|
- But let me make it clear right away that we also thought that a change in title was needed to make this clear.
- Ancak hemen belirteyim ki bunu açıklığa kavuşturmak için başlıkta bir değişiklik yapılması gerektiğini de düşündük.
- I want to make it clear, to put our position on the record clearly and unambiguously.
- Bunu açıklığa kavuşturmak, duruşumuzu açık ve net bir şekilde ortaya koymak istiyorum.
- Tom made it clear what he didn't want us to do.
- Tom yapmamızı istemediği şeyi açıklığa kavuşturdu.
- Tom made it clear that he didn't want to help us.
- Tom bize yardım etmek istemediğini açıklığa kavuşturdu.
- Tom made it clear that I shouldn't do that.
- Tom onu yapmamam gerektiğini açıklığa kavuşturdu.
- She made it clear that she wanted to go for a swim.
- O yüzmeye gitmek istediğini açıklığa kavuşturdu.
- Tom made it clear that he didn't want to be here.
- Tom burada olmak istemediğini açıklığa kavuşturdu.
- I hope I made it clear for you.
- Umarım onu sizin için açıklığa kavuşturmuşumdur.
Show More (5)
|