe for cyber paedophiles.
  • Avrupa Birliği, Avrupa'da siber pedofiller için güvenli bir sığınak olmamasını sağlamak üzere harekete geçmelidir.
Show More (3)
haven liman n.
  • I particularly agree with the need for suitably equipped safe havens.
  • Özellikle uygun donanıma sahip güvenli limanlara duyulan ihtiyaca katılıyorum.
Show More (-2)