incumbent - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
incumbent halihazırda görev yapan n.
  • Emma defeated the incumbent governor by a large plurality.
  • Emma, halihazırda görev yapan valiyi açık ara farkla yendi.
Show More (-2)
incumbent düşen adj.
  • That is the task that is incumbent on local public transport.
  • Yerel toplu taşımacılığa düşen görev budur.
Show More (-2)
incumbent zorunlu adj.
  • European Union Treaties make it incumbent on us to protect fundamental rights.
  • Avrupa Birliği Antlaşmaları, temel hakları korumamızı zorunlu kılmaktadır.
Show More (-2)