|
- He likes jazz.
- Caz sever.
- They are crazy about jazz.
- Caz için deli oluyorlar.
- He likes jazz and so do I.
- O da ben de caz severiz.
- He came to listen to jazz.
- Caz dinlemeye geldi.
- Both Tom and Mary like jazz.
- Hem Tom hem de Mary caz sever.
- Tom performs with a jazz band several times a month.
- Tom ayda birkaç kez bir caz grubu ile performans sergiliyor.
- They like jazz.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.
- I know that Tom likes jazz.
- Tom'un cazdan hoşlandığını biliyorum.
- She likes jazz, and so do I.
- O da caz sever, ben de.
- He likes jazz, and so do I.
- O caz sever, ben de öyle.
- Many Americans are interested in jazz.
- Birçok Amerikalı cazla ilgilenir.
- Tom is really into jazz.
- Tom cazı gerçekten seviyor.
- Who's your favorite jazz violinist?
- En sevdiğin caz kemancısı kim?
- He performs in a jazz club two nights a week.
- Haftada iki gece bir caz kulübünde performans sergiliyor.
- I used to play the trombone in a jazz combo.
- Ben bir cazz kombosunda trombon çalardım.
- He came to listen to jazz.
- O, caz dinlemek için geldi.
- You like jazz, don't you?
- Caz seviyorsun, değil mi?
- I enjoy listening to jazz.
- Caz dinlemekten hoşlanırım.
- She likes jazz, and so do I.
- Cazı seviyor, ben de öyle.
- I know that Tom likes jazz.
- Tom'un caz sevdiğini biliyorum.
- I don't like jazz.
- Cazı sevmiyorum.
- Tom asked me if I liked jazz.
- Tom bana caz sevip sevmediğimi sordu.
- Tom does like jazz, doesn't he?
- Tom cazı seviyor, değil mi?
- Do you also like jazz?
- Caz da sever misin?
- I don't like jazz so much.
- Cazdan pek hoşlanmıyorum.
- Tom is really into jazz.
- Tom cazla ilgileniyor.
- I play bass in a jazz band.
- Bir caz grubunda bas çalıyorum.
- Mary likes jazz.
- Mary cazı sever.
- I often listen to jazz.
- Ben sık sık caz dinlerim.
- She loves classical music, whereas I prefer jazz.
- O klasik müzik sever, ben ise cazı tercih ederim.
- I'm very interested in jazz.
- Cazla çok ilgiliyimdir.
- I don't get modern jazz.
- Modern cazı anlamıyorum.
- She loves classical music, whereas I prefer jazz.
- O klasik müzik seviyor oysa ben cazı tercih ederim.
- I can't figure out why you don't like jazz.
- Cazdan neden hoşlanmadığını anlayamıyorum.
- Modern jazz is not my line.
- Modern caz benim tarzım değil.
- Of course he was familiar with jazz.
- Tabii ki caza aşinaydı.
- I don't like jazz.
- Caz sevmem.
- Modern jazz is not to my taste.
- Modern caz benim zevkime göre değil.
- Which are you better at playing, jazz or rock?
- Hangisini çalmada daha iyisin, caz mı yoksa rock mı?
- I listen to jazz sometimes.
- Bazen caz dinlerim.
- Tom is an excellent jazz singer.
- Tom mükemmel bir caz şarkıcısıdır.
- Do you like to listen to jazz?
- Caz dinlemeyi sever misin?
- Tom asked me if I liked jazz.
- Tom bana cazı sevip sevmediğimi sordu.
- Tom performs with a jazz band several times a month.
- Tom ayda birkaç kez bir caz grubuyla sahne alıyor.
- I like not only classical music but also jazz.
- Sadece klasik müziği değil, cazı da severim.
- He is studying the origin of jazz in America.
- O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.
- He is crazy about jazz.
- O cazı çok seviyor.
- He is crazy about jazz.
- Caz için deli oluyor.
- Tom likes jazz, but I don't.
- Tom caz sever, ama ben sevmem.
- I didn't know that Tom was interested in jazz.
- Tom'un cazla ilgilendiğini bilmiyordum.
- As is often the case with educated people, he likes classical music better than jazz.
- Eğitimli insanlarla çoğu zaman olduğu gibi , o klasik müziği cazdan daha çok seviyor.
- He is keen on jazz.
- Caza meraklıdır.
- He is among the best jazz singers.
- En iyi caz şarkıcıları arasındadır.
- Tom performs in a jazz club three nights a week.
- Tom haftada üç gece bir caz kulübünde sahne alıyor.
- Tom played at local jazz clubs.
- Tom yerel caz kulüplerinde çaldı.
- Tom used to like jazz.
- Tom eskiden caz severdi.
- Does Tom still like jazz?
- Tom hâlâ cazdan hoşlanıyor mu?
- Tom likes jazz.
- Tom caz sever.
- Both Tom and Mary like jazz.
- Hem Tom hem de Mary cazdan hoşlanır.
- Tom likes jazz.
- Tom cazı seviyor.
- To be honest, if you listen to jazz as background music, you're not getting much out of it.
- Dürüst olmak gerekirse, caz müziğini fon müziği olarak dinlerseniz, pek bir şey elde edemezsiniz.
- Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom kantri müzik yapmaya başlamadan önce bir caz gitaristiydi.
- He is studying the origin of jazz in America.
- Amerika'da cazın kökenini araştırıyor.
- Who's your favorite jazz singer?
- En sevdiğiniz caz şarkıcısı kim?
- Which are you better at playing, jazz or rock?
- Hangisini daha iyi çalıyorsun, caz mı rock mı?
- Many Americans are interested in jazz.
- Pek çok Amerikalı caza ilgi duyuyor.
- She likes jazz.
- Caz sever.
- I know Tom likes jazz.
- Tom'un caz sevdiğini biliyorum.
- Do you have any books on jazz?
- Caz üzerine hiç kitabın var mı?
- Tom doesn't like jazz.
- Tom caz sevmez.
- Jazz was not invented in Australia.
- Caz Avustralya'da icat edilmemiştir.
- I didn't know Tom liked jazz.
- Tom'un caz sevdiğini bilmiyordum.
- Tom used to like jazz.
- Tom cazı severdi.
- Tom likes jazz, and so do I.
- Tom cazı seviyor, ben de öyle.
- Both Tom and Mary like jazz.
- Hem Tom hem de Mary cazdan hoşlanıyor.
- Tom and Mary both like jazz.
- Tom ve Mary caz sever.
- She likes jazz, and I do, too.
- Cazı seviyor, ben de seviyorum.
- Japanese young people like rock and jazz.
- Japon gençleri rock ve cazdan hoşlanır.
- Tom played at local jazz clubs.
- Tom yerel caz kulüplerinde çalıyordu.
- Do you have any books on jazz?
- Caz konusunda hiç kitabın var mı?
- Tom and I both like jazz.
- Tom da ben de caz severiz.
- Tom is a pretty good jazz saxophone player.
- Tom oldukça iyi bir caz saksofon çalar.
- Do you like jazz?
- Caz sever misin?
- Does Tom still like jazz?
- Tom hala caz seviyor mu?
- Tom played clarinet in a Dixieland jazz band.
- Tom bir Dixieland caz grubunda klarnet çalıyordu.
- I often listen to jazz.
- Sık sık caz dinlerim.
- I didn't know that Tom was interested in jazz.
- Tom'un caza ilgi duyduğunu bilmiyordum.
- I enjoy listening to jazz.
- Caz dinlemeyi severim.
- He made me love jazz.
- Bana cazı sevdirdi.
- I used to play the trombone in a jazz combo.
- Eskiden bir caz grubunda trombon çalardım.
- I like jazz.
- Cazı severim.
- Tom is interested in jazz.
- Tom cazla ilgileniyor.
- What's the definition of jazz?
- Cazın tanımı nedir?
- Tom is an excellent jazz singer.
- Tom mükemmel bir caz şarkıcısı.
- Tom only listens to jazz.
- Tom sadece caz dinler.
- Tom does like jazz, doesn't he?
- Tom cazı sever, değil mi?
- You like jazz, don't you?
- Cazı seversin, değil mi?
- Tom is an authority on jazz.
- Tom caz konusunda bir otorite.
- Swing music was a new form of jazz.
- Swing müziği cazın yeni bir formuydu.
- He likes jazz and so do I.
- O, cazı seviyor ve ben de.
- I can't figure out why you don't like jazz.
- Niçin cazdan hoşlanmadığınızı anlayamıyorum.
- Many Americans are interested in jazz.
- Birçok Amerikalı Caz'a ilgi duyuyor.
- She is interested in jazz.
- Cazla ilgileniyor.
- Tom listens to jazz.
- Tom caz dinlermiş.
- Let's listen to some jazz.
- Biraz caz dinleyelim.
- We like jazz.
- Biz cazı severiz.
- Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom country müzik çalmaya başlamadan önce caz gitaristiydi.
- Do you still like jazz?
- Hala cazı seviyor musun?
- He performs in a jazz club two nights a week.
- Haftada iki gece bir caz kulübünde sahne alıyor.
- Tom is very interested in jazz.
- Tom cazla çok ilgilenir.
- I'm very interested in jazz.
- Cazla çok ilgileniyorum.
- They like jazz.
- Caz severler.
- Tom and I both like jazz.
- Tom ve ben ikimiz de cazdan hoşlanıyoruz.
- I don't like modern jazz.
- Modern cazı sevmiyorum.
- Improvisation is an integral part of jazz.
- Doğaçlama cazın ayrılmaz bir parçasıdır.
- Do you like listening to jazz?
- Caz dinlemeyi sever misin?
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
- Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- He made me love jazz.
- O bana cazı sevdirdi.
- I like jazz.
- Ben cazı severim.
- I don't like jazz so much.
- Cazdan o kadar çok hoşlanmıyorum.
- Tom is a pretty good jazz saxophone player.
- Tom oldukça iyi bir caz saksafoncusu.
- Do you still like jazz?
- Hala caz seviyor musun?
- Tom played clarinet in a Dixieland jazz band.
- Tom bir Dixieland caz grubunda klarnet çaldı.
- Tom is very interested in jazz.
- Tom, cazla çok ilgileniyor.
- Do you like listening to jazz?
- Caz dinlemek hoşuna gidiyor mu?
- Jazz fusion is a combination of rock and jazz.
- Caz füzyonu rock ve cazın bir kombinasyonudur.
- Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom country müzik çalmaya başlamadan önce bir caz gitaristiydi.
- She likes jazz, and so do I.
- O, cazdan hoşlanır; ben de öyle.
Show More (125)
|