|
- Making changes within the states by force and changing the borders by force is something which we reject out of hand.
- Devletler içinde zorla değişiklik yapmak ve sınırları zorla değiştirmek bizim elimizin tersiyle ittiğimiz bir şeydir.
- We should not step in and make changes every year.
- Her yıl devreye girip değişiklikler yapmamalıyız.
- We do not, therefore, wish to start making changes at the present stage.
- Bu nedenle şu aşamada değişiklik yapmaya başlamak istemiyoruz.
- The House is also considering amendments which seek to make changes to the establishment plan.
- Meclis ayrıca kuruluş planında değişiklik yapmayı amaçlayan değişiklikleri de değerlendiriyor.
- That is why the Commission wants to make changes to the MAGP and FIFG provisions as well as extending them by a year.
- Bu nedenle Komisyon MAGP ve FIFG hükümlerinde değişiklik yapmak ve bunları bir yıl uzatmak istemektedir.
- We should not step in and make changes every year.
- Her yıl devreye girip değişiklik yapmamalıyız.
- A great opportunity to make choices, to make changes.
- Seçimler yapmak, değişiklikler yapmak için büyük bir fırsat.
- A great opportunity to make choices, to make changes.
- Tercihler yapmak, değişiklikler yapmak için harika bir vesile.
- The government was obliged to make changes in its foreign policy.
- Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
- Making changes will be difficult.
- Değişiklik yapmak zor olacak.
- The government was obliged to make changes in its foreign policy.
- Hükümet dış politikasında değişiklik yapmak zorunda kaldı.
- Tom is going to make changes.
- Tom değişiklikler yapacak.
- We're going to make changes.
- Değişiklikler yapacağız.
- We need to make changes around here.
- Burada değişiklikler yapmalıyız.
- We'll make changes.
- Değişiklik yapacağız.
- We'll make changes.
- Biz değişiklikler yapacağız.
- I could make changes.
- Değişiklik yapabilirim.
- I'm making changes.
- Değişiklikler yapıyorum.
- You have to make changes.
- Değişiklik yapmalısın.
- I'm not making changes.
- Değişiklik yapmıyorum.
- I'm not making changes.
- Ben değişiklik yapmıyorum.
- I could make changes.
- Değişiklikler yapabilirim.
- You have to make changes.
- Değişiklik yapmak zorundasın.
Show More (20)
|
